Pakistan, şartlar oluştuğunda Hindistan ile barışa hazır olduğunu duyurdu
Abone olPakistan Başbakanı İmran Han, Hindistan'ın Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) kararları doğrultusunda Keşmirlilere kendi kaderlerini tayin hakkını vermesi ve bölgedeki "askeri kuşatmayı" kaldırması halinde ülkesinin barışa hazır olduğunu bildirdi
Pakistan basınındaki haberlere göre, Başbakan İmran Han, yerel televizyonlara yaptığı açıklamada, alt kıta halkının refah bir geleceği için en çok barışa ihtiyaç duyulduğunu fakat Hindistan'ın Cammu Keşmir'deki "terör saltanatını" görmezden gelemeyeceklerini belirtti.
Han, "Biz barışa hazırız. Fakat bunun için Hindistan'ın Keşmir'deki askeri kuşatmayı sonlandırması ve BMGK kararlarına uyumlu olarak Keşmirlilere kendi kaderlerini tayin hakkını vermesi gerekecek." dedi.
Göreve geldiği 2018’de Hindistan’a barış teklif ettiğini ve Hint yönetimine barış için bir adım atması halinde Pakistan’ın iki adım atacağını söylediğini anımsatan Han, Yeni Delhi yönetiminin barış için adım atmak yerine 5 Ağustos’ta bölgede yeni bir "adaletsizlik” dönemini başlattığını vurguladı.
Han, Keşmir’de yaklaşık 900 bin güvenlik gücünün 8 milyon Keşmirli’ye askeri bir kuşatma uyguladığını ifade ederek, bölgeyi "açık bir cezaevi" olarak nitelendirdi.
Öte yandan Han, dünyaya, Keşmirlilerin karşı karşıya olduğu "zorbalığı ve baskıyı" hatırlatmaya devam edeceğini kaydetti.
Keşmir sorunu
İngiltere, 1947'de sömürge olarak yönettiği Hindistan'dan çekilirken o dönemde bir prenslik olan Keşmir, bağımsızlıklarını yeni kazanan Hindistan ya da Pakistan ile birleşme konusunda tercihle karşı karşıya kaldı.
Nüfusunun yüzde 90'ı Müslüman olan Keşmir halkı, 1947'de Pakistan'a katılmaktan yana tavır alsa da dönemin prensi, Hindistan ile birleşmeye karar verdi.
Karara, Müslüman Keşmir halkı karşı çıktı. Pakistan ve Hindistan'ın bölgeye asker göndermesiyle taraflar 1947'de ilk kez savaştı. İki ülke arasında yine aynı nedenle 1965 ve 1999'da savaş çıktı.
Savaşların ardından sağlanan geçici ateşkes sonucunda Cammu Keşmir'in yüzde 45'i Hindistan'ın, yüzde 35'i Pakistan'ın kontrolünde kaldı. Bölgenin doğusundaki yüzde 20'lik bir kısım ise sınırdaş Çin'in hakimiyetine verildi.
BMGK, 1948'den itibaren aldığı kararlarla Keşmir'in askerden arındırılmasını ve geleceğinin halk oylamasıyla belirlenmesini öngörüyor.
Hindistan, halk oylamasına karşı tutum benimserken Pakistan, BMGK kararlarının uygulanmasını istiyor.
Öte yandan, Hindistan, 5 Ağustos 2019'da yaptığı anayasa değişikliği ile Cammu Keşmir'in özel statüsünü kaldırmış ve bölgeyi merkeze bağlı "Birlik Toprağı" olarak iki ayrı idari birime ayırmıştı.
Kararın ardından Hint güvenlik güçleri, Cammu Keşmir'de asayiş operasyonlarını ve halk üzerindeki baskıları yoğunlaştırmıştı.
Sokağa çıkma yasağının yanı sıra internet, telefon ve ulaşım kısıtlamaları getirilmiş ve bölgedeki yerel partilerin yöneticileri ve üyeleri gözaltına alınmıştı.