Özkök, tutuklanan paşaları böyle destekledi!
Abone olEski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök, Balyoz davası kararı hakkında son kez konuştu...
Eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök, Balyoz Davası'nda yargılanan ve ceza alan silah arkadaşlarına destek vererek, ''Hepsi tertemiz'' dedi.
Balyoz davasında ceza alan 325 sanık, dava boyunca o dönem 1. Ordu Komutanlığı’nın bağlı olduğu sıralı iki komutan olan dönemin Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök ve dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman’ın mahkemede tanık olarak dinlenmesi talebini defalarca dile getirdi. Ancak mahkeme heyeti bu talepleri dikkate almadan kararını açıklamayı tercih etti.
Aytaç Yalman, Sözcü Gazetesi'ne bu hafta gönderdiği mektupta kendisinin tanık olmak için birkaç kez girişimde bulunduğunu ancak bu taleplerinin mahkeme tarafından dikkate alınmadığını iddia etti. Hilmi Özkök ise tanık sıfatıyla katıldığı Ergenekon davası duruşmasında yöneltilen bir soru üzerine Balyoz davasına ilişkin bazı açıklamalar yaptı. Ama doğrudan Balyoz davasında tanıklık için çağrılmadılar her ikisi de.
Cumhuriyet Gazetesi Ankara temsilcisi Utku Çakırözer, Özkök’e, temyiz için Yargıtay’a gidecek olan davanın bundan sonraki aşamalarında tanıklık edip edemeyeceğini sordu. Özkök, bu soruya “Kanunlarımıza göre mahkemelerden gelen çağrılara sadece Cumhurbaşkanı ‘gelmem’ diyebilir. Onun dışındaki herkes bu çağrılara uymak zorundadır. Bu kanun hükmüdür ve aksini düşünmek kanunen mümkün değildir” yanıtını verdi.
BÖYLE MANŞET OLUYOR
Özkök’ün Balyoz kararları sonrasında yaptığı “Adil yargılama olmadı diyemem” değerlendirmesi o dönem komutanı olduğu hükümlü tutukluların tepkisini çekti. Bu sözünün daha sonra düzeltildiğini anımsatan Özkök, konuyla ilgili şunları söyledi:
“Bana ‘Yargılama adil olmadı diyenler var. Katılıyor musunuz bu görüşe’ diye sorulduğunda, ‘Ben böyle bir şey diyemem. Çünkü hukukçu değilim’ dedim. Manşete bunun bir bölümü çıkınca olay farklı anlama girdi. Sanki ‘adildir’ demişim gibi. Öyle bir şey olsa ‘adildir’ derim. ‘Adildir’ demek için ‘Adil değil diyemem’ diye dolandırmam. Hukukçu olmadığımı belirterek söyledim. Hadise budur. Sanıklardan Kadir Sağdıç’ın hanımı da aradı. Ailecek tanışırız. Kardeş ilişkisi gibidir yakınlığımız. Haberin sadece başlığına bakmış, içini okumamış. Anlattım, ‘hukukçu değilim’ bölümünü bir kez daha okuttum. ‘Ama manşet böyle’ diyor onlar da.”
HEPSİ TERTEMİZDİR
Özkök, komutanlık ettiği silah arkadaşlarından ve ailelerinden kendisine yönelik eleştiriler konusunda ise şu ifadeleri kullandı:
“Kimseye ne kızıyorum ne de suçluyorum. Herkes tabii kendine göre düşünce tarzı içinde. Görüşler başka başka. Herkes bir şey söyler ama gerçekler bir şekilde ortaya çıkar. Arkadaşlarımın hepsi tertemizdir. Ben hiçbirini suçlamadım, şikâyet etmedim ve haklarında kötü bir şey söylemedim. Onlar ne derlerse, gönülleri hoş olsun.”
BALYOZ GÜNDEMİ YOKTU
Özkök’ün bir rahatsızlığı da Ergenekon için söylediği sözlerin Balyoz davası ile karıştırılması. Balyoz davası sanıkları Özkök’ün “Var da diyemem, yok da diyemem” sözlerine, davada tanıklık yaparak açıklık getirmesini istediler. Özkök bu konuda da şu değerlendirmeyi yaptı:
“Ergenekon ile ilgili ‘darbe hazırlığı oldu mu?’ diye soruldu. O dönem Balyoz gündemde dahi yoktu. Ergenekon ile ilgili soruşturma aşaması kanunen gizli yürütülüyordu. Onu etkilememek için ‘Var da diyemem, yok da diyemem’ şeklinde konuştum. Sen ne demek istedin açıkla diyorlar. O dönem Balyoz yoktu.”
AYTAÇ YALMAN'A YANIT
Eski Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman’ın dün Akşam Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İsmail Küçükkaya’ya verdiği “İddianameye göre darbeyi önleyen kişi benim. Hilmi Paşa’nın kaç tankı, tüfeği vardı?” demeci anımsatıldığında Özkök, şu yanıtı verdi:
“Aytaç Paşa silah arkadaşım ve beraber çalıştığım bir kuvvet komutanı. Kendisi öyle söylemekte haklı tabii. İddianamede öyleymiş. Ben bir yorum yapmak istemem. Kendiniz yorumlayabilirsiniz.”
ARTIK KONUŞMAYACAĞIM
Ergenekon ve Balyoz davalarında o dönemki konumu nedeniyle söyleyeceği her kelime büyük önem taşıyan Özkök artık sessizlikten yana:
“Muhakemeler mahkemede yapılır. Yanlış anlamalardan ve onları düzeltmeye çalışmaktan ben artık yorgun düştüm. Aslında hiç konuşmamam lazımdı ama öyle şeyler konuşuluyor ki konuşmak zorunda kalıyorsunuz. Bundan sonra konuşmayacağım.”