Paketin onlarla alakası yok
Abone olBaşbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, yeni demokratikleşme paketinin PKK, İmralı ve çözüm süreciyle kesinlikle bir ilişkisi o...
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, yeni
demokratikleşme paketinin PKK, İmralı ve çözüm süreciyle kesinlikle
bir ilişkisi olmadığını belirterek, "Bu kadar acımasızca edep dışı
ifadeyle bunu PKK’nın başarısı olarak göstermek büyük densizliktir"
dedi.
Partisinin Bursa İl Başkanlığında basın toplantısı düzenleyen
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan’ın 30 Eylül’de kamuoyunu bilgilendirmek ve bir
tartışma ortamı meydana getirmek için konuşacağını belirterek,
"Onlar da göreceksiniz bir kısmı kesinleşmiş, karar verilmiş
konulardır. Bir kısmını da seçim sistemi üzerinde bir tartışmanın
kamuoyunda yapılmasını istediğimiz için açıklayacağız. Buna bütün
siyasi partiler, sivil toplum teşkilatları, demokratik kuruluşlar
acaba nasıl bakıyor, bizi hangi yönde motive etmek istiyorlar diye
bir tartışma alanı doğacak. Biz yaptığımız işi biliyoruz.
Yaptığımız paketin ne İmralı ne PKK, hatta ne çözüm süreci ve son
geldiğimiz noktayla kesinlikle bir ilişkisi yok ama bu kadar
acımasızca, biraz da edep dışı ifadeyle bunu "PKK’nın başarısı
olarak" göstermek büyük densizlik. Bu sözü kim söylerse söylesin,
sorumsuzca ifade edilmiş, hükümeti, Başbakanı ve bizi kötülemenin
ötesinde, nefrete yöneltmek için konuşulmuş sözdür. Kim nasıl kabul
edecek? Toplumda bazıları vardır, ’Attığımız taş ürküttüğümüz
kurbağaya değmeyecek. Torba boş çıktı" diyecek. Herkes bir şey
söyleyecek. Torba değil ki büzesin. Konuşmakla ertesi gün kanun
olmuyor. Meclis’e getireceğiz. Genel kurulda konuşulacak. Kanunu
çıkardık, Cumhurbaşkanı imzalar, veto eder, bir daha görüşürüz,
Anayasa Mahkemesi var. Her şey var, yasal süreç içinde. ’Oldu,
bitti, bizim hiç bir şeyden haberimiz yok’ diyorlar. Senin hiçbir
şeyden haberin yok. Herkesin haberi var. Önemli bir iş yapıyoruz.
Türkiye bundan fayda görecek. Demokratikleşme bir süreçtir.
Özgürlüklerin genişlemesi bir süreçtir. Proje değil, süreçtir.
Halbuki konjonktüre göre bu sürecin bizim 2023 vizyonumuzda yer
aldığını herkes biliyor. 63 maddelik beyanname neşrettik. Bu siyasi
partilerin genel başkanları, grup başkan vekilleri o kitabı her
yerde bulabilir" diye konuştu.
