Özgener yumruğu masaya vuracak
Abone olTFF Başkanı Özgener, hakem hataları ve kulüp yöneticilerinin açıklamalarıyla ilgili basın toplantısı düzenledi.
Madde madde konuşan Özgener, "Ligin sağlıklı yürümesi
için elimizden geleni yapacağız ve kimseye aksi bir durum için
müsaade etmeyeceğiz" dedi. Medyaya teşekkür eden Özgener, "Kimse
hatalarını örtmek için bahane aramasın" ifadesini
kullandı.
Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Mahmut Özgener ve TFF Başkanvekilleri Lutfi Arıboğan ile Servet Yardımcı, kamuoyunun gündemindeki konulara ilişkin bir basın toplantısı düzenledi. Özgener, maddelere böldüğü açıklamasında, son günlerde yaşananların ardından "Medya ve yorumcular sağ duyulu davrandı" ifadesini kullandı. "Sporun ruhunu bozanlara izin vermeyeceğiz" diyen Özgener, "TFF her takıma eşit mesafededir. Her zaman bir takım kazanır. Kimse kendi hatalarını örtmek için bahaneler bulmaya çalışmasın" ifadelerini kullandı.
"SESİ ÇOK ÇIKANIN BASKI KURMASINA İZİN
VERMEYECEĞİZ"
Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Mahmut
Özgener, Türkiye Futbol Federasyonu'nun adil ve her kulübe eşit
mesafede davranarak, hakkı olanın kazanacağı ve hak edenin ipi
göğüsleyeceği bir ligin oynanması için mücadelesini sürdüreceğini
belirtti. Tüm kamuoyunun kendini güvende ve rahat hissetmesini
isteyen Başkan Özgener: "Geçmişte olduğu gibi, sesi çok çıkanın,
gazetede sayfası çok olanın, taraftarı çok olanın bu gücünü
kullanarak futbolu baskı altına almasına izin vermeyeceğiz"
dedi.
"Bugün, devre arasında
yaşanan tartışmalarla yavaş yavaş su yüzüne çıkmaya başlayan ve
özellikle son iki haftada futbol gündemimizin neredeyse tamamını
işgal eden konularla ilgili, Federasyonumuzun görüşlerini paylaşmak
amacıyla buradayız.
Konuşmama, son derece önemli ve anlamlı olduğunu düşündüğüm bir teşekkürle başlamak istiyorum. Hepinizin malumu, geçtiğimiz hafta gündemi oluşturan son derece talihsiz bir müsabaka yaşandı. Çok değer verdiğimiz, kıymetli bir hakemimizin belki de spor yaşantısındaki en kötü performanslarından birini göstermesi, futbol gündemimizin en öncelikli konusu haline geldi. Konu ciddi anlamda gündem oluştururken, bir yöneticimiz; kulübünün yaşamış olduğu olumsuz kararlara rağmen, hem de müsabaka boyunca en çok haksızlığa uğramış taraf olarak göstermiş olduğu örnek tavırla, hem camiasına hem de spor kamuoyuna mesaj verdi. Bir spor adamının spora ait yaşanmışlıklarda ne denli sağduyulu ve vakur bir duruş göstermesi gerektiğini tüm kamuoyuna göstererek herkese örnek oldu.
KARDEMİR KARABÜKSPOR BAŞKANI VE KULÜBÜNE
TEŞEKKÜR
Göstermiş olduğu bu sportmence ve sporun
ruhuna hakim lider tavrıyla, Kardemir Karabükspor Kulübü Başkanı
Sayın Hikmet Ferudun Tankut'a hepinizin huzurunda teşekkürlerimi
sunmak istiyorum.
"TÜRK SPORUNUN ALACAĞI ÇOK DERS VAR"
İki
haftadır oluşturulmak istenen kaos ortamı içinde, duruşunu hiç
bozmayarak ortaya koyduğu spor adamı kimliğiyle, skor adamlarına
örnek olan sayın Tankut'un bu haftaki davranışlarından, Türk
sporunun alacağı çok ders bulunuyor.
Oluşan hatalardan en büyük zararı görmesine rağmen, soğukkanlılığını koruyarak futbolun gereklerini yerine getiren tüm Karabükspor camiasını da özel olarak tebrik ediyorum.
KAMUOYUNUN ÖNÜNDE AFİŞE ETME ZAMANI
Artık bazı şeyleri açıkça konuşmanın zamanı geldi diye düşünüyorum.
Bugüne kadar hep bilinen ama bir türlü yetkili ağızlardan dile
getirilmeyen gerçekleri kamuoyunun önünde afişe etmek ve gündeme
getirmek istiyorum.
