Özkök Paşa'dan yetki tepkisi
Abone olGenelkurmay Başkanı Hilmi Özkök TSK'nın kısıtlı yetkilerinden yakındı. Özkök, herşeye rağmen TSK'nın özverileriyle mücadelesini sürdüreceğini bildirdi.
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök, "Türk Silahlı
Kuvvetleri, halkı eski acılı günlere geri götürmeyi amaçlayan
bölücü terör örgütüne karşı mücadelesini kısıtlanmış yetkilerine
rağmen özveriyle sürdürmektedir ve sürdürmeye devam edecektir"
dedi. Afganistan’da ISAF-VII Harekatı’nı tamamlayarak Türkiye’ye
dönen birlik ve personel için 4. Kolordu ve Garnizon
Komutanlığı’nda karşılama töreni düzenlendi. Törene, Milli Savunma
Bakanı Vecdi Gönül ve kuvvet komutanları ile Türkiye’ye dönen
personelin yakınları da katıldı. Tören, Genelkurmay Başkanı
Orgeneral Özkök’ün üstü açık araçtan birliği denetlemesi ve
selamlamasıyla başladı. 7. Uluslararası Güvenlik Yardım Kuvvet
Komutanı Korgeneral Ethem Erdağı, görevlerini vukuatsız olarak
tamamlayarak Türkiye’ye döndüklerini, ikinci kez üstlendikleri bu
görev sırasında Türk Silahlı Kuvvetleri, Uluslararası Güvenlik
Yardım Kuvveti Komutanlığı’na ilave olarak Kabil Çokuluslu Tugayı
ile Kabil Uluslararası Havaalanı’nın komutanlığını da yürüttüğünü
kaydetti. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin 4’ü general, yaklaşık 1600
personelin görev aldığı bu süreçte disiplini, eğitimi, bilgi
birikimi, tecrübesi, mütevazılığı ve halkla bütünleşmesiyle
uluslararası camianın takdirini kazandığını ve Afgan halkının
gönlünde taht kurduğunu belirten Korgeneral Erdağı, 36 ülkeden
asker ve sivil personelin görev aldığı çokuluslu ortamın kendine
özgü sıkıntı ve zorluklarına karşın Türk Silahlı Kuvvetleri’nin
uluslararası terörle mücadele, barışı destekleme ve istikrar
harekatında dünyanın en iyi ordularının başında geldiğini bir kez
daha kanıtladığını ifade etti. "TÜRKİYE, EN FAZLA KATKI SAĞLAYAN
ÜLKELERİN BAŞINDA" Genelkurmay Başkanı Orgeneral Özkök de yaptığı
konuşmada, Afganistan Uluslararası Güvenlik Yardım Kuvveti
harekatında 6 ay süreyle görev yaparak yurda dönen personele ’hoş
geldiniz’ dedi. Bu ülke ile ilişkilerin köklü bir tarihe sahip
olduğunu vurgulayan Orgeneral Özkök, Büyük Önder Atatürk’ün,
Afganistan’a büyük önem verdiğini ve Afganistan’a destek olmak için
azami gayreti gösterdiğini anlattı. Orgeneral Özkök, "Bugün de bu
kardeş ülkedeki huzur ve güvenliğin sağlanmasına en fazla katkıyı
sağlayan ülkelerin başında Türkiye gelmektedir" diye konuştu.
