Özköke göre Çölaşan paragöz!
Abone olÖzkök, mahkamede ifade verdi anlattıkları herkesi şaşırttı. Meğer Çölaşan, yönetimden neler istemiş neler!
Doğan Holding A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Doğan'ın,
gazeteci Emin Çölaşan aleyhine açtığı 50 bin YTL'lik manevi
tazminat davasının görülmesine devam edildi. Mahkemede, Ertuğrul
Özkök'ün anlattıkları dudak ısırttı!
Üsküdar 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'ndeki duruşmada, davacı Aydın
Doğan'ı avukatları Deniz Ketenci ile Volga Gökçe, Emin Çölaşan'ı
ise avukatı Mehmet Serhan Özdemir temsil etti.
Duruşmada davacı tanığı olarak dinlenen Hürriyet Gazetesi Yazı
İşleri Müdürlerinden Tufan Türenç, gazetelerde işleyen bir sistem
bulunduğunu belirterek, genel yayın müdürü ile yazı işleri
müdürünün, gazetenin politikasını ve yayınınını yürüten kişiler
olduğunu söyledi.
ÖZKÖK ÇÖLAŞAN'I PERİŞAN ETTİ!
Daha sonra tanık olarak dinlenen Hürriyet Gazetesi Genel Yayın
Yönetmeni Ertuğrul Özkök de Emin Çölaşan'ın kitabında ''yazılara
müdahale'' olarak anlattığı konuların, Doğan Grubunun tüm yayın
organlarında geçerli, Doğan Yayın Konseyi'nin belirlediği
yayıncılık ilkeleri olduğunu söyledi.
Özkök, bu müdahalelerin sansür anlamına gelmediğini ifade ederek,
şunları kaydetti:
''Emin Çölaşan ile yapmış olduğum görüşmeler, şu atmosferde cereyan
etmiştir: Çölaşan her defasında bana, 'Bizim grubumuzun menfaatleri
yönünden hükümet aleyhine yazı yazmamızı istemiyor musunuz?'
sorusuyla başlamıştır. Bu, bende Çölaşan'ın sanki üzerinde
bir teyp var, bunu kayıt etmek istediği intibaını
uyandırmıştır. Ben de, her görüşmemizde kendisine şunu
söyledim: 'Emin bey sizden, hükümet aleyhine yazı yazmamanızı talep
etmiyoruz. Siz, yazı yazmaya başladığınız günden beri, Turgut
Özal'ı, Tansu Çiller'i, Bülent Ecevit'i, Mesut Yılmaz'ı, Tayyip
Erdoğan başta olmak üzere bütün başbakanlar ve hükümet aleyhine
istediğiniz her yazıyı yazdınız. Ancak yayın konseyimizin
belirlediği evrensel gazetecilik ilkelerinin ve Türk hukuk
düzenlemelerinin bizi zorunlu kıldığı bazı sınırlar vardır. Biz
sizden şunu istiyoruz; kişilerle ilgili şahsi meselelerinizi
takıntı haline getirmeyeceksiniz. İnsanlara küçültücü lakaplar
takmayacaksınız, iftira atmayacaksınız.
ÇÖLAŞAN HEP BANA HEP BANA DEMİŞ!
Melih Gökçek ile ilgili yazdığınız yazılar yüzünden hakkımızda bugünkü rakamlarla 76 dava açıldı. Bunların 46'sını kaybettik. Kaybettiğimiz davalar nedeniyle bugünün parasıyla 100 bin doların üzerinde tazminat ödedik. Bunları gazetemiz ödüyor. Kazandığınız davaların tazminatlarını ise kendiniz alıyorsunuz. Ama burada paradan daha önemlisi, gazete olarak yayın ilkelerimizle ters düşmemizdir. Türk adaleti tarafından suç olarak benimsenmiş bir yazma tarzını devam ettirmeniz doğru değildir.'
DOLAR ÜZERİNDEN MAAŞ ISRARI
2001 krizi sonrasında ekonomik zorluklar nedeniyle Hürriyet'ten 200
tane genç insanı çıkarmak zorunda kaldık. Biz bu işlemi yaparken
aynı gün, Emin Çölaşan'dan telefon aldık. Bana aynen şunu söyledi:
'Benim maaşım kuşa döndü. O yüzden maaşımı dolara
bağlayın.' Kendisine, 'Emin Bey, bunu yaparsak 10-15
kişinin daha işine son vermek zorunda kalırız' dedim. Emin bey buna
rağmen ısrar etti. Kendisinin maaşını o dönemde dolara
çevirmeyi kabul ettik. Ben dahil, Hürriyet tarihinde dolar
üzerinden maaş alan tek elemanımız Emin Çölaşan'dır. Emin Bey,
Türk Lirası'nın değerinin yükselmesi, doların değerinin
düşmesi üzerine bu defa maaşının Türk Lirası'na çevrilmesini, kurun
da doların en yüksek olduğu noktadan olmasını talep
etmiştir. Biz bunu kabul etmeyip arada bir kur üzerinden
maaşını Türk Lirası'na çevirdik. Ayrıca çalıştığı süre boyunca
Hürriyet Gazetesinden 1 milyon 500 bin dolara yakın prim
almıştır.