Özhaseki müjdeyi verdi: Sıfır faizle para vereceğiz
Abone olÇevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, kamuoyunda "İmar Barışı" olarak bilinen ve 13 milyon konutun imar ve iskan sorununu çözmesi hedeflenen Yapı Kayıt Belgesi verilmesine ilişkin detayları açıkladı.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, imar barışına
ilişkin, "Toplamda 40-50 milyar lira civarında bir bedel
toplanacağına inanıyoruz." dedi. İmar barışı düzenlemesi
sonrasında, bu kapsamda ne kadar bir dönüş beklendiğine ilişkin
Özhaseki, daha önce belirttiği 26 milyon 358 bin yapının ne
kadarının imara aykırılık teşkil ettiğine yönelik çok ciddi bir
cevap alamadığını ifade etti.
Özhaseki, farklı partilere ait ilçe belediye başkanlarına yapı stoklarını sorduğunu, ne kadarının imara aykırı olduğunu sorduğunu, ancak net bir cevap gelmediğini belirterek, "Ortalama herkesin söylediği bazı rakamlar var. Bu, yüzde 60'lar civarında. Demek ki bu 15 milyona tekabül ediyor nereden baksanız. Dehşet bir sayı. 15 milyon insan devletle ihtilaflı, kavgalı, bir türlü mahkemelik. İnsana böldüğümüzde 50 milyon ediyor." dedi.
BEDEL BÖYLE HESAPLANACAK
İmar Barışı için başvurular, e-devlet üzerinden ya da Çevre ve
Şehircilik Bakanlığı’nın yetkilendireceği kurumlara yapılacak.
Başvuruda yapının adresi, ada ve parsel bilgileri, yapı alanı,
konut ve dükkanların toplam alanları, emlak vergisi birim değeri ve
yapının fotoğrafı sisteme yüklenecek. E-Devlet üzerinden başvuru
ücretsiz yapılırken, kurumlar düşük bir ücret alacak. Vatandaşlar,
formda belirtilen yapı tipini seçerek arsa büyüklüğünü ve arsanın
emlak vergisi rayiç değerini girecek. Bu değer Gelir İdaresi
Başkanlığı’ndan öğrenilebilecek.
İmar Barışı’ndan yararlanmak için Yapı Kayıt Belgesi verilecek. Bu belge için, arsa emlak değeri ile yapı yaklaşık maliyeti toplamı üzerinden hesaplanan bedelin konutlarda yüzde 3’ü, ticarette yüzde 5’i olacak şekilde bir bedel ödenecek. Hesap şöyle yapılacak:
Arsa degeri 10 bin lira, metrekaresi 700 lira olarak değerlenen
bir bina için 10 bin + 70 bin olmak üzere 80 bin liralık bedel
belirlenecek. Bunun yüzde 3’ü yaklaşık 2 bin 400 lira olacak. Bu
miktar için taksit de yapılabilecek. Yapı Kayıt Belgesi bedeli 31
Aralık 2018’e kadar yatırılabilecek.
"50 MİLYAR LİRA TOPLANACAĞINA İNANIYORUZ"
"Toplamda 40-50 milyar civarında bir bedel toplanacağına
inanıyoruz." diyen Özhaseki, rakamın vatandaşların göstereceği
rağbete göre değişeceğini söyledi.
"Bu konuda tabii ki Hazinenin adına yatacak para, hazinede gözükecek, kasada gözükecek. Oradaki dengeler hususunda mutlaka maliye istifade edecek ama benim şahsi kanaatim şu; asıl yasa bu değil, bu birinci kapısıydı, girişiydi. Arkasından imar yasaları geliyor, kentsel dönüşümü kolaylaştıracak yasalar geliyor." ifadesini kullanan Özhaseki, daha sonra da mahalle bazında kentsel dönüşümü hedeflediklerini bildirdi.
''SIFIR FAİZLE PARA VERECEĞİZ''
Türkiye'nin deprem ülkesi olduğunu anımsatan Özhaseki, deprem
olmasını engelleyecek bir şey olmadığı için binalarda gerekli
tedbirlerin alınması, yapılaşmanın buna göre yapılması gerektiğini
vurguladı.
Özhaseki, bunun için öncelikli olarak, zeminin sağlam olmasına ve yapı kalitesine dikkat edilmesi gerektiğinin altını çizerek, yapı kayıtla bir kimlik belgesi verdiklerini anlattı.
Bakan Özhaseki, "Herkesin bir kimliği var. Baktığımız zaman ne olduğunu bileceğiz, neler yapılacağını da göreceğiz. Belediye başkanı arkadaşlarımız, kendi mahallelerinde kentsel dönüşüme geçmek istediklerinde bize müracaat edecekler. Biz o müracaatları alacak, inceleyecek ve proje doğruysa ki proje üzerinde çok titizleneceğiz. Rastgele işlere izin vermeyeceğiz, emsallerinin çok arttığı yüksek katların olduğu yerlerden ziyade mahalle bazında bir dönüşümü sağlayacak projeler geldiğinde, belediyelerin önünü açacağız. Bu paradan da onlara sıfır faizle para vereceğiz." diye konuştu.
