'Para politikasındaki sıkı duruş devam edecek'
Abone olTürkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, Para Politikası Kurulu toplantı özetini yayınladı.
Merkez Bankası para politikası'ndaki disiplinden taviz
vermeyeceğini belirtti.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Para Politikası
Kurulu (PPK) Toplantı özetini açıkladı. Açıklanan toplantı özetinde
enflasyon gelişmeleri ile ilgili; "Mayıs ayında tüketici fiyatları
yüzde 0,40 oranında artmış ve yıllık enflasyon yüzde 9,66’ya
yükselmiştir. Yıllık enflasyondaki artışta gıda ve temel mal
fiyatlarının seyri belirleyici olmuştur. Bu dönemde, Türk
lirasındaki değer kaybının birikimli etkileri zayıflarken temel
fiyat göstergelerinin yıllık artış oranı nispeten yatay bir seyir
izlemiştir.
Gıda grubunda yıllık enflasyon 1 puanlık artışla yüzde
14,11’e yükselmiştir. Bu gelişmede yıllık enflasyonu yüzde 17,1’e
yükselen işlenmemiş gıda grubu öne çıkmıştır. İşlenmiş gıda
grubunda ise ekmek ve tahıllarda yüksek fiyat artışları sürerken
diğer işlenmiş gıda ürünlerinde fiyat artış eğilimi yavaşlamıştır.
Mayıs ayı itibarıyla gıda fiyatlarının yıllık tüketici enflasyonuna
katkısı 3,4 puana ulaşmıştır. Öte yandan, enerji grubu fiyatları
yüzde 4,62 seviyesindeki yıllık artış oranı ile görece olumlu bir
seyir izlemeye devam etmiştir.
Hizmet fiyatları Mayıs ayında yüzde 0,67 oranında artmış ve grup yıllık enflasyonu sınırlı bir oranda gerileyerek yüzde 8,52 olmuştur. Bu dönemde yıllık enflasyon lokanta-otel ve kira grubunda yükselirken diğer hizmet alt kalemlerinde düşüş kaydetmiştir. Mevsimsellikten arındırılmış veriler hizmet grubunda enflasyonun ana eğiliminin düşüş yönünde olduğunu göstermekle birlikte yüksek seviyesini koruduğuna işaret etmiştir. Temel mal grubu yıllık enflasyonu Mayıs ayında 0,29 puanlık artışla yüzde 11,39’a yükselmiştir. Türk lirasında Nisan-Mayıs döneminde gözlenen değerlenme sonrasında dayanıklı tüketim malları fiyatları yılbaşından bu yana ilk kez aylık bazda düşüş kaydetmiştir. Diğer taraftan, döviz kuru etkilerinin daha gecikmeli hissedildiği dayanıklı dışı temel mal fiyatlarındaki artış eğilimi sürmüştür. Mevsimsellikten arındırılmış veriler temel mal grubu enflasyonunun ana eğiliminde bir miktar iyileşmeye işaret etmiştir" denildi.
Özette enflasyonu etkileyen unsurlar ile ilgili şu ifadelere yer verildi; "2014 yılı ilk çeyreğine ilişkin Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYİH) verilerine göre, talep gelişmeleri Nisan Enflasyon Raporu’nda ortaya koyulan görünümle büyük ölçüde uyumlu gerçekleşmiştir. Nihai yurt içi talep, özel kesim talebindeki gerilemenin kamu kesimi talebiyle telafi edilmesi sonucu yatay bir seyir izlemiştir. Mal ve hizmet ihracatı güçlü bir artış kaydederken, mal ve hizmet ithalatı dönemlik bazda gerilemiştir. Böylelikle, net ihracat ilk çeyrekte dönemlik büyümenin temel sürükleyicisi olmuş ve öngörüldüğü şekilde talep bileşenleri arasındaki dengelenme süreci devam etmiştir.
2014 yılının ikinci çeyreğine ilişkin veriler iktisadi
faaliyette ılımlı bir artışa işaret etmektedir. Üretim tarafından
değerlendirildiğinde, sanayi üretim endeksi Nisan ayında önceki iki
aydaki sınırlı düşüşün ardından aylık bazda yüzde 1,0 oranında
artış göstermiştir. Böylece, Nisan ayında üretim bir önceki çeyrek
ortalamasının üzerinde gerçekleşmiş ve çeyreklik bazda istikrarlı
artış eğilimini devam ettirmiştir. Önümüzdeki dönemde, ihracatın
desteği ve özel kesim yurt içi talebindeki toparlanma ile
üretimdeki ılımlı artışın devam edeceği öngörülmektedir.
