Paketin ardından ilk başvuru!
Abone olSüryaniler anadilde eğitimin önünün açılmasının ardından okul için başvuru yaptı.
BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan'ın açıkladığı Demokratikleşme
paketinde özel okullarda ana dilde eğitimin verilmesinin önünün
açılacağının belirtilmesi ile ilgili tartışmalar yaşanırken,
Süryani Dernekleri Federasyonu (SÜDEF) Başkanı Evgil Türker,
Mardin'in Midyat ilçesinde Süryanice eğitim veren bir ilköğretim
okulu açmak için Mardin İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne başvuruda
bulunduklarını söyledi.
Merkezi Midyat’ta bulunan Süryani Dernekler Federasyonu (SÜDEF)
tarafından alınan karar doğrultusunda Güneydoğu (Turabdin) Süryani
Kültür ve Dayanışma Derneği, Midyat’ta Süryanice eğitim verecek bir
ilköğretim okulunu açmak için Mardin İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne
resmi başvurusunu yaptı. Başvuru dilekçesine, Ankara 13. İdare
Mahkemesi’nin Lozan Anlaşması’na dayanarak, "Süryanilerin
okul açabileceği" yönünde verdiği kararını da ekleyen
Dernek, Süryanice eğitim verecek bir okul için uygulanacak
prosedürün de kendilerine bildirilmesini talep etti.
Konu ile ilgili konuşan Süryani Dernekleri Federasyonu Başkanı
Evgil Türker, Midyat’ta Süryanice eğitim veren bir İlköğretim
okulunun açılmasıyla ilgili dilekçelerini Mardin Milli Eğitim
Müdürlüğü’ne verdiklerini belirterek, "Dilekçemizde de 1923
yılındaki Lozan Antlaşmasından doğan haklarımızı yazdık. Azınlıklar
olarak 85 yıldır böyle bir hakkımız vardı. Biz bunu yıllardır
söylüyoruz, fakat uygulanmadı. Süryanilerin bu hakkı gasp
edilmişti. Türkiye’de sadece Ermeniler, Rumlar ve Museviler azınlık
olarak dillendiriliyordu. Süryanileri kapsam dışı bırakmışlardı, bu
bir haksızlıktı. Geç alınmış bir karardır. Keşke bu hakkımız gasp
edilmeseydi. Bu hakkımız olsaydı Türkiye’den ben inanıyorum Süryani
göçüde o kadar yoğun ve hızlı olmazdı. O tekçi politikalar
Süryanileri göç ettirdi. Süryaniler yurt dışına gitmek zorunda
kaldılar"dedi. Yaptıkları başvuru sonucunu beklediklerini söyleyen
Federasyon Başkanı Türker, şöyle konuştu:
"TALEBİMİZİN KABUL EDİLECEĞİNİ TAHMİN EDİYORUZ"
"Hatırlanacağı üzere, İstanbul Beyoğlu Süryani Meryem Ana Kilisesi Vakfı’nın, Milli Eğitim Bakanlığına ana okulu açmak için başvuruda bulunmuş, ancak, Milli Eğitim Bakanlığı Lozan’a atıfla sadece Ermeni, Rum ve Musevilerin okul açabileceğini belirterek bu talebe karşı dava açmıştı. Dosyayı görüşen Ankara 13. İdare Mahkemesi’nin Lozan Anlaşması’na dayanarak Süryanilerin okul açabileceği yönünde verdiği karara Milli Eğitim Bakanlığı itiraz etmedi. Böylece Süryanilerin okul açmaları önünde fiilen hiçbir engel kalmadı. Biz de bu karar istinaden okul açmak için başvurumuzu yaptık. 1. sınıftan 8. sınıfa kadar Lozan Antlaşması çerçevesinde okul açmak istediğimiz ilettik. Başvurumuzun sonucunu şuan bekliyoruz. Mahkeme kararı bağlayıcıdır, emsaldir. Milli Eğitim Müdürlüğü’nün okul açma talebimiz kabul etmeme gibi durumun ortaya çıkacağını sanmıyorum."
"ÇOCUKLAR SÜRYANİCEYİ KİLİSEDE ÖĞRENİYOR"
Türkiye’den 300 bin Süryaninin yurt dışına göç ettiğini ileri
süren Süryani Dernekler Federasyonu Başkanı Türker, "Süryani
cemaatimizin büyük bir bölümü yurt dışında yaşıyor. Süryaniler
Türkiye coğrafyasından göç etmişler. Budur acı olan. Tabii ki
köylerle birlikte şuan Midyat’taki nüfusumuz 4 bini buluyor. Bu
okulun açılması için Midyat’ta bir potansiyel var. Midyat merkezde
böyle bir okul açılırsa dolar. Şuan çocuklarımız devlet okullarında
okuyorlar. Bildiğiniz gibi resmi okullarda herhangi bir Süryanice
eğitim verilmiyor. Çocuklarımız Süryanice konuşmayı evde
öğreniyorlar. Bunu yanında manastır ve kiliselerde dini
ibadetlerimizi de Süryanice yapıyoruz. Bu sebepten çocuklarımız
Süryaniceyi öğreniyorlar, ama bu şekilde öğrenenlerin sayısı da çok
azdır. Şuan Süryanilerin sadece yüzde 10’u okuma yazma biliyor.
Geri kalanları bilmiyor. Çünkü bu hakkımız gasp edilmişti. Bu
hakkımız olmadığı için ne biz nede şimdi çocuklarımız Süryaniceyi
öğrenemiyor"diye konuştu.
Federasyon Başkanı Evgil Türker, okul açma isteklerinin hayata
geçmesi durumunda Avrupa ülkeleri’nin kamuoyuna bu durumun olumlu
yansıyacağını dile getirerek, "Süryanice’nin 5 bin yıl gibi çok
eski bir tarihi var. Aramice’nin, Akadça’nın, Asurca’nın bir
devamıdır Süryanice. Bu dilin yaşaması önemlidir. Köklü, kadim bir
halkı temsil ediyor bu dil. Bu dili biz bu günlere kadar koruduk,
ancak bu dil bugün kaybolma tehlikesiyle karşı karşıyadır.
Bildiğiniz gibi insanlarımız Avrupa’da yaşıyorlar ve yurt dışında
ister istemez o sistemler arsında insanlarımız dillerini
unutabiliyorlar. Zaten bu dilin orada yaşatılması da çok zordur. Bu
dilin kendi anavatanında, doğduğu topraklarda yaşatılması bizim en
büyük hayalimizdir. Süryanice eğitim veren bir okulun açılması bu
dile tekrardan hayat verecektir. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı
Süryanice öğretmen yok. Resmiyette diplomalı yok. Çünkü öyle bir
dil yok sayılıyordu. Mardin Artuklu Üniversitesi Yaşayan Diller
Enstitüsü Süryanice bilen öğretmen temininde ve ders kitaplarının
Süryaniceye çevrilmesi konusunda bize yardımcı olabilir"dedi.