Özür yüzünden Kartaldan koptu

Antalyaspor'da yıldızı parlayan ve Beşiktaş'a transfer olan Fazlı Ulusal, o dönel Beşiktaş'tan ayrılmasının en önemli nedeninin şu anda başkan olan Yıldırım Demirören'den özür dilememesi ve geçirdiği ağır sakatlık olduğunu söyledi.

Fazlı Ulusal, futbol kariyeri boyunca edindiği tecrübeleri ve özellikle Beşiktaş'ta oynadığı dönemde yaşadıklarını anlattı.

Ara transferde Küçükköyspor'dan, Erzurumspor'a transfer olan Ulusal, her futbolcunun büyük takımlarda oynama hayalini kurduğunu belirterek, Antalyaspor'da oynadığı 3 sezonun ardından, 2000 yılında Beşiktaş'a transfer olarak bu hayalini gerçekleştirdiğini söyledi.

O dönemde tüm büyük kulüplerin transfer listelerinde yer aldığını ancak kendisinin Beşiktaş'a olan sempatisi nedeniyle siyah-beyazlı takımı tercih ettiğini anlatan Ulusal, şunları kaydetti:

''Beşiktaş'ta çok güzel ve çok kötü günler geçirdim. Ben Beşiktaş'a giderken sakatlığın ne olduğunu bilmiyordum. En küçük bir adale sakatlığı bile yaşamamıştım. Ama Beşiktaş'ta, takımında banko isimleri arasındayken, çok talihsiz bir sakatlık geçirdim. Tesislerdeki antrenmanda bir sakatlık yaşadım. Çok talihsizdi. Saha çizgileri duvara çok yakındı ve su oluğu vardı. Bir çarpışma sonucu düştüm ve elim oluğa sıkıştı. Kolum 6 yerden kırıldı ve yan bağlarım zedelendi. Beşiktaş'ta sakatlık yaşamasaydım, beldi de takımın değişmez ismi olacaktım.'' Ulusal, yaşadığı sakatlığın kendisini çok yıprattığını belirterek, ''Vücudumu bir türlü toparlayamadım. Toparlandıktan sonra da ayağıma bir darbe aldım ve ayağımda bir kırık oluştu. Ancak her şeye rağmen Beşiktaş'ta oynadığım maçlarda başarılı olduğuma inanıyorum'' diye konuştu.

''BEŞİKTAŞ'TAN KÖTÜ OYNADIĞIM İÇİN AYRILMADIM''
Ulusal, kendisinin Beşiktaş'tan ayrılmasının sebebinin kötü futbolu olmadığını belirterek, oynadığı dönemde kulübün ikinci başkanı olan Demirören'den özür dilememesinin ayrılmasında önemli etken olduğunu ifade etti.
''Ayrılma kararını ben verdim ve pişmanlık da duymuyorum'' diyen Ulusal, şöyle devam etti:

''Kimsenin bana git demediği bir ortamda, ben Beşiktaş'tan ayrıldım. Haklı olduğum bir konuda, Demirören'den özür dilemem istenmişti. Ben de bunu kabul etmeyerek, takımdan ayrılmayı seçtim.
O dönem Sinan Engin idari menejer olarak takımda görev yapıyordu. Hatta kendisi de 3-4 kez yanımda, Demirören'i telefonla arayarak, bana (özür dile bu iş kapansın) dedi. Bende dilemedim. Dilemediğim zaman kulüpten ayrılmam gerekeceğini biliyordum ama dilemedim. Belki bugün de olsa dilemem. Bu benim kişiliğimle ilgili bir konu. Dilesem kulüpten bir milyon dolar alacağım vardı. Ayrıca, belki takımda da kalacaktım. Haklı olduğum durumda kim olursa olsun tanımam. O durumda ben haklıydım. Kişiliğimden ödün verdiğim zaman yaşamanın benim için bir anlamı yok..''