Pamuk siyasi kimliğini ilan etti
Abone olYazar Orhan Pamuk Londra'da edebiyat severlerle buluştu.
Yazar Orhan Pamuk, “ben demokrat, laik, liberal ve
batılılaşma yanlısıyım” dedi.
Nobel ödülünü kazandıktan sonra ilk kez İngiltere’de bir sohbete
katılan Pamuk, Londra’da Thames nehri kıyısındaki ünlü kültür
merkezi Queen Elizabeth Hall’un bin kişilik salonunda İngiliz
edebiyat severlerle buluştu.
Pek az koltuğun boş kaldığı salonda sunuculuk görevini üstlenen The
Independent gazetesi edebiyat editörü Boy Tonkin tarafından
Pamuk’un öz geçmişi okundu.
Daha sonra söz alan Pamuk, romanlarını yazarken kızıyla ilişkileri
gibi günlük yaşamın renkli detaylarından, İstanbul’dan ve benzeri
hayatın içinden unsurlardan yararlandığını belirtti.
10 kitap yazdığını ama bunun yanı sıra bulduğu her yere notlar
aldığını, bunları da kitaplarına yansıttığını belirten Pamuk,
gününün çoğunu yazarak geçirdiğini ifade etti.
Çalışkan bir edebiyatçı olduğunu, vaktinin büyük bölümünü yazı
masasının başında geçirdiğini de belirten Pamuk, “tabii her
yazdığımda harikalar yaratmıyorum, ama devam ediyorum” dedi.
Son kitabı Öteki Renkler’den bölümler de okuyan Pamuk, daha sonra
soruları yanıtladı. Önce resme olan merakının yaşamında etkili
olduğunu, sonra ailesinin de etkisiyle mimarlığa yöneldiğini, ancak
son olarak yazarlıkta karar kıldığını anlatan ve genellikle bunu
anlattığında kendisine “neden” diye sorulduğuna dikkat çeken Pamuk,
“bu soru her sorulduğunda ışığa tutulmuş bir tavşan gibi hissederim
kendimi. Bu sorunun açık, tek bir bir yanıtı yok. Aslında yanıt
‘İstanbul’ romanımda. Bu kitabı bunu anlatmak için yazdım”
dedi.
Şiir ve resmi karşılaştırması istenince resmin donuk bir zamana ait
olduğunu, şiirin ve edebiyatın ise zamana dair olduğunu belirten
Pamuk, birinde mekanın, diğerinde ise zamanın vurgusunun güçlü
olduğunu ifade etti.
Proust, Tolstoy, Dostoyevski gibi yazarlardan etkilendiğini de
belirten Pamuk, çocukluk ve gençlik yıllarında sürdürdüğü resim
sanatıyla olan ilişkisinin edebiyatla olan ilişkisine de
yansıdığını, resim sayesinde romanda yer alan kişilerin etrafındaki
objeleri tasvir etmenin de kolaylaştığını kaydetti. Bir dinleyici
Pamuk’un Londra’da, Berlin’de takdirle karşılanıp
ödüllendirildiğini, Türkiye’de ise hapse atılmaya çalışıldığını öne
sürdü ve ünlü yazardan bu paradoksu değerlendirmesini istedi.
Pamuk bunun üzerine “Paradoks falan yok. Türkiye’de herkesin beni
hapse atmaya çalıştığı falan da yok. Türkiye’de siyasi tartışmalar
var. AB’ye üyelik gibi konularda çeşitli görüşler ortaya atılıyor,
milliyetçiler, AB yanlıları var. Bense demokrat, laik, liberal,
batılılaşma yanlısıyım” dedi.
Bir başka dinleyici ise “politik baskıların içindeki çocuksu tarafı
etkileyip etkilemediğini” sordu. Pamuk bu soruyu yanıtlarken de,
“her yazarın içinde bir çocuksuluk barındırmaya ihtiyacı
bulunduğunu, yargılanma sürecinde bu tür bir baskı hissettiğini,
ancak kendisi için en önemli şeyin roman yazmak olduğunu ve bu
baskıyı bir an önce atlatıp romana dönmeyi başardığını”
söyledi.
Pamuk sunucu Boy Tonkin’in sorusu üzerine de, herkes gibi mutluluk
arayışını sorguladığını belirtti, ancak söyleşiyi izleyenlere
“mutlulukla ilgili çok düşünmeyin bu sizi mutsuz eder” tavsiyesinde
bulundu.