"GERİDE KALAN SERT AÇIKLAMALARA BAŞLAR"
Türk
futbolunda yıllardır ikinci yarının başlamasıyla, aynı süreç
nedense hep bilinen mecralardan tekrarlanıp durur. Şampiyonluk
yarışında geride kalmaya başlayan veya kadrolarının gücüne
yeterince güvenmeyen takımların yöneticileri, ilk hakem hatasında
kameraların karşısına geçer. Sert bir üslupla açıklamalar yapar,
Türkiye Futbol Federasyonu ve hakemleri suçlamaya başlar.
"AÇIKLAMA MEVSİMİ BAŞLADI"
Bu yıl da deyim yerindeyse açıklama mevsimi geldi. Artık şunu
biliyor olmamız lazım ki; kışın son aylarından bahara uzanan bu
mevsim, maalesef kara bulutlarla birlikte geliyor. İklim bozuluyor,
kavgalar, kırgınlıklar ve şiddet artıyor. Önceliklerini
belirleyemeyen ve davranış biçimlerini düzeltemeyen yöneticiler
yüzünden, futbolumuz sadece marka değerini değil, birçok başka
değerini de kaybediyor.
Tüm futbol kamuoyunun maddeler halinde özetleyebileceğimiz şu
gerçekleri net bir şekilde bilmesi, anlaması ve buna göre
davranması gerekiyor:
"HAKEMLER HATA YAPAR"
1, Hakemler hata yapar. Dünyanın hemen her ülkesinde, her
organizasyonda, her ligde bunları görüyoruz. 2010 Dünya Kupası'nda,
dünyanın tartışmasız en iyi hakemlerinin yaptıkları hatalar ortada.
FIFA ve diğer kurumlar bu hataları en aza indirebilmek için çözüm
önerilerini tartışıyorlar. Hakem hataları tüm futbol dünyasının
sorunu ve çözüm aranıyor. Örneğin topun çizgiyi geçip geçmediğiyle
ilgili son 2-3 yılda hem Premier Lig'de, hem Dünya Kupası'nda,
ciddi olaylar yaşandı. Sorun sadece bizim değil global futbol
dünyasının sorunu.
"HAKEMLERİMİZE METHİYELER DÜZÜYORLARDI"
2, Bu hataları en aza indirmek için çalışıyoruz. Türkiye
Futbol Federasyonu ve Merkez Hakem Kurulu olarak, başta eğitim
çalışmaları olmak üzere var gücümüzle çaba gösteriyoruz.
Uluslararası alanda görev alan hakemlerimizin artması doğru yolda
olduğumuzu kanıtlayan veriler. Ancak tekrar ediyorum, dünyanın en
iyi eğitilmiş, en dikkatli, en iyi hakemleri bile hata
yapabilirler. Kaldı ki, bugün gündemi oluşturmaya çalışan değerli
yöneticilerimizin hepsi, sezonun ikinci yarısının başlamasından
hemen önce yapmış oldukları değerlendirmelerde, hakemlerimizin ilk
yarıda ne denli başarılı oldukları yönünde açıklamalar yapıyor ve
buna methiyeler düzüyorlardı.
"SORUN OLDUĞUNU KABUL
EDİYORUZ"
3, Futbol Federasyonu olarak
biz de sözünü etmiş olduğumuz müsabakada performans anlamında sorun
olduğunu kabul ediyoruz. Ama burada herhangi bir art niyet olması
söz konusu olamaz, bu her spor olgusunda olabileceği gibi tamamen
bir dönem sorunudur ve performans konusudur. Ayrıca Mustafa Kamil
Abitoğlu arkadaşımız, son derece deneyimli ve iyi bir hakemimizdir.
Sadece futbol dünyasına mensup insanların değil, hepimizin
yaşayabileceği gibi kötü bir gün yaşamıştır.
"MAÇLARI YÖNETECEK HAKEM BULAMAYIZ"
Empati
yapmadan, kendinizi onun yerine koymadan infaz etmek, iyi bir
hakemi yaşadığı kötü bir maç yüzünden kaybetmemize yol açar. Her
hakemimizi böyle cezalandırırsak, maçları yönetecek hakem
bulamayız. Ligimizde dünyanın en iyi hakemleri de görev yapsa, bu
futbol ortamında yaşama şansı kalmaz.
"TFF OLARAK HAKEMİMİZE SAHİP
ÇIKACAĞIZ"
Türkiye Futbol Federasyonu olarak kendisine
sahip çıkacağız. İyi bir hakemin tek bir şanssız maç yüzünden
yitirilmemesi için bütün gücümüzle çalışacağımızı, tüm kamuoyuna
buradan duyurmak istiyoruz.
"KUPADA İYİ LİGDE KÖTÜ!"
