Pamuk ve Dink davaları münferit

Yazar Orhan Pamuk ve Hrant Dink’in yargılandığı Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 301. maddesiyle ilgili sorunların ‘münferit’ olduğu değerlendirmesinde bulunan RİG, mahkeme sürecinin izlenmesi kararını aldı. RİG, askerler ve yargı mensupları için de diğer kamu görevlilerinin uymak zorunda oldukları kamu etik kurallarının geçerli olmasını kararlaştırdı. Asker-sivil ilişkilerinin de masaya yatırıldığı RİG toplantısında, sivillerin askerî mahkemelerde yargılanması uygulamasına son verecek yasal düzenlemenin çıkarılması istendi. Dışişleri Bakanı Abdullah Gül başkanlığında dün yapılan RİG toplantısına Başmüzakereci Ali Babacan, Adalet Bakanı Cemil Çiçek, İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu katıldı. Toplantıda, 9 Kasım tarihinde açıklanan İlerleme Raporu ve Katılım Ortaklığı Belgesi’nde yer alan konular ele alındı. Kamu görevlilerinin uyacağı etik kuralları belirleyen yönetmelik masaya yatırıldı. Edinilen bilgiye göre AB, yönetmeliğin, seçilmişler, akademisyenler, silahlı kuvvetler ve yargı mensuplarının bu yönetmeliğe dâhil edilmemesini eleştiriyor. Adalet Bakanlığı yetkilileri, kendileri için benzer kuralların olduğunu aktardı. RİG, Türk Silahlı Kuvvetleri, üniversiteler ve yönetmeliğe dâhil olmayan diğer kurumların benzer kuralları olup olmadığının araştırılmasına karar verdi. Sivillere askerî yargı yolu kapanıyor Toplantıda, “Askerler dâhil herkesin etik kurullara tabi tutulması sağlansın.” kararı alındı. Yönetmelik gereği kamu görevlileri bir ‘etik sözleşme’ imzaladı. Yönetmelik, ‘hediye alma yasağı’na kadar bir dizi düzenleme öngörüyor. Toplantının bir başka önemli başlığı ise, asker-sivil ilişkileri konusunda oldu. AB belgeleri, silahlı kuvvetlerin harcamalarının denetim altına alınmasını olumlu buluyor. RİG’de, “Sayıştay Kanun Tasarısı ile askerin bütün harcamaları kapsama girecek. Devlet malları, Savunma Bakanlığı (MSB) tarafından inceleniyor. Askeri Ceza Kanunu’nda, sivillerin yargılanması bir-iki istisna dışında bitecek. Bu konuda MSB’nin yaptığı çalışmalar hızlandırılsın. Sivillerin işledikleri suç, askerî suç tanımına girmeyecek.” kararına varıldı. AB’den zaman zaman gelen, “Genelkurmay Başkanlığı, Başbakanlık’a değil Savunma Bakanlığı’na bağlı olmalı” biçimindeki öneri konusunda ise toplantıya katılan bir yetkili, “Bunu Türkiye olarak ele almıyoruz. Burada bizim bir sıkıntımız yok. Önemli olan sistemin düzgün biçimde işlemesi. Bu konular, Türkiye’nin kendi iç meselesi.” bilgisini verdi. Orhan Pamuk ve Hrant Dink’in yargılandığı TCK’nın 301. maddesi de masaya yatırıldı. Kanun metninden değil uygulamadan doğan sıkıntıların olduğu kararına varan RİG, “Bu madde ile ilgili olarak genel bir sorun yok, münferit sorunlar var. Hâkimlerin vereceği karar beklenmeli, bu konuda bir içtihat oluşmalı. Kötüye gidiş olursa, buna nasıl müdahale edileceğine karar veririz. Kanunlarda, günaşırı değişiklik yapmanın faydası yok. TCK da Avrupa insan hakları normlarına aykırı değil.” ortak görüşünü oluşturdu. Vakıflar Kanunu ‘eksiksiz’ çıkarılacak AB’nin üzerinde ısrarla durduğu Türkiye’deki gayrimüslim azınlıklara ait malların iadesi konusu da RİG toplantısında ele alındı. Meclis’te bulunan Vakıflar Kanun Tasarısı’nın ‘eksiksiz’ çıkması için gayret sarf edilecek. Söz konusu mallardan el konulan ve üçüncü şahıslara satılanlar konusunda Avrupa Birliği Genel Sekreterliği, “Sorun, bir azınlık sorunu değil, bir mülkiyet sorunudur. Mallar, sahiplerine ya iade edilsin ya da tazminat ödensin.” teklifinde bulundu. Ancak Vakıflar Genel Müdürlüğü mevcut tasarının değişmemesini istiyor. Toplantıda, anadilde yayını düzenleyen RTÜK yönetmeliğinin gözden geçirilmesine de karar verildi. ZAMAN