Özkök savaş ilan etti

Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök son günlerde artan terör olaylarıyla ilgili keskin bir yazı yazdı. Bugüne kadar hep barışı ön plana aldığını söyleyen Özkök, artık terörle mücadelede döneminin başladığını yazdı.

Yazı: Ertuğrul Özkök
Kaynak:

-GEÇEN pazartesi Hürriyet’te Fatih Çekirge’nin çok önemli bir haberi vardı.
Bu habere göre Türkiye, Afganistan’a 1000 kişilik yeni askeri güç göndermeye hazırlanıyordu.

Türkiye, Afganistan’da komutanlık görevini yüklendiği sırada 1700’e yakın askerini Afganistan’da görevlendirmişti.

O görev bitince de bu askerin büyük bölümü çekilmişti.

Öyleyse durup dururken, 1000 kişilik yeni bir güç niye istenmişti?

Bu haberi biraz araştırdım.

* * *

Önümüzdeki temmuz ayına dikkat.

21’inci yüzyılın savaş tarihinde çok önemli bir dönem başlıyor.

NATO askeri, kuruluşundan bu yana ilk kara harekátına girişecek.

NATO daha önce Bosna’da ve Balkanlar’da hava harekátı yapmıştı.

Ancak kara harekátına girmemişti.

Şimdi NATO askeri, ilk defa göğüs göğüse savaşa girecek.

Hem de kime karşı?

Teröriste...

* * *

Peki bu göğüs göğüse savaşı kimler yapacak?

Afganistan beş bölgeye bölündü.

Kuzeyde Mezar-ı Şerif’in bulunduğu bölgenin komutanlığını Almanya yükleniyor.

Batı Afganistan’ın bölge komutanlığını İtalya ve İspanya yüklenecek.

Doğu Afganistan’ın komuta görevi ABD’nin.

Merkez, yani Kábil ve çevresinin komutanlığını ise dönüşümlü olarak Türkiye, Fransa ve İtalya alıyor.

Gelelim güney bölgesine. Yani, terörist Taliban güçleriyle göğüs göğüse savaşı yapacak olan ordulara.

Bunların başında İngiltere var.

İngiltere, 3500 askerle bu savaşa katılacak.

Yanında Kanada ve Hollanda askeri bulunacak.

Ayrıca Romanya ve Avustralya da asker gönderecek.

Bana göre temmuz ayında başlayacak olan bu savaş, terörle mücadele açısından yepyeni bir dönemi açıyor.

Artık herkes şunu bilmeli ki, terörle göğüs göğüse mücadele dönemi başlıyor.

Bunun da hepimiz açısından bir bedeli olacak.

Maddi ve manevi bedeli.

Ayrıca bu savaş, NATO’nun yeni görevinin ne kadar önemli ve hayati olduğunu da bir kere daha hepimize gösterecek.

NATO bir "Amerikan kuruluşu" değil, "uluslararası güvenlik" kuruluşudur ve bütün üye ülkelerin yararına bir misyonu yerine getirmektedir.

* * *

Ama yazımın asıl konusu Afganistan değil, Türkiye’dir.

Çünkü Ankara’dan ve Güneydoğu’dan gelen bütün işaretler şunu gösteriyor:

Türkiye, PKK terörüne karşı topyekûn bir mücadeleye hazırlanıyor.

Bu noktaya gelmemizde devletin de hataları oldu.

Ama asıl sorumlu, PKK adlı katiller çetesidir.

Onun Güneydoğu’da insanlar üzerine kurduğu faşist baskı, terör yöntemleri ve şımarıklığı, ne yazık ki meydanı yine silahlara teslim ediyor.

Ben, bugüne kadar hep sorunun bu ülkeye yakışır şekilde barış içinde halledilmesini savundum.

Ne yazık ki "vuralım, kıralım" taraftarları kazandı.

Artık hepimize düşen, Türkiye Cumhuriyeti’nin bu savaşı yine kazanmasıdır.

* * *

Madem toplum olarak bu yolu tercih ettik, onun sonuçlarına da ağlamadan, sızlanmadan, ağıt yakmadan katlanacağız.

Eğer İngiliz halkı, teröre karşı mücadele için çocuklarını binlerce kilometre uzakta göğüs göğüse savaşa gönderiyorsa, Türkiye’de insanların kendi toprakları üzerinde ağıt yakma hakkı olmamalıdır.

Çok katı; ama bir o kadar gerçek...

Oysa ben hálá, bu ülkenin hem Türk hem de Kürt vatandaşlarının göz pınarlarının kurumadığına inanıyorum.