Papen Mustafa: G.Saray’da 500 gol atardım
Abone olEski Galatasaraylı futbolcu Mustafa Kocabey, "Profesyonel düzeyde 283 gol attım. Galatasaray’da devam etmiş olsaydım veya Avrupa düzeyinde ...
Eski Galatasaraylı futbolcu Mustafa Kocabey, "Profesyonel
düzeyde 283 gol attım. Galatasaray’da devam etmiş olsaydım veya
Avrupa düzeyinde oynasaydım bu golleri 500’e çıkarırdım”
Bakırköy’de bulunan Botanik Park’ta, İHA’ya özel açıklamalarda
bulunan ‘Papen’ lakaplı eski yıldız futbolcu Mustafa Kocabey,
Galatasaray Kulübünden kiralık olarak başka takımlara gönderilmemiş
olması halinde kariyerinde yaklaşık 500 gole ulaşabileceğini iddia
etti. Sarı-kırmızılı kulübe asla kırgın olmadığını söyleyen Mustafa
Kocabey, “Ben Galatasaray’da doğdum, ölene kadar da bu böyle
kalacak” dedi.
“FUTBOLA CİBALİ SOKAKLARINDA BAŞLADIM”
Galatasaraylı eski futbolcu Mustafa Kocabey, Unkapanı’da bulunan
Cibali mahallesinin sokaklarında futbola başladığını hatırlatarak,
“1974 İstanbul doğuluyum. Küçüklüğüm İstanbul Unkapanı Cibali’de
geçti. Futbol alt yapısına, Galatasaray’da başlamadan önce
Cibali’de mahalle futbolu ile büyüdüm. 10 yaşında da Galatasaray
alt yapısına girdim. Lig takımına başladım. 1985’den 1992 yılına
kadar da Galatasaray alt yapılarında mücadele ettim. 1992 yılında
profesyonel takıma yükseldim. İki sene Galatasaray takımında futbol
oynadım” diye konuştu.
“PAPEN LAKABINI 17 YAŞINDA ALDIM”
Profesyonel futbolculuk hayatında kendisine takılan ‘Papen’
lakabının nereden ve kim tarafından yakıştırıldığını anlatan
Kocabey, şöyle devam etti:
“Lakap olayı çok komik oldu. Galatasaray A Takımı ile Hollanda’ya
gitmiştik. Ben o maçta 2 gol atmıştım ve 3-1 galip ayrılmıştık. O
maçtan sonra İstanbul’daki bir spor gazetesinde tam sayfa golden
sonraki fotoğrafımı koymuşlardı. Haberin içerisindeki detayda
benimle ilgili olarak aynı Metin Oktay, aynı Jean Pierre Papen ve
Tanju Çolak stili var yazmışlardı. Yaklaşık 17 yaşındaydım ve 3
tane futbolcuya benzemem hem stil olarak hem futbol olarak herkesin
dikkatini çekti. Metin Oktay’ın da simasını andırıyordum o zaman,
saçlarım simsiyahtı tabi. Ama spor gazeteleri Papen’de ısrar etti
ve üzerime yapıştı bu lakap.”
“TAÇSIZ KRAL METİN OKTAY’IN GÖZ HAPSİNDEYDİM”
Kocabey, Galatasaray’ın alt yapısında oynadığı dönemlerde, o
dönemin antrenörlerinden Salih Bulguroğlu’nun kendisini sürekli
Metin Oktay’a izlettirdiğini anlatarak, “Ben alt yapıda mücadele
ederken rahmetli hocam Salih Bulgurluoğlu, gelip beni devamlı Metin
Oktay’a izlettirirmiş. Hatta çalılıkların arkasında izlettiğini
hatırlıyorum. Gördüğümü de hatırlıyorum ve idmandan sonra Metin
Oktay, Salih hocama devamlı ’Mustafa’yı kollayalım’ diyormuş, neden
bir Metin Oktay olmasın diye söylediğini biliyorum. Bunu rahmetli
Salih hocam yıllar sonra bana söylemişti. Her ikisini de buradan
rahmetle anıyorum. Kendilerinden çok şey öğrenmiştim” şeklinde
konuştu.
