Özok'tan başsavcıya sert eleştiriler
Abone olBaşsavcı Kemal Kaçan'ın Vanlı avukatların yarısını PKK'lı ilan edince kıyamet koptu. Barolar Birliği Başkanı Özdemir Özok ve meslektaşları Van'a çıkarma yaptı.
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Özdemir Özok, bir hukuk adamının
ifadesi olmayacak sözlerle, insan hakları, demokrasi ve hukukun
üstünlüğüne inanan, barıştan yana duruşlar sergileyen ve bölgenin
çok zor koşullarında Van'da görev yapan 73 meslektaşlarının,
yasadışı örgüt PKK üyesi olarak gösterilmesinin, onları derinden
yaraladığını söyledi. Van Cumhuriyet Başsavcısı Kemal Kaçan'ın Van
Barosu'ndaki avukatlara yönelik sözleri üzerine, Türkiye Barolar
Birliği Başkanı Özdemir Özok başkanlığında Türkiye'nin çeşitli baro
başkanları, kentteki meslektaşlarına destek vermek üzere Van'a
geldi. Ferit Melen Havaalanı'nda Van Barosu Başkanı ve avukatlar
tarafından karşılanan heyet, daha sonra Van Valiliği önündeki
Atatürk Anıtı'na çelenk bırakarak, saygı duruşunda bulundu. Özok,
burada yaptığı açıklamada, Van Cumhuriyet Başsavcısı Kemal Kaçan'ın
bir stajyer avukata (avukatlara hiç güvenmiyorum, elimden gelse
tamamını aramadan geçireceğim, zaten Van'daki avukatların çoğu
PKK'lıdır) şeklindeki ifadelerinin Van Barosu'na intikal etmesinden
sonra, baronun savcıyla görüştüğünü belirtti. Ancak baro başkanın
savcıya (sanırım bir yanlış anlama olmuştur) sözleri üzerine
savcının (doğrudur, bu sözleri ben söyledim) ifadesinin
bulunmasından sonra birlik olarak Ankara'da baro başkanlarıyla bir
toplantı düzenlediklerini dile getiren Özok, toplantı sonrası
meslektaşlarına destek sunmak amacıyla Van'a geldiklerini söyledi.
Özok, şöyle konuştu: ''Bir hukuk adamının ifadesi olmayacak
sözlerle, insan hakları, demokrasi ve hukukun üstünlüğüne inanan,
barıştan yana duruşlar sergileyen ve bölgenin çok zor koşullarında
Van'da görev yapan 73 meslektaşımızın, yasadışı örgüt PKK üyesi
olarak gösterilmesi, onları derinden yaralamıştır.
Meslektaşlarımız, uğradıkları ağır ve haksız suçlama karşısında
gerekli yasal işlemlerin yanı sıra Hakimler ve Savcılar Yüksek
Kurulu'na başvuruda bulunmuştur.'' Türkiye'nin bulunduğu coğrafyada
yaşanan hukuk dışı uygulamalar ve dayatmalar yanında, Türkiye'nin
Avrupa Birliği ilişkileri bağlamında çok hassas bir süreçten
geçtiğini kaydeden Özok, ''Bu nedenle başta kamu görevlileri ve
herkesi sorumluluk bilinciyle hareket etmesi gerektiği bir dönemde,
Van Cumhuriyet Başsavcısı'nın başlattığı bir soruşturma olmak üzere
sergilediği özensiz ve hukuk dışı davranışlarla ülke gündemini
işgal ettiğini'' vurguladı. -''HERKESİ HUKUKUN İÇİNE ÇEKECEĞİZ''
Özok, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Cumhuriyet Başsavcılığı, soyut
suçlamada bulunma, hakaret etme ve karalama makamı değildir. Ancak
yapacakları soruşturma sonrasında düzenleyecekleri iddianame
sonrasında görüşleri ortaya koyabilirler. Cumhuriyet Başsavcıları,
birer kamu avukatıdır. Sorumlu ve yetkili bir hukukçunun genelleme
yaparak meslektaşlarımızı terör örgütü ile organik bağ içinde
olduğu beyanında bulunması insafsızlıktır. Tam bağımsız olması için
tüm çabamızla ortaya koyduğumuz yargının savunma unsuru olarak 53
bin avukat adına uğradığımız bu saldırıyı nefretle kınıyoruz.
Ülkemizin içine itilmeye çalışıldığı her türlü terörü kınıyoruz.
Her türlü kışkırtmadan uzak, hukuk güvencesi ve sağduyu içinde
terörle mücadele etmeliyiz. Temel sorunlar, ancak eksiksiz
demokrasiyi yaygınlaştırarak ve içselleştirerek çözümlenebilir.''
Bir gazetecinin ''Rektör Aşkın'' ile ilgili sorusu üzerine Özok,
şunları söyledi: ''Bizim Van'a gelişimiz Rektör Aşkın'ın burada
uğradığı hukuk dışı uygulama değil, meslektaşlarımızın uğradığı
haksız ve ağır saldırıyı tenkit etmektir. Ama bir yerde bir
hukuksuzluk varsa bunun karşısına hem yasanın verdiği görev ve
sorumlulukla hem de hukukçu kimliğiyle barolar ve barolar birliği
çıkmak durumundadır. Türkiye gündemine kimliği ve kişiliğiyle, bir
savcının getirdiği ve yaptığı hazırlık sonrasında Van, Türkiye
gündemine oturdu. Bu konuda, barolar birliğinin de söyleyeceği çok
söz vardır. Yıllardır Barolar Birliği yargının bağımsızlığını
birinci hedef olarak seçmiştir. Öyleyse daha dikkatli ve duyarlı
olmalıyız. Kimi yargıç ve savcıların yıpranmaması için şu anda
sert, katı bir ifade tutmadığımızı ifade ediyoruz. Çünkü biz aynı
zamanda yargının bir parçasıyız. Bunu zaten beyanlarımızda
belirtiyoruz. Yargının kimi konularda kadrolaştığını ve
siyasallaştığını söylüyoruz. Sayın Başbakanımız diyor ki (Herkes
kendi işine baksın) Biz işimize bakıyoruz. Bize hukuku takip etmek,
ülkemizde insan hakları, demokrasi ve hukukun üstünlüğünü savunmak
hakkı verilmiştir. Herkes kendini hukukla sınırlı ve hukuka bağlı
hissetsin. Herkesi hukukun içine çekeceğiz.'' Özok, ''Bir tutuklama
kararı vardır. İtiraz edilmiştir. Ancak biz o dosyayla ilgili
eksiklikleri bir gün açıklayacağız. Tüm Türkiye bunu görecek.
Herkes yargıya eşit mesafede olmalıdır'' dedi.