''TAKAS YAPACAĞIZ''
Altı katlı bir binanın yıkılarak, yerine 4 kattan fazla
yapılamaması durumunda, kişinin dairesinin metrekaresinin azalması
halinde işleyişin nasıl olacağına ilişkin soru üzerine Özhaseki,
şunları kaydetti:
"Belki burada İstanbul ve diğer Anadolu illerinde biraz daha değişik düşünmekte fayda var. İstanbul'da 2 tane rezerve alan belirledik. Önümüzdeki günlerde zaten bu rezerve alanlarda binlerce konut yapılacak. Binlerce konut yapılacak derken, İstanbul nüfusunu artırmak için yapmayacağız bunu. Anadolu ve Avrupa yakasında hazırladığımız bu yerlerde bitişik ilçeler var. Bu ilçeler 500 metre, 1 kilometre mesafede ilk depremde yıkılabilecek bina sahiplerine tercihen 'gelin bu tarafa geçin.' Riskli mahalleleri hafifleteceğiz. Takas yapacağız.
Öyle bir mahalle olacak ki ben oraya geçmeyecek adam olacağını zannetmiyorum. Mahalle konseptinde, meydanları olan meydanlarında iş yerleri, okulları, yeme içme yerleri ve mescidi olan, sokakları olan, eski komşuluğa özen duyduğumuz mahalle konsepti var ya hepimizin hayalidir bu mahalleler. İşte o mahalle konseptinde hazırlanacak yerlere karşı vatandaşa 'sizin bu depremde ilk yıkılacak, içinde her şeyinizi kaybedeceğiniz binaya karşılığında daire veriyoruz.' diyeceğiz."
''YÜZDE YĞZ YERLİ MALZEME KULLANILMASINI
İSTİYORUZ''
Özhaseki, belediyelerle bu kapsamda ne kadar konuta ihtiyaç
olduğuna dair görüştüklerini dile getirdi. Boşaltılan yerlerde asla
dışarı satış olmadığının altını çizen Özhaseki, buralarda dönüşüm
başlayacağını söyledi. Özhaseki, belediyelerden yapılacak işlerde
yüzde 100 yerli malzeme kullanılmasını istediklerini ifade ederek,
"Lambaları bir yerden, kapı kollarını bir yerden, asansörleri bir
yerden getirecekse yurt dışından yok." dedi.
Bakan Özhaseki, uygulamayla piyasalara hareketliliğin de geleceğine işaret ederek, "Yılda 500 bin konutu değiştirmeyi düşünüyoruz. Yılda 500 bin konut demek, 100 milyar lira demek. Piyasada acayip bir canlanma demektir bu. Kendi iç ekonomimizi de canlandıracak bir şey bu." değerlendirmesinde bulundu.
İmarın temel yasaları ve kentsel dönüşüme ilişkin yasalar hazırlandığını aktaran Özhaseki, "Bunlar hazır. 24 Haziran'ı atlatalım, Hükümet kurulsun, bunların hepsi gelecek." dedi.
Bakan Özhaseki, "Belediye Meclislerinin bir yere çok kat bir yere vermeme gibi inisiyatifleri minimuma mı indiriyorsunuz?" şeklindeki soru üzerine, "O da var. Plan yapma yetkisinin toparlanması da var hazırlıklarımız içerisinde. Bir yerde imarda artış sağlanmışsa bir rant varsa bunun kamuya bedelinin ödenmesi lazım. Mesela parsel bazlı yoğunluk artışının yasaklanacağı hükmünü ben kendim yazdım. Bunu tartışacağız tabii. Ufak tefek değişikliklere uğrayabilir, belki muhalefetten de katkıda bulunurlar." açıklamasında bulundu.
Özhaseki, "Mesela birisi geldi, 'Şurada arsam var, burası konut gözüküyor ama burada ticaret çok kıymetli. Ticarete çevirin burayı.' diyor. Orada komisyonlar bunun değer artışını hesaplayacaklar. Değer artışını devlet alacak, belediye alacak. İmarın temel yasaları dediğimiz bunlar. Rastgele işler olmayacak artık. İmar işi, dünyanın en zor işidir." diye konuştu.
''MAHALLE KONSEPTİ İÇİNDE, KİMLİKLİ BİNALAR ORTAYA
ÇIKACAK''
Bu şekilde şehirlerin bir kimliğinin de olacağının altını çizen
Özhaseki, bu konunun en önemli konuların başında geldiğini
vurguladı. Özhaseki, kentsel dönüşüm kapsamında artık rastgele
binaların yapılamayacağına dikkati çekerek, "Mahalle konsepti
içinde düşünülen tarzda, kimlikli binalar ortaya çıkacak. Bunların
hepsine çok çalıştık, bunları getirmeye çalışıyoruz." ifadesini
kullandı.
TOKİ'nin planlarını yaptıklarını anlatan Özhaseki, "TOKİ'nin hatalarından belki 8-10 yıl önce bahsedilebilirdi. O günlerde çok hızlı inşaat yapılabilirdi ama şimdiki arkadaşlarımız çok titizler, çok daha düşük katlı, toprağa yakın, yatay mimariye uygun, sağlam konutlar yapılıyor." değerlendirmesinde bulundu.
''BİZİM AMACIMIZ, BİNA HIZLI DÖNÜŞÜM DEĞİL, ALAN
BAZLI''
Bakan Özhaseki, kentsel dönüşümde çıkan yasalara ilişkin zaman
içinde aksaklıkların görüldüğünü aktararak, şöyle devam etti:
"Bina bazlı dönüşümler olmuş veyahut Bağdat Caddesi dönüşmüş. Niye? O taraf kıymetli. Bizim amacımız, bina bazlı dönüşüm değil, alan bazlı. Alan bazlı dönüşüm de bunun sosyal donatısını hesaplıyorsunuz. Bu kapsamda yolları, okulları, camileri, sağlık ocaklarını, oto parklarını hesaplıyorsunuz."
Özhaseki, dönüşümde vatandaşın muhatabının müteahhit değil belediyeler olmasını istediklerini belirtti.