Özgürlük gidiyor, şeriat geliyor!
Ne mi zırvalıyorum ?
Asmalımescit diyorum...
Sokak kültürüne aşık olan ben, Asmalımescit sorunsalını taaaa
buralardan izliyorum.
Asmalımescit ! Nevizade, Galata, İstiklal...
Sokak çalgıcıları, sokak şarkıcıları, sokak masaları, sokak
sandalyeleri, sokak kedileri/köpekleri, Dılencıler...Bu mozagiyi
seviyorum...
Bu sokaklarda sokak şarkıcısı ZAZ lar var, En güzel, en damar
Mihriban türküsün İstıklal' de dinlemiştim bir gece vakti...
Bir gece vakti, bır film sahnesi gibi herkes yerini alır
İstikal' de...
Sabah olduğunda ise bir kayboluş gözlenir, masal gibi sanki,
aslında yokmuşlar...
İçine çeker seni...
Evet ben bir İstiklal aşığıyım...
Orada olmak bır tabloda yer almak gibi, orada kı renklerle
karışmak gibi...
Çooook eski bır İstanbul yazımda, İstiklalden söyle
bahsetmişim;
İçinde binlerce dünyanın dolaştığı ve yine binlerce dünyaya açık
bir kapı gibi...
Yağmur yağdığında hüzünlenen, gece olduğunda gülümseyen her
taşın altından öyküler çıkartabilen, özgürlük kokan, sokak
müzikleriyle canlanıp, bır dilenciye susan İstiklal !
Gelelim gündem konusuna:
Beyoglu belediyesi tarafından Asmalımescit işletmecilerine
gönderilen belge de pazartesi saat 17:00 kadar masaların
kaldırılması istenmiş !
Bu habere ait okuduğum yorumlar da ne mi gördüm ?
Zamanlama düşündürücü deniliyor...
İçkinizi artık evinizde zıkkımlanacaksınız deniliyor...
Engelleme ya da , içki içenleri kıl etmek için bu karar
alındıysa çarpık zihniyettir deniliyor...
At kadehi elinden, bin parçaya bölünsün diyenler de var...
Asmalımescit bir yaşam tarzıdır, yok edilmemelidir...dır...
Ayrıca Asmalımescit te kalabalıktan dolayı yürüyüş
yapamadığından hayıflananlar da hayli fazla...=)
Ama: asıl korku şu cümlede saklı:
Şeriatin ayak seslerı deniliyor
Konu dönüp dolaşıp Şeriate bağlanıyor...
İktidarın din ideolojisine...
Asıl Sorun şudur:
Beyoğlu belediyesi, işgaliyelerle ilgili başlattığı uygulama
için, Medeniyetler sahnesi olan Beyoglu' nun bu mirasını
güçlendirmek, kamu yararını korumak için zorunlu olarak masa
kaldırma uygulamasının başlatıldğını açıklamış.
Beyoglu' nda işgaliye uygulamasından yararlanan işletmecilerin,
haksız sınırsız, ticari ve toplumsal etiğe uymayan yöntemlerle
çalışmasına müsaade edilmesi beklenemez denmiştir.
Ki; Orada kı esnafta gördüğüm kadarıyla bu konuda hata
yaptıklarını itiraf ediyorlar.(dır)
Avrupa' da da bu konuda katı kurallar vardır. Bu tür işletmeler
de , masa koyulacak sınır baştan belirlenir, sınır çizilir, sınırı
geçenlere yaptırım uygulanır.
Ben bu uygulamanın esnafa gözdağı vermek için uygulandığını
düşünüyor ve kendilerine verilen haklar doğrultusunda hareket
ettiklerinde bu problemin çözüleceğine inanıyorum/inanmak
istiyorum.
Her alınan kararda 'Eyvah şeriat geliyor ' diye heyacan
yapanları da, takip ediliyor olmanız şizofren olduğunuz anlamına
gelmez diyor(um).
Bugün sıfır ciro yaptığını anlatan esnaf, kurallara uymuş
olsaydı, bunlar olmayacaktı. Diğer taraftan asmalı esnafının, bire
on katarak müşteriyi kazıklaması da ayrı bır konudur.
Bunlar nedenler ve sonuçlardır.
Şeriat hiçbir zaman gelmeyecek, Asmalının, Nevizadenin,
Galatanın, Cihangirin vs. vs. dokusu hiçbir zaman bozulmayacak,
kimsenin içkisine de karışılmayacak, kimsenin baş örtüsüne
de...
Ama şu bir gerçek ki; Artık kimse istediği gibi hareket
edemeyecek