“FUTBOLCU İÇİN EN BÜYÜK PLATFORM, MİLLİ TAKIM DÜZEYİNDE FORMA
GİYMEKTİR”
Galatasaray’ın alt yapısında oynayan her futbolcunun, en büyük
hayalinin bir gün A Takıma yükselmek olduğuna değinen Mustafa
Kocabey, “Futbolcunun Galatasaray alt yapısına girdiği zaman tek
bir amacı vardır. A takım düzeyinde Galatasaray formasını
giymektir. Ben bunu 17 yaşında elde ettim ki hatta ben 17 yaşında
oynamadan 2 sene önce ayağımı kırmıştım. Eğer ayağım kırılmamış
olsaydı ben 16 yaşında Galatasaray formasını giyerdim. Çünkü
gidişatım çok iyiydi ki ben alt yapılarda oynadığım her maçta 3’er
5’er tane gol atıyordum. İstek ve arzum üst düzeydeydi ve 17
yaşında A takımda ilk maçıma çıktığım zaman da herkes eli ayağı
titrer diye düşünürken ben yaklaşık o maça gelene kadar 50’ye yakın
genç milli takım maçı oynamıştım. Avrupa şampiyonluğu yaşamıştım.
Seyirci ve maç stresini üzerimden atmıştım. Bir futbolcu için en
büyük platform A Milli Takım düzeyinde oynamaktır. Ben 15-16
yaşlarımda üzerimden atmıştım zaten ve Galatasaray maçında ilk
formayı giydiğim günde sadece aklımda Galatasaray formasına layık
olmak ve o maçta gol atmak vardı. O maçta benim golümle 1-0 maçı
kazanmıştık. Benim için büyük bir gurur kaynağı olmuştu”
ifadelerini kullandı.
“AİLEME LAYIK BİR İNSAN OLMAYA ÇALIŞTIM”
Kocabey, tüm spor branşlarında olduğu gibi futbolda da aile
terbiyesi ve yetiştirilme ahlakının çok önemli olduğuna vurgu
yaparak, “İnsan önce kendisini bilecek, kendisini kaybetmeyecek.
Ben fakir bir ailede yetiştim ve aile terbiyesi benim için çok
önemliydi. Zaten karakterli olmamızın en büyük sebebi de
anne-babanızdan aldığınız terbiyedendir. Aileme layık bir insan
olmaya çalıştım. Kendimi hep sevdirmeye çalıştım. Sadece aileme
değil, beni izleyenlere yani herkese. Ama bu sadece
Galatasaraylılar için değil. Beşiktaş, Fenerbahçe yani kısaca tüm
insanlara ve takımlara sevdirmeye çalıştım. Bu yüzden hiç kaybetme
korkum olmadı” diye konuştu.
“GALATASARAY’A KIRGIN DEĞİLİM”
Galatasaray’da oynadığı dönemde başka bir takıma kiralık olarak
verildiği ve dönemin yöneticilerinden Adnan Polat’ın kendisine geri
döneceğini söylemesine rağmen bunun hiçbir zaman gerçekleşmemesi
hatırlatılan Papen lakaplı eski futbolcu Mustafa Kocabey, “Bu
konuşma devamlı oldu. Ben bunu yıllar önce de söylemiştim.
Galatasaray’dan ayrıldığım zaman Adnan abi bana söz verdi. Allah’ın
izni ile Galatasaray’a döneceğim diyordum ve Galatasaray takımında
bu muhabbetler oluncaya kadar zaten ben her gittiğim takımda her
sene 25-30 gol atıyordum. Yani Galatasaray’a dönme ihtimalim çok
yüksekti. Bende her platformda bunu dile getiriyordum. Adnan abi
bana söz verdi, inşallah bu sözünü tutar diye bekliyordum. Fakat
yıllar oldu. Yaşım kemale erdikten sonra futbolu bırakmaya yakın
olduğum sürece bu muhabbetler yine çıkmaya başladı. Ve bir gün
Adnan abi ile karşılaşmıştık. O da bana, ‘Ya Mustafa herkes
soruyor, böyle söz vermişsin diye. Ben sana söz verdim mi?’ dedi.
Sonuçta Galatasaray başkanlığı yapmış bir insan ve sevdiğimde bir
insan. Öyle bir şeye söz vermemiş olsa ben zaten böyle bir şey
söylemezdim. Tabi ki beni geri alacaklarını söyledi. Ama ben hiçbir
zaman kırılmadım, kırgın değilim. Çünkü ben Galatasaraylıyım.
Galatasaray’da doğdum ve bu da ölene kadar devam edecek” dedi.