Orgeneral Özkök, şunları söyledi: "Türkiye; 19 Aralık 2001’de
başlayan Uluslararası Güvenlik Yardım Kuvvetine bir bölük ile
katılmış, 20 Haziran 2002’den 21 Şubat 2003’e kadar, bir Tabur
Görev Kuvveti görevlendirmiş ve 22 ülkeye mensup yaklaşık 4800
kişilik Uluslararası Güvenlik Yardım Kuvvetine komuta etmiştir. Bu
tarihten sonra da Afganistan’daki yardım harekatına aktif olarak
katkı sağlayan Türkiye, 13 Şubat 2005’den itibaren Uluslararası
Güvenlik Yardım Kuvvetinin liderliğini ikinci kez üstlenmiştir. Bu
kapsamda; 2001-2002 yıllarında her türlü harekatı istenilen bölgede
icra edebilecek şekilde yapılandırılan ve NATO’nun yüksek hazırlık
dereceli kolordularından birisi konumuna getirilen 3. Kolordu
Komutanlığı, Afganistan’daki Uluslararası Güvenlik ve Yardım
Kuvveti Harekatını sevk ve idare etmiştir. Yine, ulusal ve
uluslararası güvenlik ihtiyaçlarımız dikkate alınarak, doğal afet,
insani yardım ve barışı destekleme harekatı gibi diğer harekat
türlerini de yapabilecek şekilde yeniden teşkilatlandırılan
birliklerimizden birisi olan 28. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı
da diğer ülke birlikleri ve personelini de bünyesine alarak Kabil
Çok Uluslu Tugayı olarak görev yapmıştır. Ayrıca, Hava Kuvvetleri
Komutanlığı tarafından görevlendirilen unsurlarca, 6 aylık son
dönem içinde Afganistan’da 26 ülkeden oluşan 2000 kişilik bir
uluslararası güce emir komuta ederek, her gün değişik ülkelere ait
yaklaşık 200 uçağın inip kalktığı Kabil Uluslararası Havaalanı’nın
başarılı bir şekilde işletilmesini sağlamıştır. Bu dönem içinde
Korgeneral Ethem Erdağı komutasında 36 ülkeden yaklaşık 9800
personel Afganistan’da huzur ve güvenliğin artırılması için görev
yapmıştır. Uluslararası Güvenlik Yardım Kuvveti, göreve başladığı
andan itibaren tesis edilen karşılıklı uyum ve yaratılan
sinerjiyle, Afganistan’da barışın hakim kılınmasına, Afgan halkının
huzur ve güvenliğine, Afgan Silahlı Kuvvetleri’nin yeniden
yapılanmasına çok önemli katkılarda bulunarak kendisine verilen
görevi en iyi şekilde yerine getirmiştir. Bu vesileyle,
Uluslararası Yardım Kuvveti’ne katkıda bulunan ve bizimle beraber
görev yapan tüm ülkelere ve NATO’daki müttefiklerimize verdikleri
güçlü destekten dolayı teşekkür ederim." Kendisinin de 10 Mart
2005’de Afganistan’a yaptığı ziyaret sırasında, Türk birliğinin
başarılı faaliyetlerini ve örnek davranışlarını yerinde görme
fırsatını bulduğunu ifade eden Orgeneral Özkök, personelin üstün
vazife anlayışları ve örnek davranışlarıyla ilgili Afgan
yetkililerden duyduğu çok olumlu değerlendirmelerin kendisini
ziyadesiyle memnun ettiğini bildirdi. TSK’NIN YETENEĞİ Orgeneral
Özkök, şunları kaydetti: "Diğer taraftan, Türk Silahlı
Kuvvetleri’nin Afganistan’da icra ettiği bu harekat bir çok
bakımdan da bir dönüm noktası niteliğindedir; Öncelikle bu
harekatla Türk Silahlı Kuvvetleri, seferi nitelikteki bir harekatı
NATO’daki müttefikleriyle koordineli olarak planlayıp icra etme
yeteneğini daha da geliştirmiştir. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin çok
uluslu bir ortamda plan yapma ve birlikte çalışma yeteneğinin
ulaştığı seviyenin yüksekliği bir kez daha kanıtlamıştır. Ayrıca,
Afganistan gibi sınırlarımızın çok ötesinde ve alt yapı
olanaklarının çok kısıtlı olduğu bir ortamda Türk Silahlı
Kuvvetleri, kolordu seviyesindeki bir harekata liderlik etme
başarısını göstererek, sahip olduğu lider kadronun üstün
niteliklerini tüm dünyaya göstermiştir. Bu harekatla 3. Kolordu
Komutanlığı, ilk ciddi uluslararası sınavından başarıyla çıkmış,
NATO’daki yüksek dereceli hazırlık seviyesine sahip kolordular
arasındaki seçkin yerini daha da pekiştirmiştir. Yine, bu harekatta
gösterilen yüksek performans, halen bizimle beraber görev yapan
ülkelere ilave olarak, diğer bazı ülkelerde de Türk Silahlı
Kuvvetleri unsurlarıyla birlikte görev yapma arzusunu doğurmuştur.
