Papadopulos Türkler'le eşitliğe karşı
Abone olOlimpiyat meşalesinin Kuzay Kıbrıs'a gitmesini Rumlar engellemişti. Rum Polititis gazetesinin muhabiri meşale krizinde Rum lideri sorumlu tutunca yaşlı lider öfkelendi.
Kıbrıs Rum yönetimi lideri Tasos Papadopulos'un Olimpiyat
Meşalesinin KKTC'ye geçmemesiyle ilgili olarak kendisinin sorumlu
tutulması üzerine, ''Kıbrıslı Türkler tam eşitlik istedi'' dedi.
Papadopulos, Politis gazetesi muhabirinin, Kıbrıslı Türklerin
Olimpiyat Meşalesinin KKTC'ye geçmemesinden kendisini sorumlu
tuttuğu yönündeki sözlerine karşılık, öfkelenerek şunları söyledi:
''İsteyen istediğini söylüyor. Her şey kayıtlıdır. Öneriler de,
Türklerin reddetmesi de. Sözde eşitlik nedeniyle aynı muameleyi
istiyorlardı. Onlar geri çekildi. Tüm dünya için olan Olimpiyat
Komitesi'nin koşullarını kabul edip etmediklerini açıklamaları için
önceki akşam saat 20.00'ye kadar kendilerine süre tanındı. Özel
muamele istiyorlardı.'' Gazete muhabirinin, ''özel muamele nedir?''
sorusu üzerineyse Papadopulos, ''Kıbrıslı Türkler tam eşitlik
istedi. Yani bizim tarafta ne olursa ve ne kadar yetkili meşaleyi
teslim alırsa aynı yetkide ve sayıda kişilerin de 'işgal'
bölgelerinde meşaleyi teslim almasını istedi'' dedi. ''EVET'' VE
''HAYIR''IN ETKİLERİ Bu arada Papadopulos, Atina Haber Ajansı'na
(ANA) verdiği röportajda, ''Annan planına 'evet' yanıtının
yaratacağı etkiler, 'hayır' yanıtınınkilerden çok daha acı olurdu''
dedi. ''Referandum öncesinde kendisinin, çalışma arkadaşlarının,
Rum ve diğer bilirkişilerin, Annan planına verilecek 'evet' ve
'hayır' yanıtlarının etkilerinin neler olacağını
değerlendirdiklerini'' ifade eden Papadopulos, ''evet yanıtının
etkilerinin, hayır yanıtının yaratacağından çok daha büyük olacağı
değerlendirmesine vardıklarını'' söyledi. Papadopulos, şunları
kaydetti: ''Annan planına 'evet' denilmesi halinde, bilindiği
üzere, 'Kıbrıs Cumhuriyeti' artık var olmayacak, yerini başka bir
yeni duruma bırakacaktı ve (bu yeni oluşum) Annan planının
uygulanmaması nedeniyle bir yerlere başvurmak için bile karar
alamayacaktı. Şu anda diyebilirim ki 'hayır'ın etkileri daha az
acıdır ve çatışmalar hesapladığımızdan çok daha kısa
sürelidir.''