Papadopulos hayır demeye hazır

Rum basınına göre, Papadopulos, Yunan Askeri Cuntası'nın 15 Temmuz 1974'te Makarios'a karşı yaptığı darbenin 31. yıldönümü nedeniyle Rum başkanlık köşkünde düzenlenen etkinlikteki konuşmasında, ''İşleyebilir ve yaşayabilir bir çözüme 'evet' demeye hazırım. Ancak milli davamıza eğri büğrü ve sakat bir çözüme yeniden büyük bir 'hayır' demeye de hazırım'' dedi. ''Bugün kimsenin Rum tarafının tezlerini tam ve kesin olarak bilmediğini söyleyemeyeceğini'' kaydeden Papadopulos, şöyle konmuştu: ''Hiç kimse kalkıp, 'Bu tezlerimiz aşırıdır, uçtadır, tuhaftır veya gerçeklerin ötesindedir' baskısı yapamaz. Şimdi Kıbrıs içindeki ve dışındaki hemen herkes, 24 Nisan 2004'teki referandumda verdiğimiz 'hayır' yanıtından dolayı bizi suçlamakta zorlanıyor. Şu anda ne istediğimizi bilmediğimizi veya bilmediklerini söylemeye kimsenin hakkı yoktur. Bazılarının, olduğu gibi kabul etmemiz konusunda ısrar ettiği Annan planının değişikliğe uğraması gerektiğini herkes kabul ve teslim ediyor. Şu anda, talep ettiğimiz değişikliklerin hiyerarşik sıraya dizilmesine ilişkin bazı sesler duyuluyor.'' ''Diyalog salonu şu an için kapalıyken, Annan planındaki değişiklik taleplerinin aleni tartışmalara açık olmadığını'' ifade eden Papadopulos, ''Başka bahane ve başka argüman kalmamış gibi, daha diyalogun yeniden başlaması perspektif ve olanaklarının var olup olmadığı bile ortaya çıkmadan, tezlerimizi hiyerarşik sıraya dizmememizden söz ediliyor. Ancak esaslı, delillendirilmiş ve tek hedefi çözümün işleyebilir ve yaşayabilirliği olan değişiklik taleplerimiz protokol konusu değildir'' ifadesini kullandı. Papadopulos, BM Genel Sekreteri'nin Siyasi İşler Danışmanı Sir Kieran Prendergast'ın, ''Kıbrıs'taki iki tarafın tezleri arasında büyük uçurum bulunduğu'' saptamasına da değinerek şunları söyledi: ''Mantıklı taleplerimiz, mantıksız Türk hedefleriyle uyumlaştırılarak; kabul edilemez tenzilatları yalnız Kıbrıs Rum tarafının yapmasını beklemek mantıklı ve mümkün değildir. Türkiye, tezlerinde hareketsiz durduğu, Annan planı Türk tarafına bu kadar çok haksız ve hukuksuz avantajlar sağladığı sürece, uçurum var olacak.''