Özkök kimlerle iftar açtı?
Abone olHürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök 7 ünlü gazeteciyle birlikte iftar yemeği yediğini belirterek isimlerini vermedi ama ipuçlarını ortaya serdi
GEÇEN akşam ünlü bir gazetecinin evinde iftara davetliydim. Benim dışımda, kamuoyunca tanınmış yedi gazeteci daha vardı. Gazeteciler dışındaki tek davetli ise İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’tı. İzinlerini almadığım için yemekteki gazetecilerin isimlerini veremiyorum. Ancak benim dışımdaki gazetecilerin ortak bir özelliğini verebilirim. Hepsi de 28 Şubat sürecine karşı çıkmış gazete yöneticisi ve köşe yazarıydı. Bu ayrıntıyı neden verdiğimi biraz sonra anlayacaksınız. * * * Bir ara konu Göztepe Parkı’na inşa edilecek camiye geldi. Dikkat ettim, masadaki gazetecilerin büyük bölümü bu caminin yapılmasına karşıydı. Büyük bölümü diyorum, çünkü küçük bir bölümü görüş belirtmedi. En fazla itiraz eden kişi ise 28 Şubat sürecine en karşı fikirleri yazmış, askerlerle ilgili hep eleştirel görüşler savunmuş bir köşe yazarıydı. ‘Ben o semtte oturuyorum. Orada öyle bir camiye ihtiyaç yok’ dedi. Hatta bu cami konusunun, ortamı gerginleştirmek isteyenlerce hazırlanmış bir komplo olduğunu söyledi. Evet, bu itiraz 28 Şubat karşıtı insanlardan geliyordu. Ben de bundan istifade ederek, tekrar cami dosyasını açıyorum. * * * Türkiye’de cami cemaatinin sayısı nedir? Camii sayısı yeterli mi, değil mi? Geçen gün cami ile ilgili yazımdan sonra Bülent Tanla aradı. O da camilere giden insan sayısı konusunda ayrıntılı araştırmaların bulunmadığını söylüyor. Ancak elinde, benim sözünü ettiğim, 1996’da Diyanet İşleri Başkanlığı’nca yaptırılan araştırma dışında da başka bazı veriler varmış. Devlet İstatistik Enstitüsü verilerine göre 2003 yılında Türkiye’de 12 yaş üzeri erkek nüfus sayısı 26 milyon 800 bin kişi. O tarihteki cami sayısı ise 75.941. Bu durumda her 353 kişiye bir cami düşüyor. Diyanet İşleri ise 1996’da bu sayının 363 olduğunu belirtiyor. Bu da cami sayısının çok olduğunu gösteriyor. Tanla’nın gönderdiği bilgiler arasında, cami başına düşen cemaat sayısının vakit namazlarına göre dağılımı da var. Bu tablo da şöyle: Namaz vakitleri Cami başına düşen ortalama kişi sayısı öğle namazı 34 Yatsı namazı 31 Cuma namazı 143 Bayram namazı 251 Camii cemaatinin yaş gruplarının namaz vakitlerine göre dağılımına baktığımız zaman ise şöyle bir tablo ortaya çıkıyor. 12-20 yaş grubu erkeklerin sadece yüzde 4.5’u öğle namazına gidiyor. Bu rakam 21-30 yaş arasında yüzde 5.4’e çıkıyor. Vakit namazlarına en çok giden yaş grubu 51-60 arası. Bu grubun yüzde 20.3’ü öğle namazına gidiyor. 61 yaş üstünde ise bu oran yüzde 17.8’e düşüyor. Yatsı namazında bu rakamlar daha da düşük. Ama konu cuma namazına gelince oranlar birden yükseliyor. Mesela 12-20 yaş grubunun yüzde 20.8’i cuma namazına gidiyor. Buna karşılık 51-60 yaş arasındaki erkeklerin yüzde 75.3’ü cuma namazına gittiğini söylüyor. * * * Demek ki insanlar en çok 50 ile 60 yaş arasında dindar oluyor. Ama bir kere daha tekrarlayayım. Bu gözlemlere dayalı bir araştırma. Yani büyük ölçüde kişisel beyanlar üzerine kurulu. O nedenle ben, gerçekte camiye giden erkek oranının daha da düşük olduğunu sanıyorum. Araştırmanın ortaya koyduğu bir başka gerçek daha var. Eğitim düzeyi yükseldikçe camiye gitme oranı da düşüyor. * * * Bir başka dini gösterge olan oruç tutmaya gelince rakamlar birden fırlıyor. Bu konuda üç ayrı araştırma var. Bunların oruç araştırması ise şu sonucu veriyor: Oruç tutan Türklerin oranı yüzde 75 ile 80 arasında değişiyor. Sonuç: Türkler oruç ve bayram dindarı... O zaman artık camilerin sayısını değil, hizmet kalitesini, mekán estetiğini, din adamının kalitesini yükseltmeye çalışmalıyız.