Özür dileyin bitsin bu iş

65 bin kişi 12 Eylül 2006 tarihini hayatları boyunca unutamayacaklar. Atatürk Olimpiyat stadı onlar için değil zulüm stadı oldu adeta.

Yapıldığından bu yana hep olumsuz anılarla anıldı. Kimsenin içi bir türlü ısınamadı bu stada. Özellikle de Galatasaray taraftarı sevemedi burayı. Dün yine mecbur kaldılar, düştüler yollara takımlarını desteklemek için.

Sarı kırmızılı yönetim maç başına 70 bin seyirci hedefliyordu. Taraftar bu çağrıya kulak verdi ve sözünü tuttu. Sözünü tutmayanlar da vardı. Büyükşehir Belediyesi gibi. İstanbul Valiliği gibi. Günler öncesinden bu maça özel hazırlıkların yapıldığı söyleniyordu.

Ancak gerçekler farklıydı. Stada varan ana yol kilitlenmişti. Araçlar olduğu yere mıhlanmıştı. İkitelli'nin zifiri karanlığında birbirine geçmiş araçların sağından ve solundan akan taraftarlar kilometrelerce yol yürüdüler. Saat 18:00'de yola çıkanlar maçın ikinci yarısına kan ter içinde yetişebilmişti. Ama bu birinci engeldi. Daha bitmemişti 12 Eylül akşamı çektikleri rezillik. Stad kapıları maç başladığı için kapanmış yetkiler de kapı gibi dikilmeşlerdi karşılarına. Erken gelenler de bir de bozuk turnikelere takılmışlardı.

Televizyondan izlenen görüntüler rezaletin büyüklüğünü daha net bir şekilde ortaya koyuyordu. Stadın etrafına 15 bini aşkın araç dere tepe, yamaç bayır dizilmişti. Manzara gerçekten kötüydü. Aracını maçtan önce bırakanlar maçtan sonra yerini bulmak için saatlerini harcadılar. Dönüş yolunda yaşanananları da yazmaya gerek yok sanırım 

Gelelim sorumlu meviilerdeki yöneticilerin beyanlarına. Ne diyor İstanbul Valisi Muammer Güler: "Yönlendirmede eksiklikler oldu. Alternatif yol da kullanılmadı. Stat 8 dakikada boşalmasına rağmen taraftarlar bu bölgeden bir türlü ayrılamadı. Toplu taşıma araçlarını kullanmaya ağırlık vermekte yarar var. Bundan sonraki maçlarda aynı sorunların yaşanmayacağını söyleyebilirim''

Ne diyebiliriz size sayın Vali? Stada alternatif olarak yapılan 11 numaralı yolu niye kimse kullanmadı? Bu yolun kullanılmasını kim engelledi? Devrilen bir TIR'dan bahsediliyor. Maç saatinde TIR'ın o yalda işi ne? Ayrıca TEM otoyoluna 22:00'de girmesi gereken ağır yük kamyonlarının 20:30'da trafikte olmasının hesabını kim verecek?

Peki Ya Topbaş'a ne demeli? Güllük gülistanlık bir tablo çizen Topbaş maçtan sonra müjdeyi verdi!.. Topbaş, "Yakında Olimpiyat Stadı'na metro inşaatına başlayacağız. 42 ayda bitireceğiz" dedi.

200 milyon dolara stad yapanlar yol, otopork ve çevre düzenlemesini unutmuştu. Yıllar önce de aynı sorun vardı. O yolun sadece şeritleri genişletildi. UEFA yetkilileri de bu rezaletten nasibini aldı.

Aradan 4 yıl geçti, bunca tecrübe yetmedi. Kimse sizlerden mucize beklemiyor. En azından bir özür dileyin. İnsanların sizlerden özür bekleme hakkı doğdu. Bu jestiniz sizleri küçültmez, büyütür. Bunca insanın çektiği sıkıntılara da ortak olmuş olursunuz. Aksi takdirde topu birbirinize atarak daha da antipatik olursunuz.

Yazı: Oktay Sağlam