Özkan Erdoğandan fena tırsmış
Abone olErgenekon'un iki flaş tutuklu sanığı bugün ifade verdi. Tuncay Özkan o gizli görüşmeyi anlattı Baybay günlükleri anlattı.
İkinci "Ergenekon" davasının tutuklu sanığı Cumhuriyet
gazetesi Ankara Temsilcisi sanık Mustafa Balbay, "İddianamede yer
alan ve bana atfedilen günlük adındaki notlar bana ait değildir"
dedi.
Sanık Mustafa Balbay da bütün yaz boyunca avukatıyla beraber
suçlamalarla ilgili somut delilleri irdelemeye çalıştıklarını,
ortaya atılan delillerin, delil niteliği taşıyıp taşımadığına
ilişkin mahkemenin karar vermesini istedi.
"GÜNLÜKLER BANA AİT DEĞİL"
"İddianamede yer alan ve bana atfedilen günlük adındaki notlar
bana ait değildir" diyen Balbay, "Yaz boyunca bu iddiaları
araştırdım. İlk gördüğümde ’bu montaj olabilir’ demiştim.
10 yıllık notlar 2 dakika 33 saniyede oluşturulmuş
görünüyor. Ben eskiden atletizmle uğraştım. Usain Bolt
olsam bu kadar sürede günlük oluşturamam. Bunun kopya olduğu
açıktır. Bunun delil olup olamayacağını mahkemenize bırakıyorum"
dedi.
Bilgisayarına da el konulduğunu, kendisine bir kopyasının
verilmediğini ifade eden Balbay, Savcı Nihat Taşkın’ın 19 Ocak
tarihli yazısına karşın hala bilgisayarının ya da imajının
(kopyası) teslim edilmediğini anlattı.
ABD Büyükelçisi ile gizli kapaklı toplantı yaptığına ilişkin
iddialar olduğunu dile getiren Balbay, "gizli
kapaklı" olduğu iddia edilen toplantının ABD Büyükelçisi
ile gazeteciler Fikret Bila, Erdal Sağlam ve Mustafa Öncel’in de
katıldığı resmi yemek olduğunu kaydetti.
"YARGISIZ İNFAZ"
Hakkında "yargısız infazın" söz konusu olduğunu ileri süren Balbay,
Cumhuriyet gazetesinin Ankara Bürosu’nun santral telefonundan
yapılan bütün görüşmelerinden sorumlu tutulduğunu vurguladı.
Balbay, şöyle devam etti: "Bir kişiyle 300 kere görüşme
yapmam çok saçma geldi. Muhabirler konuşmuş, gazetecilik ilişkileri
var. Haber alıp haber veriyorlar. Bu sorular bana
soruluyor. Gazeteciliğimden hiçbir endişem yok. Yanıt veremeyeceğim
hiçbir soru yok. Bilgisayarların imajının verilmemesi, içeriğinin
kopya olması, farklı zamanlardaki metinlerin bir araya getirilmesi,
çok büyük bir usulü hata olduğunu gösterir. Bunun altını
çiziyorum." Tutuklu sanık Tuncay Özkan da iddianamede suçunun
delillerinin kendisine söylenmediğini, ancak 3 satırla
tutukluluğunun devam ettiğini söyledi.
TUNCAY ÖZKAN ERDOĞAN'DAN
KORKUŞ!
AYRINTILAR DEVAMINDA...
"TUNCAY ÖZKAN O GÖRÜŞMEYİ ANLATTI"
Özkan, 1 yıldır tutuklu olduğunu, 11 kere de tutukluluğunun
devamı yönünde karar verildiğini ifade ederek, elde edilen
delillerin CMK’ya uygun olup olmadığının mahkemece
değerlendirilmesini istedi.
"Emekli Oramiral Özden Örnek’in günlüklerinde adının geçtiğini"
belirten Özkan, "Örnek’i 2 kere ziyaret ettim. ’Televizyon
kanalı kuracağım OYAK’tan reklam verir misiniz?’ dedim.
’Recep Tayyip Erdoğan bana saldırırsa beni korur
musunuz?’ diye sordum" şeklinde konuştu.
Adil yargılanmak istediğini ifade eden Özkan, mahkemenin kendi
hakkını savunmasını istedi.
Özkan, "terör örgütünün delili olarak gösterilen telefon
konuşmasını yaptığı M.A’nın Metin Akpınar", "örgüte yeni eleman
kazandırmasının delili olarak gösterilen konuşmayı gerçekleştirdiği
S.B’nin de Süheyl Batum" olduğunu söyledi.
Mahkeme heyetine başkanlık yapan üye hakim Hasan Hüseyin Özese de
Özkan’a iddianamenin CMK’daki uygulamaya göre okunduğunu,
mahkemenin herhangi bir kimsenin etkisi altında kalmadığını ve adil
yargılama gerçekleştirdiğini, iddianamenin adı gibi savcıların
iddialarından oluştuğunu kaydetti.
"CEZAEVİ İÇERİYE ATTIĞIM İNSANLARLA DOLU"
Tutuklu sanık Adil Serdar Saçan ise birinci "Ergenekon" dava
dosyasına MİT’ten gönderilen 6 adet CD’nin kendisine verilmesini
istediğini, ancak o dava birleşmediği için mahkemenin bunu kabul
etmediğini söyledi.
Saçan, birinci iddianamedeki sanıklar ile ilişkilendirildiğini
ifade ederek, "Tuncay Güney, Ümit Oğuztan hakkında soruşturma yapan
kişiyim. Davayı kapatmakla suçlanıyorum. Bu belgeleri alıp
götürdüğüm söyleniyor. Peki ama MİT’e CD’ler nasıl gitti" dedi.
Hakkında müebbet hapis cezası istenen örgüt yöneticilerinin hiç
ifadesi alınmadan tensiple, itirazla tahliye edildiğini, kendisi
hakkında 20 yıl hapis cezası istendiğini belirten Saçan, şunları
söyledi: "Beni neden içeride tuttuğunuzu açıklamalısınız. İçeriye
attığım insanlarla aynı örgütte ve yan yana koğuşlarda tutuluyorum.
Buradaki 4 No’lu cezaevinin üçte ikisi çete suçlularıyla dolu. Yarı
yarıya içeriye attığım insanlarla dolu. Beni cezaevinde
koruyabileceğinizi mi sanıyorsunuz. Avukatımla görüşemiyorum.
Hastaneye gidemiyorum." Duruşma sanıkların talepleriyle devam
ediyor.