"CHP, ’BAŞ ÖRTÜSÜ NİYE OLMASIN?’ NOKTASINA GELMİŞSE BİR KANUNİ
DÜZENLEMEYE BİLE GEREK YOK"
Pakette baş örtüsüyle ilgili düzenlemelerin hatırlatılması üzerine
Arınç şunları söyledi:
"Kamuda baş örtüsü serbest olmalı mı, tartışılıyor. Başı örtülü
olanlar parlamentoya milletvekili olarak girebilmeli. Üçüncüsü buna
bağlı şeyler. Bu konuda kanuni düzenlemeye gerek yok. Buna karşı
çıktığını, laikliğin elden gideceğini, irticanın hortlayacağını
söyleyen, 2008’de 411 oyla yapılan Anayasa değişikliğini Anayasa
Mahkemesi’nde iptal ettiren CHP, ’Niye olmasın’ noktasına gelmişse
bir kanuni düzenlemeye bile gerek yoktur. MHP ve BDP’nin kılık
kıyafetle ilgili hiçbir yasaklama istemediğini biliyoruz. CHP’den
bazı vekillerin sözlerine bakarsak bazıları desteklemiş, bazıları
kabul etmemiştir. Genel Başkanın topu taca atmak gibi bir özelliği
var. Başka şeylerle meramını anlatmaya çalışıyor, ’Biz kimsenin
kılık kıyafetine karışmayız’ diyor. Arkasından ekliyor. ’Bazı
kurumların da kendi kuralları vardır’ diyor. CHP net olarak tavrını
açıklarsa ’evet’ olabilir. ’Özgürlükler sağlanmalı’ derse
düzenlemeler sadece yönetmelik üzerinde yapılacak. Konsensüs ile
bunlar tartışma konusu olmaktan çıkacak. 1999 seçimlerinde ben de
milletvekili idim. Merve Kavakçı aday oldu. İtiraz edilmedi.
Milletvekili seçildi, itiraz edilmedi. Parlamentoya geldi sırasına
oturdu, protesto başladı ama ’dışarı’ diyenler bugün dışarıda
kaldı. O kara tablo yaşanmamış olsaydı bugün bunları konuşmamış
oluyorduk. Baş örtüsü denildiğinde Anayasa Mahkemesi’ne giden,
laikliği ortaya atan bir CHP yeni bir CHP ise, özgürlükler
noktasında bunu sorun yapmayacaksa, yani herkesin genel ahlaka
aykırı olmama kaydıyla kıyafet serbestiyetini getirmiş olacağız.
Bunu diğer siyasi partilerin desteklemesi halinde kavgasız barış
ortamı meydana gelebilir" dedi.
"ANAYASA KONUSUNDA UZLAŞAMAZSAK MUHALEFETİ HALKA ŞİKAYET
EDECEĞİZ"
Başbakan Yardımcısı Arınç, bir soru üzerine, Anayasa sürecinde 2
yıla yaklaşıldığını hatırlatarak, "Allah gecinden versin, ölmedik
candan ümit kesilmez. AK Parti üç temsilcisi ile yeni anayasa
yapmak için bütün gayretiyle çalışıyor, CHP ise üç temsilcisiyle
her gün birbiriyle kavga ediyor. MHP’nin kırmızıları çok. BDP’nin
kendine göre talepleri var. Oturuyorlar toplanıp CHP kavgasını
izliyorlar, dağılıyorlar. Bu nereye kadar devam edecek, ben de
bilmiyorum. Başlangıçta çok ümitliydim. 346 milletvekili olan
partiyiz. 3 komisyonda vekilimiz var. Tüm muhalefetin 9
milletvekili var komisyonlarda. Eşit aday verdik uzlaşma için. 2
seneye gidiyoruz. 2 sene sonunda, ’Bugün hava çok güzel’ maddesinde
anlaşıyorlar. ’İyi sabahlar beyefendi’ konusunda anlaşıyor. Yargı,
yürütme ve sistemde şu ana kadar anlaşamadılar. Bundan sonra ne
olur, ümitle bekleyelim. Bu dönem sonunda halka şunu söyleyeceğiz.
"Ey millet biz yeni demokratik sivil anayasa yapmak istedik.
Türkiye darbelerin bütün izlerini ortadan kaldırıyor. En büyük iz
Anayasa’dır. Bu insanlarla 2 sene oturduk, bunlar anlaşmadılar,
sana bunları şikayet ediyorum. Eğer sen sivil anayasa istiyorsan
bana o kadar çok oy ver ki ben kendi milletvekilimle bu anayasayı
yapayım" diyeceğiz. Millet bizi samimi bulursa gerekeni yapar. ’Ben
yeni anayasa istemiyorum’ derse, vermiyorum derse başımızın
üzerinde yeri var. Yapacağımız tek şey bu" şeklinde konuştu.
(İHA)