Bazı
yöneticilerimizin ve kulüp başkanlarımızın davranışları, ligimizi
normal bir futbol ortamından hızla uzaklaştırıyor. Bir kulübümüz,
vermiş olduğu mesajlarda planlı bir harekete maruz kaldıklarının
altını çizmeye çalışırken aynı sırada oynamakta olduğu bir başka
platform olan Ziraat Türkiye Kupasında almış olduğu sonuçlar iyi
olduğu için, bundan bahsetmiyor. Soruyorum; kupayı başka bir futbol
federasyonu mu yönetiyor, başka bir Merkez Hakem Kurulu mu görevde,
yoksa farklı hakemler tarafından mı yönetiliyor? Lütfen elinizi
vicdanınıza koyun ve insaflı olun...
"PARONAYAYA VARAN İFADELER HAVADA
UÇUŞUYOR"
Bir bakıyoruz yöneticilerimiz sürekli
gündemde. Hakem hatalarını bir kenara koyalım, bir çoğunun
konuşması için hata bile gerekmiyor. "İnce, ince doğradılar", "Bizi
şampiyon yapmayacaklar" gibi altı boş, hiç bir rasyoneli olmayan,
paranoyaya varan ifadeler havada uçuşuyor.
"SÜREKLİ HATA YAPAN YÖNETİCİLER, YÜZLERİ KIZARMADAN
FEDERASYONA YÜKLENİYOR"
Transferde yapılan yanlışlar;
teknik direktörün, futbolcuların hataları ilk hakem yanlışında
hemen hasıraltı ediliyor. Takımların şampiyonluk yarışında yer
alması için hiçbir şartı yerine getiremeyen, teknik konularda
durmadan hata yapan yöneticiler, hiç yüzleri kızarmadan bütün suçu
hakemlere ve federasyona yükleyiveriyorlar.
"YASADIŞI İŞLERİ "BİZİ ALASINI YAPARIZ" DİYE
ÖVÜYORLAR"
Futbolumuzda şiddet ve birçok önemli konuda
hiç konuşmayan yöneticilerimiz ilk hakem hatasında tepki
gösteriyor. Kuraldışı, yasadışı işleri "Biz alasını yaparız" diye
övüyorlar. Her gün gazetelere çıkıp, insanların kişiliklerine,
rakip takımların yöneticilerinin kişiliklerine laf ediyorlar. Hakem
odalarını baskı altına alıp, koridorlarda gerilim ortamı yaratıyor
ve bunu kendilerinde hak olarak görüyorlar. Futbolu, futbolun bütün
değerlerini, güzelliklerini mahvediyorlar. Komplo teorileri ve
mağdur görünme çabaları her şeyin önüne geçiyor. İnsaf ve sağduyu
gibi kelimeler belirli dönemlerde yöneticilerimiz için anlamını
bilmedikleri yabancı dilde sözcükler haline geliyor.
"KENDİ HATALARINI ÖRTMEK İÇİN
ÇALIŞACAKLAR"
Bu yıl da aralarından sadece bir takım
şampiyon olacak. Futbolun temel gerçeği bu. Diğerleri sorumluluğu
üzerlerinden atmak için, yine ülke futbolunu, ülke sporunu hiçe
sayarak, kendilerini kurtarma çabalarına girecekler. Kaçan
şampiyonluklara, başarılara "Bizim de hatalarımız oldu ama hakemler
şöyle yaptı, federasyon böyle yaptı" diyerek kılıf uydurmaya
çalışacaklar. Kendi hatalarının üstünü örtmek için, dünyanın her
ülkesinde olabilecek hakem hatalarını kullanmaya çalışacaklar.
"MEDYAMIZ, CAMİAMIZ ARTIK BU TUZAĞA
DÜŞMÜYOR"
Neyse ki futbol camiamız, medyamız,
yorumcularımız ve taraftarların büyük bir çoğunluğu artık bu tuzağa
düşmüyor. Son açıklamaların ardındaki gerçek niyetleri herkes
anladı. Durmadan suçladıkları medya ve yorumcular, kendilerinden
daha sağduyulu davrandı.
"SONUNA KADAR MÜCADELE EDECEĞİZ"
Şunu
herkesin çok net bilmesini istiyoruz. Türkiye Futbol Federasyonu
olarak, kendilerini kurtarmak için futbolumuzu hiçe sayan bu
kişilerle sonuna kadar mücadele edeceğiz. Hakem odalarını ve
koridorları etki ve baskı altına alanlara, hakem odası basmanın
daha alasını yapmak isteyenlere, her gün gazetelere açıklama
yapanlara verilen cezalar daha da ağırlaştırılacak.
"FUTBOLDA DEMOKRASİ YOK, KURALLAR VAR"
Bir
yöneticimiz açıklama yapmış ve susmayacağını söyleyip demokrasinin
olmadığından dem vurmuş. Kendisine buradan hatırlatmak isteriz;
Futbolda demokrasi yoktur, kurallar vardır. Yorum yoktur, kararlar
vardır. Futbolun bir anayasası vardır ve orada yazan kurallara göre
oynanır.
