Cezaevinde tutuklu bulunan Hava Palu, çocukları İsa Palu, Fatih Palu, Ayşe Palu ve Emine Ustael ile onun eşi Tuncer Ustael'in bugün Kocaeli Adliyesi'nde yargılanmasına başlandı. Sanıklar için açılan davada Tuncer Ustael; Meryem Tahnal'ı, Kocaeli'nin Körfez ilçesinde 20 Aralık 2008 tarihinde 'tasarlayarak canavarca hisle, eziyet çektirerek öldürmek', ile Meryem Tahnal'ı hürriyetinden yoksun kılmak' suçlarından hakim karşısına çıktı. İsa Palu ise kardeşi Meryem Tanhal'ın Tuncer Ustael tarafından 'tasarlayarak canavarca hisle, eziyet çektirerek öldürmek suçuna yardım' suçunudan hakim karşısına çıkarken, Hava Palu, Ayşe Palu, Emine Ustael ve suç tarihinde yaşı küçük olan Fatih Palu hakkında ise Meryem Tahnal'ın Tuncer Ustael tarafından 'tasarlayarak canavarca hisle, eziyet çektirerek öldürme suçuna yardım' ve 'cebir kullanarak birden fazla kişi ile kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçlarından suçlarından cezalandırılmaları talep ediliyor. Sanıkların verdikleri ifadelerin detayları ise kan dondurduSanıklar mahkeme salonuna alındıktan sonra ilk olarak Palu Ailesinin damadı olarak bilinen Tuncer Ustael ifade verdi. Ustael ifadesinde şunları söyledi: "İddianamedeki ifadem büyük ölçüde doğru olmakla birlikte olay günü Meryem’in cesedini bulduğumuz doğru değildir. O ifadeyi emniyetin baskısıyla verdim. Meryem’i, Hikmet Ş. ve Yusuf Ş. öldürdü. Maktulü iğne tozuyla öldürmüşler. Ben ifademi baskı altında verdim. Biz Mercedes marka araçta hep birlikte yaşarken bir gece Meryem kayboldu. Kendisini bir daha ne canlı ne de ölü olarak gördüm. Maktulün kredi kartı ve banka kartı ölmeden önce bende duruyordu. Zaman zaman para çekerek kendisine veriyordum. Daha sonra kim kullandı bilmiyorum.-Baştan beri adli makamlar beni hiçbir şekilde dinlemediler. Maktul kaybolduktan sonda annesi Havva ve kardeşi İsa, polise giderek kayıp başvurusu yaptılar. Aleyhime olan beyanları kabul etmiyorum. Ölen Meryem’in eşinin ailesi problemliydi bu nedenle beni suçlandıklarını düşünüyorum. Ben bu olaylar öncesinde İstanbul’da yaşıyordum. Benim bir çocuğum kaçırıldı. Eline büyükçe bir iğne batırıldı. Kalçasına şırınga batırıldı. Benim araçta yaşamaya başlamamda, cin ve benzeri şeylerin etkisi yoktur. Ben böyle şeylere inanmam.Havva Palı:"Tuncer bizi cinlerle korkuttu" Havva Palu ise duruşmada şunları söyledi: "Suçlamaları kabul etmiyorum. Sanık Tuncer benim damadım olur. Diğer sanıklar çocuklarımdır. Ölen Meryem de benim kızımdır. Kızım evlendikten sonra bazı sorunlar yaşadı ve eve dönmek zorunda kaldı. 2008 yılı Şubat ayında ise Tuncer bizi cinlerin sardığını söyledi ve İstanbul’dan Körfez’deki evimize taşındı. Evde cinlerin olduğunu söyledi ve bizi cinlerle korkuttu. Bu dönemde Tuncer cin çıkarma gerekçesiyle evi sirkeyle yıkadı ve duvarlardaki kireçleri söktü."Meryem arabada öldü" Oğlumu evlendirmek için biriktirdiğim parayı sanık Tuncer’e verdim. O da bir araç aldı ve hep birlikte o aracın içinde yaşamaya başladık. Tuncer sürekli kızımı darp ediyordu, sinirlendikçe dövüyordu. Günde birden fazla dövdüğü de oluyordu. Kafasına ve yüzüne vuruyordu. Kızımı aç bırakıyordu. Meryem’e 3 günde bir tabak yemek veriyordu. Yaklaşık 4 ay kadar araçta birlikte yaşadık. Bu süre zarfında kızımı ağaca bağlamış ancak ben bunu görmedim. Özel olarak soğukta yatırması söz konusu değildir. Aracın içi zaten soğuktu. Kızım ölmeden 3-4 gün önce hasta olduğunu söyleyerek yatmaya başladı. Açlık ve soğuğun etkisiyle bitkisel hayata girmişti ve devamında da orada öldü.