Ancak her şeyden önemlisi, Türk askerinin Büyük Önder Atatürk’ün o
veciz ifadesiyle ne kadar ’civanmert’ olduğu bir kez daha
kanıtlanmıştır. Dünya, Türk askerinin doğasında var olan içsel
zenginliği ve görev yaptığı ülkelerin halkları üzerinde ne kadar
derin etkiler bıraktığını gözleriyle görmüştür. Bu zenginlik esasen
Türk askerinin doğasında var olan, cesaret, adalet duygusu, insani
değerlere olan bağlılık, bugün uzmanların da üzerinde fikir
birliğine vardığı ve başarı için çok daha önemli olduğuna inandığı
’duygusal zekasındaki’ yükseklik ve yaratıcılığından
kaynaklanmaktadır." Yakınlarının bu görevi yerine getiren
personelle ne kadar övünse az olduğunu anlatan Orgeneral Özkök,
yurda dönen TSK personeline de şöyle seslendi: "Çok uluslu kuvvet
oluşturulması, müşterek ve birleşik karargahlarda çalışma, lider
ülke olarak stratejik intikal ve harekatın icrası gibi konularda
çok önemli tecrübeler edindiniz. Kazanılan bu bilgi ve
tecrübelerin, belirli bir değerlendirmeye tutularak milli
dokümanlarımıza ve eğitim sistemimize yansıtılması üzerinde önemle
durunuz. Bu tecrübeler kaybolmasın, aksine bu tecrübeler gelecekte
icra edilecek benzer harekatların çok daha başarıyla icrası için
zemin oluştursun. Unutmayınız ki Türk Silahlı Kuvvetleri, bugüne
kadar olduğu gibi bundan sonra da, bölge ve dünya barışına katkı
sağlayacak her türlü girişimi ve terörizme karşı mücadeleyi sahip
olduğu tecrübe ve birikimle desteklemeye devam edecektir." VAHŞET,
ACIMASIZLIK VE TERÖR Genelkurmay Başkanı Orgeneral Özkök, son
günlerde Türkiye’de meydana gelen, üzücü ve bir o kadar da
düşündürücü terör eylemlerine kısaca değinmek istediğini belirtti.
Orgeneral Özkök, şöyle konuştu: "Terörizm bütün dünyada olduğu
gibi, ülkemizde de ulusa acı çektiren asrın en acımasız
hastalığıdır. PKK terör örgütünün son zamanlarda gerek askeri,
gerekse sivil tesis ve personele karşı uyguladığı bombalama
eylemlerinin vahşet ve acımasızlığını hep birlikte üzüntüyle
izlemekteyiz. Bombalama eylemleri, bomba patladığında kimin
öleceğinin veya yaralanacağının önceden kestirilemediği, sadece
insanlığa karşı işlenen bir suçun vasıtası sayılması gereken en
aşağılık eylem tarzıdır. Türk Silahlı Kuvvetleri, halkı eski acılı
günlere geri götürmeyi amaçlayan bölücü terör örgütüne karşı
mücadelesini kısıtlanmış yetkilerine rağmen özveriyle
sürdürmektedir ve sürdürmeye devam edecektir. Bu mücadele, Türk
Silahlı Kuvvetleri ve diğer güvenlik kuvvetleri yanında, bütün
halkımızın, yöneticilerimizin ve sivil toplum kuruluşlarının da
iştirakiyle, topyekün bir tarzda yapıldığında daha etkileyici
sonuçlar elde edilebilecektir. Terör örgütlerinin en korktuğu şey,
toplumun kendilerinden başka tamamının el ele, gönül gönüle bir
karşı cephe oluşturmasıdır." Orgeneral Özkök, konuşmasını, başta
Kuvvet Komutanları ve Jandarma Genel Komutanı olmak üzere,
Uluslararası Güvenlik Yardım Kuvveti Komutanı Korgeneral Erdağı ve
emrinde görev yapan personeli kutlayarak tamamladı. Konuşmaların
ardından tören, geçit töreniyle tamamlandı. Tören sonrasında, yurda
dönen askeri personel, aileleriyle bir araya geldiler. Asker
kıyafetleri giyen bir çocuğun, asker abisiyle kucaklaşması ilgi
odağı oldu.