Para parayı çekiyor
Abone olÜç tarafı denizlerle çevrili Türkiye, ödenek olmaması yüzünden kendi kıyılarında enerji kaynaklarını yeterince araştıramıyor.
Üç tarafı denizlerle çevrili Türkiye, kendi kıyılarındaki enerji
kaynaklarını yeterince araştıramıyor. Karadeniz ve Ege Denizi’ndeki
petrol ve doğalgaz sahalarının araştırılması için yeterli kaynak
bulamayan Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO), bu sahalarda
yabancı şirketlerle ortaklık anlaşması yapıyor. Denizde
gerçekleştirilen petrol aramalarının maliyetinin yüksekliğine
dikkat çeken uzmanlar, arama çalışmaları için yılda 20 milyon dolar
bütçeye sahip TPAO’nun ortalama 50 milyon dolara mal olan deniz
aramalarını gerçekleştirmesinin mümkün olmadığına işaret ediyor.
Uzmanların verdiği bilgiye göre, denizdeki aramalar aynı zamanda
uluslararası sularda yaşanan diplomatik sorunlarla da engelleniyor.
Son elli yılda Türkiye’nin muhtemel petrol ve doğalgaz rezervine
sahip bölgelerin sadece yüzde 20’si araştırıldı. Son günlerde
gündemde olan Doğu Karadeniz’deki petrol ve doğalgaz araştırmaları
TPAO ile British Petroleum (BP) arasında varılan anlaşmayla ortak
gerçekleştiriliyor. Yaklaşık 52 milyon dolar tutarındaki projenin
tüm masrafları BP tarafından karşılanıyor. Karadeniz’de
gerçekleştirilen arama çalışmalarını TPAO, Rize–Artvin açıklarında,
12 mil karasularının dışında BP ile ortaklaşa yürütüyor. Yunanistan
ABD ile birlikte arıyor İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Petrol
ve Doğalgaz Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Abdurrahman
Satman, denizde gerçekleştirilen petrol aramalarının mali yükünün
oldukça ağır olduğuna dikkat çekerek, 20 milyon dolar bütçeye sahip
TPAO’nun bu konuda yeterli çalışma yapmasının mümkün olmadığını
dile getirdi. Satman, Yunan Milli Petrol Şirketi’nin 1990’ların
başından beri Ege Denizi’nde ABD’li şirketlerle petrol çıkardığını
hatırlattı. Eski okyanus çöküntüsü olması sebebiyle bölgede petrol
varlığının söz konusu olduğunu; ancak rezervlerin ekonomik şartlar
yüzünden tam olarak tespit edilemediğine dikkat çeken Satman,
Türkiye’deki toplam sahaların henüz yüzde 20’sinde arama
yapıldığının altını çizdi. İstanbul Üniversitesi (İÜ) Jeoloji
Mühendisliği Öğretim Üyesi Dr. Şamil Şen, Karadeniz dışında Mersin
ve İskenderun körfezleri karasuları içinde petrol ve gaz
aramalarının yabancı ortaklar ile sürdürüldüğünü söyledi. Bir iç
deniz olan Karadeniz’in, tektonik yapısı ile petrolün oluşmasına
imkan verdiğini vurgulayan Şen, şu bilgileri verdi: “Bölgesel tüm
jeolojik veriler petrol olabileceğini gösteriyor. Petrol ve
doğalgazın oluşmasını sağlayan zengin hidrokarbon yataklarına sahip
Karadeniz’de kara aramalarında bir sonuç elde edilemedi; ancak
denizde hâlâ ümit var.” ABD’li petrol uzmanlarının İzmir
Alaçatı’dan Gökçeada’ya kadar uzanan koridor boyunca Ege’nin Türk
ve Yunan taraflarında petrol ve doğalgaz bulunduğuna ilişkin
açıklamaları, denizdeki petrol aramaları ve kıta sahanlığı konusunu
yeniden gündeme getirdi. Emekli Tümamiral Gökmen Keçeci, 25 sene
önce Ege’de petrol olduğuna dair bazı bilgilere ulaşıp bir rapor
halinde dönemin genelkurmay başkanı ve dışişleri bakanlarına
sunduğunu ifade etti. 1975 yılında Norveç’te askeri ataşe olarak
görev yapan Gökmen Paşa, o dönemde ülkenin üç büyük petrol arama
şirketinden birisi olan Aker topluluğunun temsilcileriyle tanışmış.
Şirket yetkililerinin Türkiye’nin havadan çekilen fotoğraflarını
kendisine göstererek, “Ege Denizi’nde petrol var.” dediklerini
aktaran Keçeci, elde ettiği bilgileri bir rapor haline getirip
ilgili kurumlara sunduğunu söyledi. BP, Karadeniz’den ümitli BP
Türkiye Genel Müdürü Mike Bilbo, Doğu Karadeniz’de yürütülen petrol
ve doğalgaz arama çalışmalarında ‘heyecan verici’ bulgulara
ulaştıklarını ve kısa süre içinde önemli adımlar atacaklarını
açıkladı. Bilbo, Orta ve Doğu Karadeniz kıyılarında yaklaşık on
yıldır süren arama ve inceleme çalışmalarında sona yaklaştıklarını
ve Türkiye için ‘umut verici’ sonuçlar elde ettiklerini belirtti.
Türkiye kıyılarında bugüne kadar gerçekleştirilen en yoğun rezerv
arama çalışmalarının sürdüğünü belirten Bilbo, gelinen nokta
hakkında şu bilgileri verdi: “Karadeniz’de yapılan bu çalışmalar
bizim açımızdan son derece heyecan verici; çünkü kaynak çok derinde
bulunuyor. Halihazırda denizdeki aramalarımızda yaklaşık 2 bin
metreye inmiş bulunuyoruz; ki bu, deniz aramaları için dünya
çapında yürütülen en derin araştırma çalışması anlamına geliyor.”
Mike Bilbo, petrol ve doğalgaz çıkarılması konusunun çok boyutlu
olduğunun altını çizerek şöyle konuştu: “Bizler farklı yerlerde de
aramalar yapabiliriz, bu iki tarafın karşılıklı oturup konuşmasına
bağlıdır. Ancak şunu unutmamak gerekir ki rezervin çıkarılmasında
tek taraf söz konusu olmayacaktır. Türkiye ve Karadeniz’de kıyısı
bulunan ülkeler oturup bu araştırma sonuçlarına bakacak ve masa
başında bu analiz sonuçlarına bakarak nerede arama yapılması
konusunda uzlaşacaklar. O zaman herkes için olumlu gelişmeler
olacak.” Kaynak : Zaman