“GALATASARAY’DA KALMIŞ OLSAYDIM 500 GOL ATARDIM”
Galatasaray’da kalmış olması halinde Avrupa düzeyinde yaklaşık 500
gole ulaşabileceğini iddia eden Kocabey, “Galatasaray’da eğer
kalmış olsaydım, zaten ben Okan Buruk ve Emre Belözoğlu ile beraber
Avrupa yolunu tutmuştum. Beni kimse tutamazdı. Ben Galatasaray’da
doğdum büyüdüm Avrupa kapılarını zorlayacağımıza inanıyorum.
Biliyorsunuz, Türkiye’de golcü kimliği fazla yok. Galatasaray’da
kalmış olsaydım o kimliği ben fazlasıyla alacağıma inanıyordum.
Mesela profesyonel düzeyde 283 gol attım. Toplamda amatörlerde
dahil 303 tane golüm var. Galatasaray’da devam etmiş olsaydım veya
Avrupa düzeyinde oynasaydım bu golleri 500’e çıkarırdım”
ifadelerini kullandı.
“BEN HEP İSTENİLEN BİR FUTBOLCU OLDUM”
Kocabey, futbol hayatı boyunca çok fazla takım değiştirdiği için
pişmanlık yaşamadığını belirterek, “Sonuçta yaşamamız gereken bir
şey varsa mutlaka yaşıyoruz. Bu hep böyle oldu. Bir de şöyle bir
şey var; mesela futbolcuya hep sorarlar neden fazla kulüp
değiştiriyorsun diye ve şunu düşünürler ya futbolcuda sorun vardır
ya da istenilen bir futbolcusunuzdur. Ben hep istenilen bir
futbolcu oldum. Çünkü her sene 25-30 gol atan oyuncuyu her takım
ister. Bende şampiyon olmaya çalışan takımların veya 2. liglerde
tercih yaptım. Çünkü 2. ligler den çok fazla transfer teklifi
geldi. Şampiyon olmaya çalışan takımlarda her zaman en iyi
asistler, en çok koşanlar, en çok mücadele edenlerin içinde olmak
istedim. Ben şampiyonluğu istediğim için 2. ligleri tercih ettim.
Bana hep diyorlardı, ’Mustafa neden 2. Lig’de oynuyorsun’ diye.
Benim tek düşüncem buydu” şeklinde konuştu.
“VELİAHTIM YOK”
Günümüz futbolunda kendisi gibi golcü kimliği ön planda, golü
bilerek ve isteyerek futbolcu profili olmadığı için veliahtı olarak
kimseyi göremediğini anlatan Kocabey, şöyle devam etti:
“Şu an da Türkiye’de golcü kimliği vardır diye ben hakikaten
söyleyemiyorum. Yani gol kralı olmak, golcü kimliğini öne
çıkarıyorsa bence bu doğru olmaz. Golcü kimliği apayrı bir şeydir.
Mesela Serpil Hamdi Tüzün hocam bana yıllarca anlatmıştır. Çok da
doğru bir laftır. Kaleciler vardır defans oyuncusu, orta saha,
santrforlar vardır, bir de golcü kimliği olanlar vardır. Golcü
kimliği de golü bilerek atandır, topa bilerek vurandır. Ben hep o
kimlikte kalmaya çalıştım. Golcü olarak yani hep bilerek gol atmaya
çalıştım. Muhakkak golcünün şansı olacak fakat ben hep bilerek
atmaya çalıştım. Bu yüzden ben bu kimliği zaten aldım. Bu kimlikte
fazla kişi de yok.”
“TÜRK FUTBOLUNDA TAM BİR GOLCÜ KİMLİĞİ YOK”
Kocabey, Türkiye’de gelmiş geçmiş futbolcular arasında golcü
kimliğinin üst düzeyde olan bir numaralı kişinin Metin Oktay
olduğunu belirterek, “Türkiye’de gelmiş geçmiş efsane Metin Oktay
golcü kimliği üst düzeyde olan bir futbolcudur. Ondan sonra ben
Tanju abiyi gördüm. Serkan Aykut’u gördüm ve en son bu kimlikte
olan kendimi gördüm. Şimdi herkes diyor, Burak Yılmaz gol kralı.
Burak Yılmaz tam bir forvet, Umut Bulut tam bir forvet. Yani tam
bir golcü değiller. Golcü kimliğine kavuşmadılar. Son zamanlarda
bir sistem oturdu biliyorsunuz tek forvet. Tek forvete de hep uzun
boylu futbolcuları düşünüyorlar. Burak ve Umut da tam bu profile
uygun futbolcular. Ben Türk futbolunda tam bir golcü kimliği yok
diyorum” diye konuştu.
(İHA)