Özyeğin Vakfı'ndan eğitime katkı
Abone olMilli Eğitim Bakanı Çelik:'Milli Eğitim,İç İşleri ve Maliye Bakanlıkları olarak biraraya geleceğiz.Servis işinin olması gereken şekli neyse onu oturtacağız.'.
Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, öğrenci servisi sorununun
özellikle bu yıl çok gündeme geldiğini belirterek, 'Milli Eğitim,
İçişleri ve Maliye bakanlıkları olarak biraraya geleceğiz. Servis
işinin olması gereken şekli neyse onu oturtacağız'' dedi.
Hüsnü M. Özyeğin Vakfı'nca, Şanlıurfa, Muş, Siirt, Ağrı ve
Diyarbakır ile bu illerden bazılarına bağlı 3 ilçede yaptırılıp
Milli Eğitim Bakanlığı'na devredilecek 6 kız öğrenci yurdu ile 4
okula ilişkin protokol, Finansbank Genel Müdürlüğü'nde törenle
imzalandı.
Bakan Çelik, törende yaptığı konuşmada, ''şapka çıkarılacak''
olarak nitenlendirdiği bu hizmetlerinden dolayı Vakıf Başkanı Hüsnü
Özyeğin'e bütün kızlar ve çocuklar adına teşekkür etti.
Son 2.5 yılda 60 bin derslik inşa ettiklerini ve cumhuriyet
tarihinde bunun bir rekor olduğunu kaydeden Çelik, ancak halk ve
özel idarelerin katkıları, bütçeden de eğitime geçmiş yıllara göre
yüksek oranda pay ayrılmasına rağmen bir anda istenilen
seviyeye
gelinemediğini bildirdi.
Çelik, ''Niye filanca yerde sınıflar 60-70 kişilik diye soranlara
şunu söylüyorum; Bu benim hükümetimin meselesi. Yönetme konumunda
olaninsanlar şüphesiz mazeret üretmez. Ama olmayanı da
veremezsiniz. Bir
yerlerde paralar üst üste istiflenmiş de biz bunu harcamıyoruz diye
bir şey yok'' dedi.
'KIZ ÇOCUKLARI OKULA GİTMİYORSA SUÇLU BİZİZ'
Konuşmasında ''Haydi Kızlar Okula'' kampanyasına da değinen
Bakan
Çelik, ''Kız çocukları okula gitmiyorsa suçlu biziz. Onları
okula
göndermeyen anne-babaların cehalet gibi bir mazereti olabilir.
Ama
bizim onları ikna edememek gibi mazeretimiz olamaz' diye
konuştu.
Bu konuda Van'dan bir örnek veren Milli Eğitim Bakanı Çelik,
''Öldürseniz de kızımı okula göndermem'' diyen babanın yapılan
girişimler sonucu ikna edildiğini anlattı.
Hüseyin Çelik, kendisine, ''niye polisi, jandarmayı devreye
sokmuyorsun' diyenler olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:
''Polisle, jandarmayla birçok şeyin yapılamayacağını halen bu
ülkede birçok insan anlayamadı. Eğitim meselesi öyle polisle,
jandarmayla falan olmaz. Bu bir ikna, seferberlik meselesidir.
Bugüne kadar 74 il, 300'e yakın ilçeye gittim. Canım sıkıldığı için
gitmedim, bunun için gittim.'' ''Eğitime Yüzde 100 Destek
Kampanyası'' hakkında da bilgi veren Bakan Çelik, ''Devlete
vereceği vergiden kesiyor okul yapıyor, üstüne de kendi adını
yazdırıyor. Ondan sonra da bunu iş yapmış gibi anlatıyor'' şeklinde
eleştiriler yapıldığını söyledi.
Çelik, ''Bunlar hesap-kitap bilmiyorlar. Yapılan bütün
harcamalar
vergi matrahından düşülür. Tahakkuk etmiş vergiden düşmüyor.
Bir
işadamı 1 trilyon harcadıysa, 300 milyarı vergiden düşülüyor''
dedi.
''Ders kitaplarının bazı yerlere ulaşmadığı'' eleştirilerine
ilişkin de Bakan Çelik, ''Bolu'ya 2 bin tane fen ve teknoloji
kitabı
gitmemiş. Sanki ücretsiz kitap uygulaması başlamadan önce bütün
kitaplar hemen o gün okula gelirdi. Kim kimi kandırıyor.
Ankara'da
milletvekili iken çocuklarımın kitaplarını 1 ayda temin
ederdim.
Liselere kitap vermiyoruz. Gidin bir liseye misafir olun, kaç
öğrencinin önünde kitabı var?'' diye konuştu.
SORULARI YANITLADI
Toplantı sonrası soruları da yanıtlayan Milli Eğitim Bakanı
Hüseyin Çelik, okul servisleriyle ilgili olarak, her
servisçinin
istediği gibi fiyat artırma, istediği gibi mesafe koyma hakkı
bulunmadığını vurguladı.
Çelik, ''Bundan önceki yıllarda da bu servis meselesi toplumun
gündemindeydi. Ama özellikle bu yıl çok daha fazla gelmeye
başladı.
Biz bu konudaki eksiklikleri, aksaklıkları tespit edip, 3
bakanlık
olarak, Milli Eğitim, Maliye ve İçişleri Bakanlıkları olarak
biraraya
geleceğiz, servis işinin olması gereken şekli neyse onu
oturtacağız''
dedi.
Bakan Çelik, ayrıca ''Hüsnü Özyeğin ile yaptıkları pazarlık
sonucu
kendisinden Erzurum, Diyarbakır ve Adıyaman'daki okullar için
yaklaşık
4 bin bilgisayar sözü aldığını'' söyledi.
HAYIRSEVER İŞADAMI ÖZYEĞİN'İN KONUŞMASI
Hüsnü M. Özyeğin Vakfı Başkanı hayırsever işadamı Hüsnü Özyeğin
de, vakıf olarak bugüne kadar eğitim ve tarihi mirasın
korunması
konusunda önemli projelere imza attıklarını hatırlattı.
Özellikle Doğu ve Güneydoğu'da kızların okula gidememesinde
yurt
sorununun önemli yeri bulunduğunu belirten Özyeğin, bu nedenle
yatılı
yurt yaptırma kararı aldıklarını bildirdi.
Bunun için de kızların okullaşma oranının en düşük olduğu
illerin
seçildiğini anlatan Özyeğin, inşaatları süren okul ve yurtları en
geç
2 ay içinde tamamlayacaklarını kaydetti.