Harcama tarafına ilişkin veriler, yurt içi özel kesim nihai
talebinin ikinci çeyrekte ılımlı bir eğilim sergilediğine işaret
etmektedir. Dayanıksız tüketim talebine ilişkin göstergelerden,
dayanıksız tüketim malları üretimi ve ihracatı Nisan ayında bir
önceki çeyrek seviyelerinin üzerinde gerçekleşirken, dayanıksız
tüketim malları ithalatı ise bir önceki çeyreğe kıyasla
gerilemiştir. Dayanıklı tüketim malları üretimi ve ithalatı Nisan
ayında bir önceki çeyrek seviyelerinin üzerinde gerçekleşmiştir.
Dayanıklı talebine ilişkin göstergelerden otomobil satışları ilk
çeyrekteki sert düşüşün ardından yatay seyrederken, beyaz eşya
satışları iki çeyrek aranın ardından Nisan-Mayıs döneminde artış
göstermiştir. Böylelikle, ikinci çeyrekte dayanıksız tüketim
malları talebindeki artış eğiliminin devam ettiği, dayanıklı mallar
talebindeki gerilemenin de durmuş olabileceği düşünülmektedir.
Makine-teçhizat yatırımlarına ilişkin göstergeler ikinci çeyrekte
yatay bir seyre işaret etmektedir. İnşaat yatırım göstergeleri ise
ikinci çeyrekte inşaat yatırımlarındaki artışın yavaşlayarak
sürdüğünü göstermektedir.
Belirsizlik algısındaki azalma, güven endekslerinde
gözlenen toparlanma ve finansal koşullardaki iyileşme sonucu
tüketim talebindeki toparlanmanın süreceği ve yurt içi özel nihai
talebin ikinci çeyrekten itibaren kademeli bir artış eğilimine
gireceği düşünülmektedir.
Son dönem verileri ihracatın büyüme eğilimini 2014 yılı
ikinci çeyreğinde de koruduğuna ve dış talepteki toparlanmanın da
etkisiyle büyümeye olumlu katkı yaptığına işaret etmektedir. Altın
hariç ihracat miktar endeksi Nisan ayında aylık bazda artış
göstermiş ve bir önceki çeyrek ortalamasının üzerinde seyretmiştir.
Son dönemde anket göstergelerinin işaret ettiği küresel ölçekteki
ılımlı toparlanmanın ve dünya ticaretindeki canlanmanın etkileriyle
önümüzdeki dönemde ihracatın büyümeye olumlu katkısının devam
etmesi beklenmektedir. Bununla birlikte, Irak’taki jeopolitik
gelişmeler ihracatın büyümeye katkısı açısından aşağı yönlü bir
risk unsuru oluşturabilecektir.
2013 yılı Kasım döneminden itibaren süregelen güçlü istihdam
artışı Mart döneminde hız kesmiş, mevsimsellikten arındırılmış
verilerle işsizlik oranları yatay bir seyir izlemiştir. Bu dönemde,
sanayi ve inşaat sektörleri istihdam artışında bir duraksama
yaşanırken, tarım dışı istihdam hizmet sektörünün katkısıyla artış
göstermiştir. Yılın ikinci çeyreğine ilişkin öncü göstergeler
istihdam artışında ılımlı bir seyre işaret
etmektedir". Para politikası ve riskler ile
ilgili olarak da PPK toplantısı özetinde şunlara dikkat çekildi:
"Sıkı para politikası duruşunun ve alınan makroihtiyati önlemlerin
etkisiyle kredi büyüme hızları makul düzeylerde seyretmektedir.
Tüketici kredileri yılın ilk yarısında tarihsel ortalamalarının
oldukça altında büyürken, ticari kredilerin büyüme hızındaki
yavaşlama nispeten daha sınırlı kalmıştır. Para Politikası Kurulu,
kredilerin mevcut büyüme kompozisyonunun aşırı tüketimi sınırlamak
yoluyla hem enflasyonu düşürücü etki yaptığını hem de dengelenmeyi
desteklediğini ifade etmiştir.
