Özkök, yalan haberi savundu
Abone olGazetenin yaptığı yanlışı yazdığı yazı ile kapatmak isteyen Özkök, 'Türk kelimesi MİT'ten daha mı az kıymetli' diye soruyor.
Hürriyet Gazetesi'nde önceki gün yayınlanan 'MİT’çiler porno
seyretti, CIA Kürtlerle işi bağladı' haberinin MİT ve CIA
tarafından yalanlanmasına rağmen, gazetenin yayın yönetmeni
Ertuğrul Özkök, haberi yayınlamalarının doğru olduğunu yazıyor.
Yapılan yalan haberi görmezlikten gelen Özkök, MİT Müsteşarı Şenkal
Atasagun'a Türk kelimesi MİT'ten daha mı az kıymetli diye
soruyor.
İşte Ertuğrul Özkök'ün yazısı:
Türk kelimesi MİT'ten daha mı az kıymetli
Önceki sabah MİT Müsteşarı Şenkal Atasagun aradı. Atasagun,
serinkanlı ve başarılı bir istihbaratçıdır.
Hürriyet’in haberine çok kızdığı belliydi.
Bu konuşmayı izleyen saatlerde MİT’le CIA arasında yıldırım hızıyla
ilişki kuruldu.
AÇILIR AÇILMAZ
Washington’la Ankara arasında 7 saat fark olmasına rağmen öğleden
sonra CIA’dan beklenen cevap gelmişti.
Demek ki Washington’da iş saati başlar başlamaz Ankara’ya cevap
verilmişti.
CIA’nın açıklaması çok ilginçti.
Washington Post’un ünlü gazetecisi Bob Woodward’ın yazdıkları için
‘Yalan’ denmiyordu.
Sadece ‘Kitapta MİT’in adı geçmiyor’ deniyordu.
Yani ‘Türk görevlilerin sigara içip, Türkçe porno seyrettiğini’
anlatan cümleler yalanlanmıyordu.
Gelin şimdi bu olayın şeridini biraz geri sarıp incelemeye
alalım.
Çünkü bu olayın öyle kolay kapanmaması gerekiyor.
Sabah benimle konuştuğunda Atasagun’un bu kitap hakkında bilgisi
yoktu.
Bu kitap piyasaya çıkalı neredeyse 3 hafta oldu.
Demek ki MİT’in ilgili birimleri, Türkiye’yi, daha da ötesi MİT’i
bu kadar yakından ilgilendiren bu kitabı inceleyip, raporu
müsteşarın önüne koymamış.
Türkiye’nin Washington’da askeri ataşesi de var.
Onların kitabı inceleyip incelemediğini bilmiyorum.
Benim merak ettiğim nokta şu:
İstihbaratçılar hep övünerek şunu söylerler:
‘Bizim topladığımız bilgilerin yüzde 80’i açık istihbarattan
gelir.’
Bu kadar açık bir istihbarat, ilgili birime zamanında ulaşmıyorsa,
ortada bir sorun var demektir.
Ama bu olayın beni en çok üzen yanı ‘Türk görevli’ kelimesinin
öksüz bir çocuk gibi ortada kalmasıydı.
CIA’dan gelen ve kitabın yazarının adını bir kere dahi anmadan, her
satırına özenle ‘Hürriyet’ ismi yerleştirilmiş açıklama ile MİT
kendini kurtarmış hissedebilir.
ORTA ŞARK TİPİ
Ben de soruyorum.
Bu ülkede ‘Türk görevli’ kelimesi MİT kelimesinden daha mı az
kıymetlidir?
Orada pespaye bir ‘Orta Şark’ devleti görevlisi olarak çizilen
fotoğraf bu devletin hiçbir yetkilisini rahatsız etmiyor mu?
Demek ki kurumlar kendi isimlerini kurtarınca mesele kalmıyor.
Bunları yazan adam sıradan birisi değil.
DUVARDAKİ PLAKET
Bob Woodward, Amerika’da Watergate skandalını ortaya çıkaran iki
gazeteciden biri.
İşte bu gazeteci Kuzey Irak’ta CIA elemanlarına eşlik etmek üzere
bazı Türklerin görevlendirildiğini yazıyor. Bunların ‘adam adama
takip’ yaptığını yazıyor.
Oradaki Amerikalıların her attığı adım hakkında istihbarat
topladığını belirtiyor.
‘Bu görevlilerin Ankara’daki patronlarıyla konuştukları’
anlatılıyor.
Sonra da bu adamların durmadan sigara içip, Türkçe porno izlediği
yazılıyor.
Peki CIA mensuplarını takip etmek ve onlar hakkında ‘casusluk’
(spying) yapmakla görevlendirilen bu adamlar, MİT görevlisi değilse
kim?
CIA çıkıp ‘Kitapta MİT’in adı geçmiyor’ deyince iş bitiyor mu?
Ben, Atasagun’un teşkilatını savunan tepkisini anlıyorum. Ama
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin oradaki görevlileri hakkında
yazılan iddiayı araştırması gerekmez mi?
Atasagun Hürriyet’e çok kızmış. ‘Gazeteci o kitabı yazmış. Ama siz
niye bunları yayınlayıp alet oluyorsunuz’ diyor.
Yani ne yapmamız bekleniyordu? Bütün dünya Türk görevlilerinin ne
kadar süfli birer pornocu olduğunu okusun.
Ama Türkiye’de yaşayan insanlar bunu öğrenmesin.
Kusura bakmayın ama burası tren kazasını bile saklayan Kuzey Kore
değil.
MİT’in Marmara Köşkü’ndeki binasının girişinin hemen solunda bir
çalışma odası vardır.
Müsteşarın kullandığı bu odanın duvarında çok ilginç bir plaket
asılıdır. Bu plaket Abdullah Öcalan’ın Kenya’da yakalanması
sırasında yapılan işbirliğinin anısına, CIA tarafından
gönderilmiştir.
Bunun bir benzeri de MİT tarafından CIA’ya verilmiştir.
Bob Woodward’ı kollayıp, Hürriyet’i yerden yere vurdunuz.
PLAKET KARDEŞLİĞİ
Olsun. Ama biz de bu plaket kardeşliğinden, içinde ’Türk kelimesi’
geçen bu olayı aydınlatmasını bekliyoruz.
Oradakiler MİT mensubu değilse, kimdi?
Veya Bob Woodward yalan mı yazdı?
Yoksa bir çuval da ‘Türk görevlinin’ başına mı geçirilecek?