Özkök ile Çölaşan zor durumda
Abone olTaha Kıvanç, Emin Çölaşan'ın bugünkü yazasının başlığı ile konusunu birgün önceden bildi. Yanılmayan Kıvanç, Hürriyet'in tepe ismi Ertuğrul Özkök'e şu soruyu soruyor.
Yeni Şafak Gazetesi'nde Taha Kıvanç ismi ile yazan Fehmi Koru,
hem Hürriyet Gazetesi yazarı Emin Çölaşan'ı hem de Genel Yayın
Yönetmeni Ertuğrul Özkök'ü zor durumda bırakacak bir
yazı yazdı.
Kıvanç Emin Çölaşan'ın bugün yazacağı yazının konusunun Menemen
Olayı olacağını ve yazının başlığının da, Kubilay Olayını Unutmayın
olacağını iddia etmiş. Çölaşan, Kıvanç'ı yanıltmamış bugünkü
yazısında.
İşte Taha Kıvanç'ın iddiası...
Çölaşan bugün 'Kubilay' yazacak
Önce iddiamı okuyun: Hürriyet yazarı Emin Çölaşan'ın bu Kulis'i
okuduğunuz bugün Hürriyet'te çıkacak yazısının başlığı büyük
ihtimalle 'Kubilay olayını unutmayalım' olacak...
Dün gözüm yolda kulağım radyoda gıdım gıdım ilerlerken, birdenbire,
bir devlet kurumunun Menemen'deki 'Kubilay Olayı' ile ilgili
açıklamasını işittim. Tuhaf; açıklamada yer alan cümleler kulağıma
olağanüstü tanıdık geldi. Arşivime girince daha da tuhaf bir
durumla karşılaştım: Hürriyet gazetesi yazarı Emin Çölaşan, her yıl
bugünlerde, hep aynı yazıyla çıkmış okurlarının önüne...
Çetin Altan Milliyet'te her pazartesi günü eski yazılarından birini
sunar okurlarına, altına yazdığı notta bu durumu belirterek... Bir
yazarın sonuçta kendisi tarafından yazılmış bile olsa eski bir
yazısını sanki yeniymiş gibi yayımlaması pek alışıldık bir durum
değildir. Başka ülkelerde basın etiğiyle uyuşmadığı için yapanın
başına ciddi sıkıntılar açtığı da olur böyle bir olayın...
Bizde ise Emin Çölaşan bunu sıkça yapıyor. Her yıl bugün, benzer
başlıklarla ve neredeyse sözcüğü sözcüğüne aynı yazılarla okur
önüne çıkıyor. Bu yıl âdetini bozup bozmadığını bugün öğrenmiş
olacağız...
Arşivi 2000 yılına kadar taradım. 2000 yılı Kubilay Olayı'nın 70.
yıldönümü olduğu için yazısına "70 yıl öncesini unutmayın"
başlığını uygun görmüş Çölaşan; 2001 yılında 'Menemen olayını
unutmayın', 2002 yılında 'Kubilay olayını unutmayın', 2003 yılında
'Menemen olayını unutmayın' olmuş geleneksel yazısının başlığı. Bu
yıl, yani 2004 de 'çift sayı' olduğuna göre, bu yılki yazı
başlığının 'Kubilay olayını unutmayın' olacağını sanıyorum... Tabii
şaşırıp 'Menemen olayını unutmayın' da koyabilir yazı
başlığı...
Giriş cümleleri dört yıl üstüste sütununda yayımlanan yazıların
hepsinde aynı, hiç değişmiyor: "ADI Mustafa Fehmi Kubilay. Baba adı
Hüseyin, ana adı Zeynep. Giritli bir ailenin çocuğu. 1906 doğumlu.
/ Kubilay bir öğretmen. Cumhuriyet öğretmeni. 1930 yılında İzmir'in
Menemen İlçesi'nde askerlik görevini yapıyor. O sırada 24 yaşında."
Yazılar hep bu cümlelerle başlıyor...
