Panik atak nedir işte hayatı zorlaştıran hastalığın tedavisi ve sebepleri
Abone ol“Panik atak dışarıdan baktığımızda ölme, daha derin baktığımızda ise öldürülme korkusudur” diyen Psikolog Gülcem Yıldırım, panik atak hakkında bilinmeyenleri anlattı.
Halk arasında kişide ansızın kendini gösteren, belli bir
duruma bağlı, kişinin fiziksel varlığını da etkileyebilen büyük
korku olarak adlandırılan panik atak hakkında konuşan Yıldırım,
önemli açıklamalarda bulundu.
“Kişi panik atak geçirirken öleceğinden korkar." diyen Yıldırım, "Bu korku ölüm korkusu değil öldürülme korkusudur. Kişi zihinsel olarak bulunduğu ortamda duygusal olarak öldürülme tehdidine maruz kalıyorsa beynimiz hayatta kalabilmek için vücudumuzda pek çok değişiklik yapar. Aslında panik atak; fiziksel bir saldırı olmaksızın kişinin kendisini fiziksel bir saldırıya hazırlamasıdır. Bizim beynimiz fiziksel saldırıya karşı gösterdiği belirtileri duygusal saldırılara karşı da gösterme eğilimindedir” açıklamasında bulundu.
Panik atak esnasında ne olur?
Panik atak esnasında vücudumuz savaşmaya veya kaçmaya
programlandığı için vücudumuzda birtakım belirtiler meydana gelir.
Sempatik sinir sistemimiz devreye girer, vücudumuz adrenalin ve
kortizol hormonları salgılamaya başlar. Adrenalin tehlike anında
salgılanan bir hormondur.
Panik atak belirtileri nelerdir?
- Adrenalin salgılandığı zaman aşağıdaki belirtiler ortaya çıkar;
kalp atışlarımız hızlanır, solunumumuz hızlanır, damarlarımız
kasılır, muhakeme yetimizi kaybederiz, öleceğimizden korkarız, kalp
kanı beyne ve kaslara gönderir, tansiyonumuz çıkar ve çarpıntı
olur.
- Bunlar olurken hızlı nefes alıp vermeye başlarız. Hızlı nefes
alıp verdikçe de hava açlığımız artar. Oksijen ihtiyacımız artar.
Uzun süre hızlı nefes alıp veren kişide de yine fiziksel bir sonuç
olan vücuttaki kalsiyumun azalmasından kaynaklanan ellerimizde
kasılmalar olur.
- Bütün fiziksel belirtiler olup biterken kişiyi en çok korkutan
kısım çoğunlukla bu olur. Ellerin kasılmasıyla beraber felç
oluyorum ya da ölüyorum korkusu daha da artar.Panik atak esnasında
bunların yaşanması çok normaldir.
Ölüm tehlikesi var mıdır?
Fiziksel olarak yaşanan her şey gerçekken, gerçek bir ölüm
tehlikesi yoktur. Buradaki önemli olan nokta şudur. Bu mekanizma
sadece fiziksel bir saldırıyla karşı karşıya kaldığımızda devreye
girmez. Tehdit ve savunma mekanizmamız duygusal bir saldırıyla
karşı karşıya kaldığımızda da devreye girer. Panik atak krizi
yaşayanların ki duygusal bir saldırıdan kaynaklanan bir
korkudur.
Panik atak esnasında ne yapılması gerekir?
Zihni başka yöne kaydırma; Örneğin parmağa odaklanıp,
parmağın üzerindeki çizgilere bakmak. Zihnin aynı anda iki şeye
odaklanamıyor.
Nefese odaklanmak; Nefes alıp vermeye odaklanmak kriz
anında yapılabilecek bir diğer davranıştır.
Eft; Kişinin yaşadığı duyguyu içinden sürekli
tekrarlaması panik atak anında yapılabilecek bir diğer davranıştır.
Yani öldürülmekten korkuyorum, öldürülmekten korkuyorum gibi.
Panik atak sebepleri nelerdir?
Preödipal Sebepler: Panik atağın çocukluk
yaşantılarıyla bağlantısı vardır. Panik atakta iki tane temel sebep
vardır. Birincisi ailede panik olan bir ebeveyn veya bakıcı vardır.
Ailede panik olan bu kişiyle çocuk özdeşim kurar. Yani bu kişiyi
taklit eder. Panik atak geçiren kişiler çoğunlukla normal
hayatlarında çok hızlı hareket eden kişilerdir. Hızlı yürürler,
hızlı yemek yerler. Kişi bunu çocukluğunda bir ebeveyninden ya da
bakıcılarından birinden (anne,baba, hala, babane,teyze vs) görmüş
olabilir.
Ödipal Sebepler: Bir diğer sebep ise ödipal
sebeplerdir. Yani kişi çocukluğunda ödipal dönem dediğimiz ortalama
3-6 yaşlar arasında kalan dönemde çocuğun karşı cinsi keşfetmesiyle
beraber ebeveyninin beğenisi almak için uğraşır.
Panik Atak Tedavisi nasıl olur?
Panik atak
hastalarının çoğunun en büyük korkusu tekrar panik atak geçireceğim
korkusudur. Psikoterapi tekniği ile panik atağın tedavisi
mümkündür. Terapide panik atağın öncelikli olarak sebebi bulunur ve
danışana fark ettirilir. Farkındalıkla beraber danışan süreçte
duygularını anlamlandırmayı ve kontrol altına almayı öğrenir. Bizim
zihnimiz karışıklıktan endişe duyar, duygularını anlamak ve kendi
kendine yorumlamayı öğrenmek danışanın dışarıdaki hayatında daha
konforlu ve daha az kaygılı yapar.