Özürlüler Şurasında koruma terörü
Abone ol4.'ncü Özürlüler Şurası'nın açılışında Engelliler Konfederasyonu Başkanı Turhan İçli koruma terörüne maruz kaldı.
Başbakan Erdoğan, 4.'ncü Özürlüler Şurası'nın
açılışına katıldı. Engelliler Konfederasyonu Başkanı Turhan İçli,
Şura'nın yapıldığı salonun önünde Başbakan Erdoğan'ın çıkmasını
bekleyen basın mensuplarına açıklama yapmak istedi. Bunun üzerine
Başbakanlık korumalarından biri Turhan İçli'ye müdahale ederek, bu
bölgeden uzaklaştırdı. Konfederasyon üyeleri bu durumu Başbakan
Erdoğan'a şikayet ederken, kendilerine Şura'da söz verilmediğini
öne sürdüler.
Başbakan Erdoğan, Bilkent Otel'de düzenlenen, “4. Özürlüler
Şurası”nın açılışında yaptığı konuşmada, özürlüler için yaptıkları
hiçbir düzenlemeyi bir lütuf, bir imtiyaz olarak görmediklerini
söyledi.
Göreve geldiklerinden bu yana milletin kendilerinden beklediği
ciddiyet ve duyarlılık içinde özürlülük konusunda hem mevzuat, hem
de uygulama açısından önemli bir değişim sürecini yaşadıklarına
işaret eden Erdoğan, şunları kaydetti:
“Bir taraftan demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletim,
diyeceksin. Öbür taraftan sosyal devlet olmanın gereğini yerine
getirmeyeceksin. Eğer sosyal devletsek, bunun gereği verilmesi
gereken hakları tüm vatandaşlarına vereceksin. Bu bir iane değil,
bir lütuf değil, bir görevdir, bir sorumluluktur. Gerek sorunların
çözümünün tespitinin, gerek çözümü için ortaya konacak mevzuatın
oluşturulmasında toplumun tüm kesimlerinin katılımıyla ortak akıl
oluşturulmasına özen gösterdik. Oluşturduğumuz mevzuatın
uygulanması noktasında, toplumsal bilinç ve katılım süreçlerini en
üst düzeyde canlandırmak için çeşitli kampanyalar düzenledik.
Özürlüler meselesi, modern dünyanın en önemli meselelerinden
biridir. Bunu gittiğim her yerde gördüm, araştırdım, inceledim.
Türkiye'nin de geçmişten bu yana en önemli meselelerinden biri
olmuştur. Ne yazık ki hal böyleyken bizden önceki hiçbir hükümet bu
konuda yasal bir adım atma gereğini duymamıştır.”
ÖZÜRLÜLER VE İŞ YASASI
Başbakan Erdoğan, istihdama getirilecek tanımın içinin doldurulması
noktasında şuranın büyük önem arz ettiğini vurgulayarak, “Ve
sizlerin bize bu noktadaki katkınız, bizim ufkumuzu da
arttıracaktır” diye konuştu.
“Özürlü kardeşlerimizin çalışma haklarını elde etmelerine yönelik
olarak Hükümetimiz döneminde çıkarılan Özürlüler Yasasının yanı
sıra İş Yasasında yaptığımız değişiklikler, özürlülerin istihdama
katılımlarına yönelik” hatırlatmasında bulunan Başbakan Erdoğan,
sözlerine şöyle devam etti:
“Bir çok düzenleme de bu arada yapılmıştır. Kalıcı ve
sürdürülebilir bir istihdam için özürlülerimizin özelliklerine
uygun bir meslek edinmelerini sağlayacak, eğitim ve mesleki
rehabilitasyon süreçlerini destekledik. Özürlülerin istihdamı
noktasında işverenlerimize önemli teşvikler sağladık. Sadece ceza
paralarından finanse edilen meslek edinme kurslarımızın sayısı
bugün itibariyle 760'a çıkarılmıştır. Yine bilindiği gibi, kota
kapsamında çalıştırılan özürlülerimiz için işveren sigorta
primlerinin tamamı, kota fazlası çalıştırılanlar için işveren
sigorta primlerinin yüzde 50'si Hazinemiz tarafından karşılanıyor.
Yeter ki çalıştır. İşsizliğin tüm dünyada en önemli sorunlardan
biri olduğu bu süreçte, memnuniyetle ifade etmeliyim ki yapılan bu
çalışmalar ve alınan tedbirler neticesinde, işçi kadrolarındaki
istihdam artışı tüm zorluklara rağmen hiçbir alanda olmadığı kadar
özürlülük alanında sağlanmıştır.”
