Papadopulos'a turist muamelesi
Abone olAmerika'nın politikasını değiştirmek için bu ülkeye gezi düzenleyen Papadopulos, ABD'li yetkililerden randevu alamadı.
Miliyet Gazetesi'nden Yorgo Kırbaki'nin haberine göre, 'Hayır'cı
lider Papadopulos, ABD turu öncesinde tek bir ABD'li yetkiliden
bile randevu alamadı Kıbrıs Rum Yönetimi lideri Tasos Papadopulos,
Rumların 24 Nisan'daki referandumda çözüme "hayır" demelerine tepki
gösteren ve Kıbrıslı Türklere yönelik teşvik tedbirleri almaya
hazırlanan ABD'yi bu tavrından vazgeçirmek yolunda şansını denemek
amacıyla ABD'yi turlayacak. Papadopulos, hiçbir ABD'li yetkiliden
randevu alamadan çıkacağı turda Bush yönetimini lobi faaliyetleri
ile etkilemeye çalışacak. Papadopulos, ABD'ye gitmeden önce
Meksika'daki AB - Latin Amerika Zirvesi'ne katılacak. Rum liderin
bu toplantıya katılması diplomatik çevrelerde "Atlantik ötesine
gidebilmek için bahane" olarak değerlendirildi. Papadopulos,
ardından ABD'ye geçerek Harvard Üniversitesi ile Yunan - Rum
lobisinin davetlerinde konuşmalar yapacak. Rum liderin ABD hükümeti
ile resmi hiçbir teması olmayacak. Papadopulos bu durumu, "ABD'den
bana görüşme talebi gelmedi, ben de onlarla görüşmek için herhangi
bir istekte bulunmadım" diyerek açıkladı. Ancak, diplomatik
çevreler, ABD yönetiminin Papadopulos'u "güvenilir bir görüşmeci"
saymadığını, bu nedenle de kendisiyle görüşmeye gerek
görmediklerinin altını çizdiler. Papadopulos'un ABD'de bazı resmi
temaslarda bulunması için hem Yunan - Rum lobisinin, hem de
Atina'nın perde arkasından çaba gösterdiği fakat sonuç alamadığı
belirtiliyor. Papadopulos ABD ziyareti sırasında sadece BM Genel
Sekreteri Kofi Annan'dan randevu alabildi. Papadopulos'un görüşme
talebi üzerine Annan'ın verdiği 3 Haziran tarihli randevu bile BM
Genel Sekreteri'nin Rum liderden duyduğu memnuniyetsizliği
yansıttı. Kaynaklara göre Annan, yeni Kıbrıs raporunu önümüzdeki
hafta başında BM Güvenlik Konseyi'ne sunacak ve Papadopulos'un
Lüzern görüşmelerindeki tavrını sert bir dille eleştirdikten sonra
Rum liderle buluşacak. Talat'ı baş tacı etmişlerdi Bush yönetimi,
referandumda Kıbrıs Türk halkının "evet" oyu vermesinin ardından,
KKTC'ye bakışını gözden geçirdi ve ambargonun gevşetilmesine
yönelik hazırlıklara başladı. ABD bu kapsamda, bir yandan Annan
Planı temelinde çözüme karşı çıkan KKTC Cumhurbaşkanı Rauf
Denktaş'ı devre dışı bırakırken, bir yandan da çözüm için çalışan
Başbakan Mehmet Ali Talat'a daha önce benzeri olmayan sıcaklıkta
bir yaklaşım geliştirdi. Talat, 4 Mayıs'ta New York'ta ABD
Dışişleri Bakanı Colin Powell'la bir araya gelmişti. Powell, bu
görüşmede Talat'a, "Sayın Başbakan" diye hitap ederek, alışılan
yaklaşımın dışına çıkmıştı.