Panzer sürücüsü için karar: 2 kardeş feci şekilde can vermişti!
Abone olŞIRNAK’ın Silopi ilçesinde geçen Mayıs ayında, manevra yaparken bir eve çarpıp 7 yaşındaki Muhammed ile 6 yaşındaki Furkan Yıldırım adlı kardeşlerin ölümüne neden olan zırhlı aracın sürücüsü, tutuklu polis memuru Ömer Yeğit ve amiri Murat Maden’in yargılanmasına başlandı.
ŞIRNAK’ın Silopi ilçesi Karşıyaka Mahallesi’nde 3 Mayıs
2017 tarihinde, kullandığı panzerle manevra yaparken bir eve çarpıp
içeride uyuyan Muhammed ve Furkan Yıldırım adlı kardeşlerin ölümüne
neden olan tutuklu polis memuru Ömer Yeğit ve kendisini
görevlendiren amiri Murat Maden hakkında açılan davanın ilk
duruşması, Cizre 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Polis
memuru Yeğit, ehliyetinin olmamasına rağmen farklı yerlerde
görevlendirildiğini belirterek, olaydan kendisini görevlendiren
emniyet müdür ve yetkilileri sorumlu tuttu. Duruşma sonunda polis
memuru Yeğit tahliye edildi.
Duruşma için polis, Adliye çevresinde geniş güvenlik önlemi aldı. Duruşmayı HDP Şırnak Milletvekili Leyla Birlik, Diyarbakır Baro Başkanı Ahmet Özmen, Şırnak Baro Başkanı Nuşirevan Elçi, avukatlar ve çocukların ailesi de izledi.
Duruşmada savunma yapan tutuklu polis memuru Ömer Yeğit, bir kusurunun bulunmadığını belirterek, "Kaza olmasını istemezdim. Durduğunda ayağım frene basılı halde idi. Hayatın olağan akışının aksine, aracın freni tutmadı. Tek başıma kullandım. Aracı çalıştırıp, kazayı engellemek için çok çabaladım, ancak engel olamadım. Bilirkişi raporunda 'Eğitimli personel olsa kaza engellenir' deniyor, ancak öyle bir durum yok. Elimden gelen tüm müdahaleye rağmen araç fren sistemi devreye girmedi" dedi.
"PANZERİ KULLANMAK İÇİN BELGEM YOK"
Panzer kullanmak için belgesinin olmadığını da dile getiren
Yeğit, "Önce AKP binasında görevliydim. Sonra TOKİ önünde
görevlendirildim. MHP binası açılınca panzer aracına yine ben
görevlendirildim. Emniyette 3 panzer aracı vardı, ancak belgesi
olan 2 polis vardı. 3’üncü panzere emniyet müdürünün sözlü talimatı
ile ben görevlendirildim. Daha önce Doçka eğitimi de almadım, ama
kullanmak için görevlendirildim. Kursa yazılmıştım, ama belge
almadan kaza meydana geldi. Araçta en az 2 polis olmalıydı, ancak
ben tek başıma devriye attım" diye konuştu.
"EMNİYET MÜDÜRÜ VE YETKİLİLER SORUMLU"
Avukatların duruşmada yönelttiği soruları da yanıtlayan polis memuru Ömer Yeğit, "Belgem olmamasına rağmen çalışmak zorunda bırakıldım. Emniyet müdürü ve yetkililer sorumludur. Kazadan sonra kurslu personel ataması yapıldı, peki neden kazadan önce yapılmadı? Kazada kusurum yok. Hayatımı hiçe saydım. Müdahale etmeye çalıştım. Yapılan haberlerden dolayı psikolojim bozuldu" dedi.
"SORUMLU EMRİ VERENE AİTTİR"
Tutuksuz yargılanan emniyet amiri Murat Maden ise ifadesinde, olaydan 6 gün önce koruma müdürlüğü görevine vekaleten baktığını ifade ederek, "Benden yetkili kişiler, daha önce panzer kullanacak personel için liste yapmıştı. Ben de yeni geldiğim için çizelgeyi değiştirmedim. Tek başıma 2 müdürlüğe bakıyordum. Panzer görevlisi, kurs olmadan kaymakam oluru ile görevlendirme yapılır. Daha önce de kaymakam görevlendirme yaptı. Emniyet müdürü bunu görevlendirme yapmıştı zaten. Sorumlu emrini verene aittir. Ben Ömer Yeğit’ten sorumluyum, ancak benden sorumlu Emniyet Müdürü Selçuk Erdoğan sorumludur. Selçuk Erdoğan görevlendirme yaptı, ancak altına ben imza attım. İlçe Emniyet Müdürü tüm şartlarda emir verir. Sözlü emir verdi. Müdür talimatı için yazılı belge isteyemedim. Emri duyan polisler var. Benim yardımcıma bu talimat sözlü verildi. 3 polis şahittir. Herkesin kurslu olup olmadığını öğrenemem. Çok sayıda polis var" diye kendini savundu.
Duruşmada söz alan Şırnak Baro Başkanı Nuşirevan Elçi, polislerin koruma mantığına ters davrandığını ve olay yeri krokisinin yanlış hazırlandığını belirterek, "Aracı tek başına kullanılması başlı başına bir hatadır. Polisin sokakta geri gitmesini gerektirecek bir durum yok. Sanığın muhtemel kasıttan yargılanması gerekiyor. Sanığın tutukluluk halinin devam etmesini talep ediyoruz" dedi.
"DİĞER YETKİLİLERİN DE DOSYAYA DAHİL EDİLMESİNİ İSTİYORUZ"
Diyarbakır Baro Başkanı Ahmet Özmen de olayın, ’taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma’dan ziyade kasıtlı öldürme olduğunu öne sürerek, ehliyeti olmayan bir kişinin kaza yaptığında savcıların, ’Taksirle adam öldürmekten’ iddianame hazırladığını belirtirek, "11 ton olan zırhlı araca 7 ton eklenmenin kim tarafından yapıldığının tespit edilmesini talep ediyoruz. Sanık polisler dışında kalan yetkililerin de dosyaya dahil edilmesini ve tutuksuz yargılanan polisin de tutuklanmasını talep ediyoruz" diye konuştu.
Savunmaların ardından duruşmaya ara veren mahkeme heyeti, olay yerinde 22 Kasım’da keşif yapılması ve tutuklu sanık polis memuru Ömer Yeğitin tahliyesine karar vererek, duruşmayı erteledi.