Özkaya neden rapor aldığını anlattı
Abone olYargıtay Başkanı Özkaya, Gözcü Gazetesi'nden Saygı Öztürk'e içini döktü. Özkaya "Çakıcı'yı kim nasıl kaçırdı ona baksınlar" diye yeni bir tartışma başlattı.
Yargıtay Başkanı Özkaya, hasta yatağında Saygı Öztürk’e içini
döktü ve adli yıl açılış konuşmasından neden vazgeçtiğini açıkladı.
Yargıtay Başkanı Eraslan Özkaya, tedavi gördüğü hastanede, Gözcü
yazarı Saygı Öztürk’e içini döktü. Özkaya, ‘Yargıyı Çakıcı olayına
bulaştırmaya çalışacaklarına, onu kim nasıl kaçırdı ona baksınlar’
dedi. GÜLHANE Askeri Hastanesi’nde tedavi gören Yargıtay Başkanı
Eraslan Özkaya, içini döktü. Gözcü yazarı Saygı Öztürk ile yaptığı
görüşmede yargının Alaattin Çakıcı konusuna bulaştırılmaya ve
ipotek altına alınmaya çalışıldığını söyleyen Özkaya, ‘Asıl
üzerinde durulması gereken konu gözardı ediliyor. Alaattin Çakıcı
nasıl kaçırıldı, kim kaçırdının üzerinde duran yok’ dedi. Yargıyı
yıpratmak isteyenlerin bir komplosuyla karşı karşıya olduklarını
söyleyen Özkaya, yargıya ne MİT’in ne de bir başka kurumun müdahale
edemeyeceğini vurguladı. İşte Eraslan Özkaya’nın açıklamaları:
TEŞHİS KOYAMIYORUM ‘Bu kadar açık, bu kadar berrak bir mevzuu
hakkında bu senaryolar nasıl yazılabiliyor, ne amaçla yazılıyor
teşhis koymakta güçlük çekiyorum. Önce villa dediler. Kuruşu
kuruşuna kendimi ispat etmek durumunda kaldım. Bundan bir şey
tutturamayınca Alaattin Çakıcı konusu gündeme getirildi. Benim
Çakıcı ile ne ilgim olabilir? Çakıcı benim nazarımda bir suçludur.
Yargıtay Başkanı ile Çakıcı’yı, Yargıtay’la MİT’i iç içe gösterme
gayretleri oldu. MİT, zaman zaman bize gelir, bilgi alır. MİT
gelmiş de bir etki mi yapmış? MİT’in elemanı geldiğinde böyle bir
etkisi de yok, böyle bir isteği de olmadı. Bu konu suistimal
ediliyor. ÇAKICI DA BİLGİ ALABİLİR Türkiye’nin herhangi bir
yerinden vatandaş telefon edip ‘benim şu tarihte kararım çıktı.
Karar yazıldı mı, yazılmadı mı, postaya verildi mi, verilmedi mi?’
diye sorabilir. İnternete baksa internet sitemizde bulur.
Vatandaşımız internetten öğrenemezse, ilgili daireye telefon
edebilir, ya da genel sekreterlikte bulunan birimden durumunu
öğrenebilir. Çakıcı telefon açıp ‘Ben Alaattin Çakıcı’yım, benim 7
Nisan’da kararım kesinleşti. Kararım ne zaman yazılacak, savcılığa
ne zaman gönderilecek?’ diye sorsa bunun cevabını hem ilgili
daireden, hem ilgili kalemden öğrenir. Bu onun hakkıdır. Bütün
bunlar saptırılıyor. BENİM İÇİM RAHAT Saygın kurum ve kuruluşlar,
kişiler yıpratılıyor. O zaman bu millet kime güvenecek, kimin
yanında yer alacak. Düşünebiliyor musunuz, koskoca bir Yargıtay’ın
başkanı, ortada bir şey yokken günlerce yıpratılıyor. Ortada ne
var? En ufak bir etki mi, tesir mi yapılmış? Ortada bir sapma mı
var? Yok... Benim içim çok rahat. Yargıya 45 yıl şerefle hizmet
vermenin gururunu duyuyorum. Beni üzen, yargının geleceğinin ipotek
altına alınma çabalarıdır. Bunların kimler olduğunu, niçin
yapıldığını da sizinle sonra konuşacağım. NİÇİN RAPOR ALDIM
Birincisi ben şeyden önce sıhhatimi yitirdim. İkincisi ise ben
orada konuşacağım çok önemli konuları bazıları, kişisellikle
bağdaştıracaklardı. ‘Başkan kendi meselesini gündeme getiriyor’
diyeceklerdi. Benim gönlümden geçtiği gibi konuşamadıktan sonra
konuşmam sıradan bir konuşma şekline dönecekti. O da benim arzu
etmediğim bir konuşmaydı. Konuşmamın bazı bölümleri çeşitli yanlara
çekilecekti. O yüzden konuşmaktan vazgeçtim.’ Kaynak: Hürriyet