İsa Palu: "Annemin dediği gibi oldu" Havva Palu'nun oğlu, Meryem'in kardeşi olan İsa Palu ise savunmasında şunları söyledi: "Suçlamaları kabul etmiyorum. Olaylar, aynen annem Havva Palu’nun anlattığı gibi olmuştur. Olaydan sonra Fırat A. isimli şahıs bize bir telefon hattı verdi ve telefonlarımızın dinlendiğini söyledi. Ben kardeşim Meryem’e hiç vurmadım. Sadece Tuncer kendisine vurmuştur. Aç bırakma iddiası doğrudur. Ölüm anında ben de oradaydım. Annemin belirttiği şekilde öldü.Emine Ustael:"Eşim Tuncer ablamı öldürmedi" "Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum. Sanık Tuncer benim eşim olur. Maktul Meryem ise ablam olur. Olay tarihinde Tahnal Ailesi'nden korktuğumuz için arabada yaşıyorduk. Ablam Meryem bir gece tuvalet ihtiyacı için arabadan dışarı çıktı ve geri gelmedi. Ben eşim Tuncer ile ablam Meryem’i aradık ancak bulamadık. Karakola kayıp başvurusu yaptık. Ablamın eşim Tuncer tarafından aç bırakılması, dövülmesi ve öldürülmesi iddiası gerçek dışıdır. Eşim Tuncer tarafından orataya atılan ablamın başkaları tarafından öldürüldüğü iddiaları da doğru değildir. Ablam tuvalete gitmiştir ve bir daha geri dönmemiştir. Olay bundan ibarettir."Ayşe Palu: "Kızı ölürken ağzından köpük geldi" Suçlamaları kabul etmeyen Ayşe Palu da duruşmada şunları söyledi: "Annem Havva ve kardeşim İsa’nın anlatımları doğrudur. İstanbul’da kaldığımız dönemde Tuncer eliyle ablamın yüzüne, kafasına ve sırtına yumrukla, tokatla vuruyordu. Aynı dönemde ablamı aç da bırakıyordu. Bu dönemde onu soğuk havada da yatırdığı oldu. Biz bunlara engel olmak istiyorduk ancak Tuncer 'Bu işe siz karışmayın' diyerek bizi engelliyordu. Ölürken Meryem’in ağzından köpük geldiğini görmedim ancak kızı öldüğünde köpük gelmişti. Tuncer’in isteğiyle İsa ile birlikte ablamı gömdüler. Ölüm olayından önce karnım ağrıyordu ve Tuncer 'Cin çıkartacağım' dedi ve benimle cinsel ilişkiye girdi. Bizi sürekli cinlerle korkutuyordu. 'Ben olmazsam size zarar verirler' diyordu. Biz de Tuncer’in sözünden dışarı çıkamıyorduk."Fatih Palu: "Cin çıkarmak için duvarı kazıdık" Fatih Palu da duruşmada şöyle konuştu: "Annem Havva, kardeşlerim İsa ve Ayşe’nin beyanlarına katılıyorum. Ablamı darp eden Tuncer Ustael’dir. Benim ve diğer yakınlarımın herhangi bir darp etme olayı olamamıştır. Tuncer Ustael ablam Meryem’i darp ediyordu. Fırat A. isimli kişi o dönem bize bir telefon hattı verdi. Telefonlarımızın dinlenebileceğini söylemişti. Ben maktulün ağaca bağlandığını görmedim. Evin çatısından bazen sesler geldiği oluyordu. Tuncer bu anlarda bizi duaya kaldırılıp, çatından ve pencerelerden uzak durmamızı istiyordu. Ölümün ardından Tuncer oturduğumuz evi başkalarına sattı bundan bizim haberimiz sonra oldu. Evde kendi aramızda konuştuğumuzda bizi cezalandırıyordu. Tuncer cin çıkarmak için duvarları kazmamızı istedi. Biz de yaptık." Duruşmaya saat 14:30’a kadar ara verildi.