Yazının bundan sonrasında, yine sözcüğü sözcüğüne aynı ifadelerle,
olayın nasıl cereyan ettiği anlatılıyor. Yazıya kaynaklık eden
bilgilerin nereden alındığını bilmiyoruz, ama önemli olan Hürriyet
yazarının anlattıklarına samimi olarak inanması. İnanmıyor olsa,
her yıl, hiç değişiklik yapmadan aynı bilgileri aktarırır
mıydı?
Bir yıl (2000) 22 Aralık günü yayımlanmış Kubilay yazısı, bir yıl
da 24 Aralık'ta (2002), diğer iki yıl ise (2001 ve 2003) 23 Aralık
tarihli sütun o yazıya ayrılmış... Riskli olduğunu biliyorum, ama
yine de iddialıyım: Emin Çölaşan'nın 'Kubilay' başlıklı bu yılki
yazısı, eğer tahminim beni yanıltmıyorsa, Hürriyet'te bugün yer
alacak...
Her yıl rutin olarak yayımladığı yazı aynı paragraflarla devam edip
tamamen aynı cümlelerle sona eriyor. Hiç değilse yazının son
cümlelerini aktarayım da, bugün yine kolayına sapıp eski
alışkanlığını sürdürmüşse, eski yazılarının son bölümleri ile bugün
çıkmasını beklediğim 'Kubilay' yazısının son cümlelerini
karşılaştırma fırsatı bulun:
"Atatürk Menemen olayına çok kızdı. Söylentiye göre, Menemen'in
haritadan silinmesini emretti. Daha 10 yıl önce Yunan işgali
altında inleyen bir ilçede yobazların yaptığı ve halktan
bazılarının bu yobaz sürüsüne arka çıkması, onu çileden çıkarmıştı.
/ Olayın ardından Menemen'de devrim şehidi iki bekçi ve yedeksubay
Kubilay adına anıt dikildi. Üzerinde şöyle yazar: / 'İnandılar,
dövüştüler, öldüler. Bıraktıkları emanetin bekçisiyiz.' / Bugün
Menemen irtica olayının 72. yıldönümü idi. Yılanın başı aradan
geçen bunca yıla karşın ezilmedi. Yılan pusuda bekliyor, bazen de
ülkeyi yönetiyor!"
Tahmin edeceğiniz gibi iddialı bir iş benim bugün burada yaptığım,
ama olsun: Bir basın yanlışlığını sona erdirmek için bu kadar riski
göze alabilirim. Bu yıl için 23 Aralık (bugün) değil de 24 Aralık
gününü (yarın) tercih ettiyse, bir bakarsınız, bu Kulis'i okuyunca
her yıl aynı yazıyı tekrarlama kötü alışkanlığından vazgeçer Emin
Çölaşan...
Hergün yazı yazmanın bıktırıcı bir etkisi vardır; özellikle sık sık
benzer yazılar yazmak zorunda kalanlar için... Menemen Olayı'na
verdiği değer her yıl o konuya bir yazı ayırmasına sebep oluyor
Emin Çölaşan'ın, ne yapsın, o da her yıl aynı yazıyı fırına
veriveriyor işte...
Yukarıda, bir yazarın kendi eski yazılarını yeniymiş gibi
çaktırmadan piyasaya sürmesinin başka ülkelerde başa dert açtığını
kaydetmiştim. Bildiğim bir örneği sizlerle paylaşayım: ABD'de Miami
Herald gazetesi, tam da bunu yaptığı için, sanat ve kültür alanında
uzmanlaşmış yazarı Octavia Roca'yı kovdu. Geçmişte kendi
yazdıklarını yeni yazılarına aynen aktardığı için...
Miami'deki olay bu yılın temmuz ayında yaşandı. Roca, savunmasında
kendini, "Değişik topluluklar önünde aynı konuşmayı yapan bir
profesöre" benzettiği halde, Miami Herald'in yayın yönetmeni Tom
Fiedler, "Kendinden aşırmak (self-plagiarism) hep aynı çalışmayı
değişik hocalara ödev olarak sunmaktan farksız" olduğu görüşüyle
kovma kararı verdiklerini açıkladı.
Benim merakım şu: Hürriyet yayın yönetmeni her yıl böyle bir olayın
gazetesinde tekrarlandığından mı habersiz, yoksa bunu önemsiz mi
sayıyor?
YENİŞAFAK