Özkan sorguda neler söyledi?
Abone olErgenekon soruşturması kapsamında bu sabah tutuklandı. Peki sorgusunda neler söyledi? İşte Tuncay Özkan'ın açıklamaları;
Ergenekon soruşturması kapsamında düzenlenen 8. dalga
operasyonda gözaltına alınan ve tutuklanma talebiyle sevkedildiği
İstanbul nöbetçi 13'üncü ağır Ceza Mahkemesi tarafından tutuklanan
gazeteci Tuncay Özkan'ın mahkemedeki sorgusunda neler söylediği
öğrenildi.
DARBE KARŞITIYIM, 'DARBE' İLE SUÇLANIYORUM
Mahkemede avukatı aracılığıyla kitaplarını heyete gösterten Tuncay
Özkan'ın sorgusunda şu hususları dile getirdiği öğrenildi:
"Hayatının 25 yılını şu anda vekilim tarafından gösterilen
bir çok kitabı da yayına hazırlayarak geçirdim. Kitaplar
araştırmacı gazetecilik çalışmama dayalı olduğu için yüzlerce
kişiyle görüşme yaptım. Hayatımın hiçbir döneminde terör
örgütleriyle hiçbir ilişkim olmadı. Hukuksuzluğu hiçbir zaman
desteklemedim. Şimdi böyle bir isnat altındayım. Hiçbir zaman
terörü kabul etmedim. Kendim tehditlere maruz kaldım .
Benim demokratik düzen içerisinde mevcut uygulamaları eleştirmem ve
bir siyasi partiye üye olamaya çalışmam suç olarak
gösterilmektedir. Bunları kabul etmiyorum. Ben anayasal haklarımı
kullandım.
YAZDIĞIM KİTAP NEDENİYLE TEHDİTLERE MARUZ
KALDIM
1993 yılında yazdığım "Bir Gizli Servisin Tarihi" isimli
kitap nedeniyle tehditlere maruz kaldım. Hatta 1993 yılında
Genelkurmay'ın ilgili birimine çağrıldım. Kitabı yayınlamama
konusunda uyarıldım. Buna rağmen kitabı yazdım. O
zaman darbeye ve tehditlere karşı koymuş bir kişi olarak bugün
darbe yaptırmaya teşebbüs ile suçlanmaktayım.
Düzenlediğimiz Cumhuriyet mitinglerinde kimsenin burnu
kanamamıştır. Yasal olarak yapılmıştır. Ben Çağlayan mitingindeki
konuşmamda "Ne şeriat ne darbe demokratik Türkiye" diye
bağırmıştım. Ticaret yapma hakkım ve gelir elde etmem suç olarak
sorulmuştur"
ÖNÜME TABELA ASTILAR
Gazeteci Tuncay Özkan'ın bugüne kadar teröre karşı bir kişi
olduğunu ileri sürerek "Ama şimdi terör örgütü ile
özdeşleştirildim" dediği savunmasında şunları da söylediği
belirtildi:
"1996 yılında hakkımda koruma kararı alındı. Aleyhime delil
olarak mahkemeye sunulan telefon görüşme tutanakları belli bir
döneme ilişkindir. Benim tüm gazetecilik hayatım boyunca
tüm görüşmelerim kaydedilseydi bunlardan yüzlerce binlerce ortaya
çıkardı. Yaptığım iş nedeniyle bir çok kişi ile görüşüyordum.
Ben özgürce düşüncelerini ifade eden birisiyim. Bunu
demokratik bir hak olarak yasalara uygun şekilde dile
getiriyorum. Bu şekilde baskı ve dinlemelerle benim gibi
özgürce düşünen ve düşündüklerini dile getiren insanlar
susturulursa o taktirde Türkiye çölleşir. Ben bu güne kadar
çıktığım duruşmalarda sabıkasızım diye övündüm. Gazeteci ve
yazarım dedim. Şu anda 50 saattir ayaktayım. Önüme tabela asılarak
fotoğraflarım çekildi. Parmak izlerim alındı. Bugüne kadar teröre
karşı bir kişi olmama rağmen terör örgütü ile
özdeşleştirildim. Ben son 4,5 yıl içerisinde yüzlerce 908
konferans, 53 miting, sayısız televizyon programı düzenledim. 12
kitap yazdım. Hepsinde özgürlüğü ve demokrasiyi savundum.
Sivil toplum örgütleri içerisinde yer almasaydım, yapılan
haksızlıklar karşısında susmayı tercih etseydim, kimse ile
telefonla görüşmeseydim, benim bir kızım var ona haksızlıklar
karşısında sesini çıkartmayan bir kişi mi olmayı
öğretseydim"
ŞİRKETİNİN VERGİ BORCU SUÇ UNSURU
Tuncay Özkan'ın avukatı Oğuz Gür ise müvekkilinin herhangi bir suç
örgüt içerisinde yer almadığını belirttiği savunmasında "Emniyette
22 saate yakın ifade süresi içerisinde bize delil niteliğinde bir
belge gösterilmedi. Savunmaya müdahalemiz engellendi.
Müvekkilimin demokratik mücadelesi suç olarak
gösterilmektedir. Şirketlerin vergi borçlarıyla ilgili belgeler suç
unsuru olarak sunulmuştur. Oysa bu konuda 2. ve 5. vergi
mahkemelerinde toplam 15 dava vardır. Cumhuriyet Halk Partisi ile
yaptığı prodüksiyon anlaşması suç olarak gösterilmiştir. Oysa
Anayasa Mahkemesi tarafından oy birliği ile CHP'nin bu anlaşmasına
harcaması ibra edilmiştir. Müvekkilim suçsuzdur serbest
bırakılmasını talep ediyorum" dedi.
Ancak mahkeme bu savunmalar sonrasında gazeteci Tuncay Özkan'ın
terör örgütüne üye olmak suçundan tutuklanmasına karar verdi.
(Gazeteport)