“ATEŞ DÜŞTÜĞÜ YERİ YAKMASIN”
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 2002 yılında özürlü işçi
kadrolarında yıllık istihdamın 10 bin 880 olduğunu belirterek,
istihdamın 2002 sonrası 7 yılda ise yıllık ortalama iki kat
arttığını ve 20 bin 400'e ulaştığını bildirdi.
Bunları yeterli görmediklerini ifade eden Başbakan Erdoğan,
sözlerini şöyle sürdürdü:
“Özürlülerin istihdamının artırılmasına yönelik meslek edindirme,
mesleki rehabilitasyon ve işe yerleştirme konularında başta
işverenler olmak üzere, kamu kurum ve kuruluşlarını çok
önemsiyorum. Bununla ilgili olarak da, hatta yeni bütçe döneminde
attığımız adımlarla birlikte ilgili bakan arkadaşlarımla da bunu
bugünkü Bakanlar Kurulu toplantısında konuşmak suretiyle, buradaki
eksiğimiz nelerse, bu eksiği de gidermek suretiyle önce devletin
kendi kuruluşları içerisinde bu yüzde 3'lük kotanın tam manasıyla
eksiksiz doldurulması gerekiyor. Bunlarla memurları kastediyorum.
Bunu bitirmemiz lazım. Çünkü bunlar zihniyet devriminin gereğidir
ve bunları yapmak durumundayız. Ve sadece özürlü kardeşlerimizin
sorunlar noktasında değil, her alanda, her meselede çağın
gereklerine, değişen dünyanın gereklerine uygun zihniyet değişimini
de inşallah gerçekleştirmek istiyoruz. İnsan odaklı bakmak,
atacağımız her adımda insani boyutu en önde tutmak durumundayız.
Özürlü kardeşlerimizin meselelerinin gündeme gelmesi için illa
yanımızda, yöremizde, yakınımızda bir özürlünün olması arkadaşlar
gerekmiyor.”
Erdoğan, görüş mesafesinin içinde bir özürlünün olmamasının, böyle
bir sorunun olmadığı anlamına gelmediğini belirterek, “Ateş düştüğü
yeri yakmasın. Meseleler dar çerçevelerde ne olur sıkışıp kalmasın”
dedi.
Başbakan Erdoğan, özürlü sorununun el birliğiyle çözülecek bir
mesele olduğunu vurgulayarak, sorunun çözülmesi için bakış
açısının, zihniyetin ve algıların değişmesi gerektiğini
kaydetti.
“YETER Kİ DEMOKRASİMİZ ÖZÜRLÜ OLMASIN”
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, millet olarak her türlü sorunu
çözebilecek kapasiteye sahip olunduğunu dile getirerek, şunları
kaydetti:
“Bu mesele hepimizin ortak meselesidir. Toplumsal dayanışma ve
paylaşma kültürümüz, esasen bunu bizlere bir sorumluluk olarak
zaten yüklüyor. Yeter ki çözebileceğimize inanalım. Yeter ki
devletin millete bakışı özürlü olmasın. Burası çok önemli, yeter ki
siyasetimiz, demokrasimiz özürlü olmasın. Ekonomimiz özürlü
olmasın. Yeter ki sosyal devlet ilkesi daha da güçlensin.
İnsanımızın sevgi, merhamet, birlik ve dayanışma ruhu yeter ki
eksilmesin, tersine daha da pekişsin. Bunu sağladığımızda
Türkiye'nin her sorunu da, her meselesi de, özürlü kardeşlerimizin
meseleleri de mutlaka ama mutlaka çözülecektir. Ben bu umudu
taşıyorum. Hükümet olarak 7 yılda önemli adımları bu alanlarda
attık. Özürlülük meselesini hep gündemde tuttuk. Önemli
düzenlemeler gerçekleştirdik, iyileştirmeler sağladık. Bundan sonra
da bu meseleyi gündemde tutmaya, özürlü kardeşlerimizin mevcut
sorunlarını da aşmak noktasında mücadeleye hız kesmeden devam
edeceğiz. Ben bu şurada alınacak kararların bundan sonra
yapılacaklara ilişkin oluşturulacak yol haritasına önemli katkılar
sağlayacağına inanıyorum.”