Bir yandan cinselliğin insanlık için Allah’ın bir lütfü olduğunu
dile getiren Papa, diğer yandan eşcinselliği normalleştirici
ifadeler kullanıyor.
İlginçtir; güya din adamı olarak konuşuyor ama bana göre böyle,
bana göre şöyle diyor. Böyle yapa yapa Allah’ın dinini tahrif
ettiler, kendilerine göre bir din uydurarak Hz.İsa’ya ihanet
ettiler.
Birbirinin devamı olup, İslam ile tekamüle ulaşan ilahi dinler
böyle kendini bilmez din adamları yüzünden ihtilafa
düştü.
Hz. Muhammed (as) cinsellik konusunu gayet medeni bir tarzda
bize izah etmiş. Öyle ki bu tür kimselerin aklına, fikrine
ihtiyacımız kalmamıştır.
Yüce Allah (cc) Kitab-i Mübin olan Kur’an'da kadın erkek
hukukunu belirterek, aralarındaki ülfeti, muhabbeti övmüş,
münasebetin ölçüsünü, beraberlik usulünü da ortaya koymuştur.
Helal olduğu halde yüce Allah’ın hoşnut olmadığı, bununla
birlikte yolunu da kapatmadığı tek şey, eşlerin boşaması olduğu
dinimizce biliniyor. Papa’nın bu konudaki sözlerine de ihtiyacımız
yoktur.
Boşuna dememişler nikahta keramet vardır. Yoksa cinsel münasebet
konusunda zevzeklik yapmak, insanı adi bir mahluk durumuna
getirdiği gibi bir çok genci de kirletir. Özellikle kızların belli
bir yaştan sonra boynu bükük bırakır. Onun için “zinaya
yaklaşmayın” talimatı ilahi bir uyarı olarak karşımıza
çıkıyor.
Bir gün Resulüllah (as), kadın erkek eş olarak birleştikleri
zaman sevap kazanırlar, deyince biri soruyor, “ya
Resulellah ne kadar sevap kazanırlar?” Peygamberi (as)
buyuruyor ki, “Zina eden kimseler ne kadar günah
kazanıyorlarsa helalinizle birleşmeniz de o kadar
sevaptır.”
Bundan daha anlaşılır ve veciz bir cevap olabilir mi?
Hatta eşlerin bakışları, halvetteki elele tutuşları, sohbetleri
dahi sevaptır.
Üstelik peygamberimiz üç şeyi çok severmiş;
- Namaz kılmayı,
- Güzel koku sürmeyi
- Eşiyle birleşmeyi.
Allah’ın salat ve selamı üzerinde olsun hangi konuda boşluk
bırakmış ki Papa’nın sözlerine ihtiyacımız olsun.
Evlenmenin teşvik edildiği dinimizde zina eden bekarlar
“had” olarak yüz sopa, evliler ise
“recim” edilerek cezalandırılıyor. Tabi dört
kişinin görebileceği kadar ulu orta yerde zina edenlerin cezasıdır
bu had, bu derece hayasız olanlar olur mu, olmaz mı? O da ayrı bir
mesele. Yani üç kişi şu bay ve bayanın zina ettiğini gördük deseler
dahi had uygulanmıyor.
İman ettikten sonra zina eden biri peygamberin huzuruna çıkarak
“Ya Resulüllah, ben zina işledim, bana had
uygulayın” deyince, Peygamber “Bu kendinde olmayan
deliyi odamdan uzaklaştırın” demiş.
Tabii Papa, bir yandan kaş yaparken diğer yandan göz çıkarıyor,
hemen rolünün gereğini yerine getirerek, eşcinselleri de arada
şirin göstermeye çalışıyor.
Vah ki ne vah!
Kur’an’ı Kerim açıktan telin ettiği livatayı
normalleştiriyor.
Bu LGBT’lilerin oyununa gelmektir, Papa efendi.
Ayrıca şunu da belirteyim Translar (T) dezavantajlı, yaratılış
mağduru kimselerdir, “Hunsa müşkül” olarak fıkıhta
adlandırılan bu kimselere sağlık/psikolojik şartlar gereği ne kadar
ilgi gerekiyorsa sahiplenmek lazım, tabi travesti olarak
kendini perişan edecek bir yolu tercih etmemişlerse.
Fakat Lezbiyen (L), Gay (G) ve Bisexvel (B) ahlakdışı heva ve
heveslerine yenik düşen kimseler olup bunları normal görmek akıl,
iman ve marifetle işi değildir, dinde de yeri yoktur, bu böyle
biline.
Erkek erkeğe, kadın kadına, hem erkeğe hem kadına cinsi
münasebet tercihi nasıl kabul edilebilir? Anlamak mümkün
değildir.
İnsanlığın papaların nasihatine ihtiyaçları yoktur, aklını
kendine saklasın bence.