Özkök'ten Gülen'e kibar cevap
Abone olAğlayan Genelkurmay Başkanı Necdet Özel'e kızan Ertuğrul Özkök, kendisini eleştiren Fethullah Gülen'e yanıt verdi.
Fethullah Gülen'in “A be birader sen annen baban
öldüğünde ağlamadın mı?" diye sorduğu Hürriyer yazarı
Özkök, hocaefendiye saygıda kusur etmedi.
Şehitleri uğurlama töreninde ağlayan Özel'e "Paşam sen ağlarsan Türkiye
zırlar" diyen Özkök, polemiğin fitilini
ateşlemişti. Gülen medyadaki bu tartışmaya "İnsanlara neden sulu göz diyorsun. Nezat-i
lisaniyem bana vize verseydi burada ona densiz
diyecektim." sözleriyle katıldı. Gülen'in eleştirilerine
Özkök bugün cevap verdi.
NEFSİMİZİ HOCA'YA OLAN SAYGIMIZA
AMADE KILDIK
Eleştiri oklarını büyük bir olgunlukla
karşılayan Özkök, bu satırlarla Gülen'e karşı boynunun kıldan ince
olduğunu gösterdi:
"Bu sesleniş, alelade bir köşeden
gelseydi; sinek vızıltısı muamelesi yapıp yolumuza devam
edebileceğimiz bir gaipten gelseydi...
Diyoruz ya, yürür geçerdik.
Ama o seslenişin sahibi, Fethullah Hoca gibi saygı duyduğumuz bir
şahsiyet.
O nedenle görmezden gelmeyi terbiyesizlik addederiz.
Adını “polemik” gibi, ne onun ne de kendimizin
şahsına layık göremeyeceğimiz bir kelime ile ifade
etmeden...
Nefsimizi Hoca’ya olan saygımıza amade kılarak, kalbimizin gereğini
solukladığımızı ifade etmeyi bir mecburiyet kabul
ederiz."
GÖZYAŞINDAN ÖNCE BAŞKA BİR NÖBET
BEKLER
Genelkurkay Başkanı Özel'in kameralar
önünde ağlamasına karşı olduğunun altını çizdiği yazısında Özkök,
Özel'in ne yapması gerektiğini anlattı:
"Hocam...
Komutanlar ağlamaz mı?
Ağlar elbet...
Ama onu, gözyaşından önce başka bir nöbet bekler:
Onun adı, “gözyaşını durdurmak”tır.
Unutmayın ki, cenaze başındaki bir komutanın gözyaşları, kimine,
sadece insani duyguları anlatır; kimine de bir devletin derin
çaresizliğini...
Biri bağrımızı yakar, öteki moralimizi yıkar...
O yüzden diyorum ki, şehit töreni başındaki komutandan
beklediğimiz hal ve tavır fotoğrafı şudur:
Gizli gözyaşı, aleni metanet ve duruş...
Hocam, size saygım büyüktür...
Ama ne sizin gözyaşlarınız ve kalbinizin soluklanması...
Ne de sevgili ve rahmetli babamın cenazesi başındaki kendi
gözyaşlarım, sel olup, bu inancı alıp götüremez.
* * *
Yine de yazımın, Türk ordusu ile aranızda bir muhabbet bağının
kurulmasına vesile olmasına bütün kalbim ve samimiyetimle
sevindim.
Demek ki gözyaşları ortak hissiyatı anlatan bir gönül nehrine
dönüşmüş..."