Bu gelişmelerle uyumlu olarak yurt içi özel kesim nihai
talebi ılımlı bir eğilim sergilemektedir. İhracat ise dış talepteki
toparlanmanın da etkisiyle büyümeye olumlu katkı yapmaktadır.
Kurul, talep bileşenlerinin mevcut görünümü altında 2014 yılında
toplam talep koşullarının enflasyon baskılarını sınırlayacağını ve
cari işlemler açığında belirgin bir iyileşme gözleneceğini tahmin
etmektedir. Geçtiğimiz yılın ortalarından
itibaren gerçekleşen birikimli döviz kuru gelişmelerinin yıllık
enflasyon üzerindeki olumsuz yansımaları kademeli olarak
azalacaktır. Nitekim, temel enflasyon göstergelerinin ana eğilimi
başta dayanıklı mallarda olmak üzere döviz kuru kaynaklı enflasyon
baskılarının hafiflemesiyle birlikte Mayıs ayında uzun bir aradan
sonra ilk defa aşağı yönlü bir seyir izlemiştir. Baz etkisinin de
katkısıyla Haziran ayından itibaren yıllık enflasyonda kayda değer
bir düşüş gözleneceği tahmin edilmektedir. Kurul, mevcut durumda
gıda ve kur kaynaklı birikimli enflasyon etkisinin 6,5 puan
civarında olduğunu, bu durumun orta vadede enflasyonda düşüş için
önemli bir alan oluşturduğunu ifade etmiştir. Bununla birlikte,
enflasyonda uzunca bir müddet süregelen yüksek seviyelerin
fiyatlama davranışları üzerindeki etkilerinin yakından izlenmeye
devam edilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Kurul, toplantıda son dönemdeki jeopolitik gelişmelerin cari denge ve enflasyon üzerindeki olası yansımalarını da ele almıştır. Irak’taki belirsizliklerin kalıcı olması durumunda ihracat ve petrol fiyatları kanalıyla dış dengedeki iyileşmeyi yavaşlatabileceği dile getirilmiştir. Benzer şekilde, enerji fiyatlarında gözlenen yükselişin, kalıcı olması durumunda, enflasyonu sınırlı ölçüde etkileyebileceği ifade edilmiştir. Bununla birlikte Kurul, bu aşamada söz konusu belirsizliklere yönelik para politikası tepkisi verilmesinin uygun olmayacağını değerlendirerek gelişmelerin dikkatle takip edileceğini belirtmiştir.
Bu değerlendirmeler doğrultusunda Kurul, son aylarda
küresel likidite koşullarındaki iyileşmeyi de göz önüne alarak, bir
haftalık repo faizinde ölçülü bir indirime gitmiştir. Enflasyon
beklentileri, fiyatlama davranışları ve enflasyonu etkileyen diğer
unsurlar yakından izlenecek ve enflasyon görünümünde belirgin bir
iyileşme sağlanana kadar getiri eğrisini yataya yakın tutmak
suretiyle para politikasındaki sıkı duruş
sürdürülecektir.
Kurul, maliye politikasına ve vergi düzenlemelerine ilişkin
gelişmeleri enflasyon görünümüne etkileri bakımından yakından takip
etmektedir. Para politikası duruşu oluşturulurken, önümüzdeki
dönemde mali disiplinin korunacağı ve yönetilen/yönlendirilen
fiyatlarda öngörülmeyen bir artış gerçekleşmeyeceği
varsayılmaktadır. Maliye politikasının söz konusu çerçeveden
belirgin olarak sapması ve bu durumun orta vadeli enflasyon
görünümünü olumsuz etkilemesi halinde para politikası duruşunun da
güncellenmesi söz konusu olabilecektir.
Orta vadede mali disiplini kalıcı hale getirecek ve tasarruf açığını azaltacak yapısal reformların güçlendirilmesi makroekonomik istikrarı destekleyecektir. Bu yönde atılacak adımlar aynı zamanda para politikasının hareket alanını genişletecek ve uzun vadeli kamu borçlanma faizlerinin düşük düzeylerde seyretmesini sağlayarak toplumsal refaha olumlu katkıda bulunacaktır. Bu çerçevede, Orta Vadeli Program'ın gerektirdiği yapısal düzenlemelerin hayata geçirilmesi büyük önem taşımaktadır."