Özgür Özel, erken seçim için neden 1,5 yıl sonrasını işaret etti?
Abone olCHP Genel Başkanı Özgür Özel'in 1.5 yıl sonra erken seçim olur tahminiyle ilgili CHP kulislerinde 1,5 yıllık sürede iktidarın ekonomi başta olmak üzere, seçim kaybına neden olan politikaları düzeltmesi de olası görülmüyor ve cumhurbaşkanlığı seçimini partinin kazanabileceği düşünülüyor.
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı (CHP) Genel Başkanı Özgür
Özel, 31 Mart'ta yapılan yerel seçimlerden birkaç gün sonra erken
seçim tartışmalarını, “Erken seçim olacaksa buna yine halk karar
verecek. Ben bir erken seçim çağrısı yapmıyorum” yanıtı vererek
kapatmıştı.
Özel, 27 Haziran'da BirGün gazetesi yazarı Doğan Tılıç'a yaptığı açıklamada ise “Erdoğan beş yıllığına seçildi ama bence seçildikten 2,5 yıl sonra, yani bugünden 1,5 yıl sonra erken seçim olur. Ben erken seçimden kaçmam, bunun için koşarım” dedi.
Özel daha sonra da “Eğer geçim olmazsa, seçim olur” çıkışıyla
erken seçim konusunda strateji değişikliğine gitti.
CHP kurmaylarına göre, Özel’in “erken seçim” talebinin birden çok
nedeni var. BBC Türkçe'den Ayşe Sayın CHP kulislerinden erken seçim
tartışmalarına dair kulis aktardı.
“Erken seçim çağrısının sloganını 'Geçinemiyoruz' diyen yüzde 67'lik kesim belirledi”
CHP kulislerinde erken seçim çağrısının birincil nedeni olarak
halkın yaşadığı geçim sıkıntısı gösteriliyor. Partinin yaptırdığı
ölçümlere göre Türkiye’de halkın yüzde 67’si “Geçinemiyoruz”
yanıtını verdi.
Asgari ücret, bayram ikramiyelerinin artırılması taleplerinin AKP
tabanında da olumlu karşılık bulduğuna dikkat çekilerek, “Biz
iktidara 'Meseleleri çözün' diyoruz. ‘Geçim olmazsa, seçim olur’
diyerek, siz çözemezseniz, bir gelir çözeriz” diyoruz”
değerlendirmesi yapılıyor.
CHP’nin erken seçim kararı için Meclis'te çoğunluğu olmadığına
dikkat çekilerek, halkın seçim talebi karşısında iktidarın da
duramayacağı yorumu yapılıyor.
“Normalleşme karşıtlarına mesaj”
Özel’in erken seçim konusundaki strateji değişikliğinin bir
başka nedeni olarak, parti içinden ve partiye yakın çevrelerden
gelen “erken seçim” talepleri gösteriliyor.
Bu kesimlerin parti yönetimini “AK Parti’in amaçlarına hizmet
etmekle” eleştirdiği belirtilerek şu, şu görüşler dile
getiriliyor:
“Normalleşme görüşmeleri nedeniyle 'CHP, AK Parti ’nin amaçlarına
hizmet ediyor, erken seçim istememesi de bu yüzden' diyen bir kesim
var. Erken seçimi yapmak CHP’nin elinde mi? Değil. O nedenle biz
erken seçim çağrısı yapalım; kim istiyor, kim istemiyor belli
olsun. Bu görüş kabul gördü, Özgür Bey de seçim çağrısını dile
getirmeye başladı.”
Özel, erken seçim için neden 1,5 yıl sonrasını işaret etti?
Anayasa’ya göre başkanlık sistemine göre ikinci ve son kez
Cumhurbaşkanı seçilen Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Genel
Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, bir dönem daha aday olmasının tek
yolu, Meclis'in erken seçim kararı alması.
Özel’in çağrısının AK Parti ve Milliyetçi Hareket Partisi'nde (MHP)
karşılık bulması ve Meclis'in erken seçim kararı alması halinde
Erdoğan yeniden aday olabilecek.
Özel’in Erdoğan’a bir kez daha adaylık yolunu açacak bir çağrı
yapmasının nedeni olarak, CHP’nin halen yüzde 34-35 oy bandında
birinci parti konumunu koruması gösteriliyor.
CHP'de, 1,5 yıllık sürede iktidarın ekonomi başta olmak üzere,
seçim kaybına neden olan politikaları düzeltmesi de olası
görülmüyor ve cumhurbaşkanlığı seçimini partinin kazanabileceği
düşünülüyor.
AK Parti’nin, Erdoğan’ın ise görev süresini 5 yıl daha uzatmak için normal seçim tarihine çok kısa süre kala erken seçim isteyebileceğine dikkat çeken CHP kurmayları, “O zaman bu tam anlamıyla Erdoğan’ın görev süresini uzatmak amacı taşır ki, biz bunun yolunu açmayız. Samimilerse, Erdoğan’ın ikinci döneminin yarısında erken seçime gideriz” yorumunu yapıyorlar.
“AK Parti, CHP ve MHP tabanı normalleşmeden memnun”
Yerel seçimler sonrası Özgür Özel ile Recep Tayyip Erdoğan’ın
karşılıklı ziyaretleri ile başlayan siyasette “normalleşme”
sürecinin bir yandan liderlerin karşılıklı polemikleri, bir yandan
da Özel’in erken seçim çağrısı nedeniyle nereye evrileceği merak
konusu.
Ancak gerek AK Parti, gerekse CHP’nin yaptırdığı anketlere göre,
normalleşme sürecine kamuoyu desteği yüksek. CHP kaynaklarının
verdiği bilgiye göre halkın yüzde 46’sı Erdoğan-Özel görüşmesi ile
başlayan süreci olumlu buluyor. Yüzde 33 oranında ise kararsız bir
kitle var ve kararsızlar dağıtıldığında sürece destek yüzde 60’ın
üzerine çıkıyor.
CHP seçmenin yüzde 25’i ise sürece olumsuz bakıyor.
CHP ile AK Parti seçmeninin aşağı yukarı ayrı oranda destek
verirken, en yüksek memnuniyet oranı MHP seçmeninden. Parti
kulislerinde, MHP tabanının normalleşmeye destek vermesiyle ilgili
olarak da “MHP ittifak ortaklığı nedeniyle iktidarın kötü
politikalarının ortağı olması nedeniyle çok sopa yiyor,
eleştiriliyor. Şimdi bir başka muhalefet partisinin iktidarla
görüşmeler yapması, bir anlamda onların iktidara destek
politikalarını meşrulaştırıyor” yorumu yapılıyor.
Her iki parti tabanında da sürece desteğin yüksekliğine dikkat
çeken CHP’liler, Erdoğan’ın da bunun farkında olduğunu ve süreci
bitirecek bir adım atmayacağı görüşünde.
Erdoğan ile Özel’in şu anda planlanmış bir görüşmesi olmadığı ancak
ilerleyen süreçte spesifik konularda, telefonla veya yüz yüze
görüşmeler yapabileceği belirtiliyor.