"ÖNLEMLERİMİZ DAHA DA SERTLEŞECEK"
Rakibinin
ayağına tekme atan kırmızı kartı görür ve oyunun dışında kalır.
Sonra yeniden tekme attığında kimse daha önce kırmızı kart görüp
görmediğine bakmaz, yine kırmızı kartı görür ve yine oyun dışında
kalır. Bu böyle; kırmızı kart görmemesi gerektiğini anlayana kadar
sürer gider. Futbol bir kurallar manzumesidir. Futbolun ruhunu ve
yasalarını bilmeden, Türk futbolunda, spora ve sporun ruhuna zarar
veren bu alışkanlıklar değişene kadar, önlemlerimiz daha da
sertleşecek.
"HERKES SORUMLULUĞUNUN FARKINDA OLSUN"
Bu
konuda tavrımız çok net. Yöneticilerimizi uyarıyoruz: "Türk
futbolunu kaos ortamına sürüklemenize izin vermeyeceğiz".
"İYİ YÖNETİCİLİK KOLAY YOLU SEÇMEK
DEĞİLDİR"
İyi yöneticilik, her futbol ülkesinde
yaşanabilecek olayları öne çıkarıp, bu hataların arkasına
saklanmak, kolay yolu seçmek değildir. Başarısızlıklarda hakemleri
işaret edip, kurtulmaya çalışmak kolay, zor olan takımlardaki
sorunları çözmek, şampiyonluk yarışından erken kopmanın nedenlerini
bulmak. Lütfen artık kolay yolu seçmeyin.
"SORUMLULUKLARI BİR KEZ DAHA NALAMAYA
ÇALIŞALIM"
Buradan bir çağrıda bulunmak istiyorum. Bu
söylediklerimin altının çizilmesini sizden özellikle rica ediyorum.
Buradan tüm yöneticilerimize seslenmek istiyorum. Lütfen içinde
bulunduğunuz ortamı ve yapmakta olduğunuz işi, almış olduğunuz
görev ve sorumlulukların ne olduğunu bir kez daha anlamaya
çalışalım.
"FUTBOL BİR OYUNDUR, AYRI BİR DÜNYADIR"
Futbol bir oyundur. Hem de dünyanın en güzel en keyifli
oyunlarından biri. Her yıl büyük kalabalıkları heyecanlandırır,
zevk almalarını, zaman zaman üzülmelerini, zaman zaman
sevinmelerini sağlar. Yaşamdaki her duygunun yaşanabildiği bir
mikrokozmostur, ayrı bir dünyadır.
"HERKESİN ŞAMPİYON OLMASI MÜMKÜN
DEĞİL"
Maalesef her yılın sonunda yalnız ve yalnız bir
tek takım şampiyon olur. Herkesin şampiyon olması mümkün değildir.
Şampiyon olmayanların bahane aramak için sağa sola saldırdığı,
şiddeti körüklediği bir ortamdan ne futbola, ne spora, ne de
toplumsal yaşamımıza bir fayda gelmez.
"GÜNÜ KURTARMAK ADINA TÜRK FUTBOLUNUN ALTINA DİNAMİT
KOYMAYIN"
Günü kurtarmak, kulüp içi dengelere mesaj
vermek, bahane bulmak adına bu ülke sporunun, Türk futbolunun
altına dinamit koymayın.
"SPOR ADAMI, SPOR ADAMI GİBİ - YÖNETİCİ, LİDER GİBİ
DAVRANMALI"
Size açık bir çağrıda bulunuyorum.
Kendinizi bir spor adamı olarak görüyorsanız bir spor adamı gibi,
yok ben sadece yöneticiyim diyorsanız o zaman bir lider gibi
davranın.
"KAOSA SÜRÜKLEYECEK AÇIKLAMALAR
YAPTIRMAYIN"
Yaşamı boyunca spor nedir bilmeyen, sahaya
inip koşmamış, maça çıkıp terlememiş, soyunma odasının havasını,
ısıtıcı merhemlerin kokusunu ciğerlerine çekmemiş, kazanmanın ne
olduğunu bilmeyen, kaybetmeyi bir sporcu gibi kabullenemeyen,
hakemlerin her maça çıkarken yaşadığı duyguların yüzde birini bile
hissetmemiş insanların eline mikrofon verip konuşturmayın. O
mikrofonlardan insanları gerilime, şiddete, toplumsal kavgalara ve
kaosa sürükleyecek konuşmalar yaptırmayın.
"DEĞERLENDİRMELERİ BU İŞİN GERÇEK SAHİPLERİ
YAPSINLAR"
Çağdaş ülkelerde olduğu gibi; futbolun
tartışmasını da bu işin içinden gelmiş, işinin ehli, tansiyonun,
stresin ne olduğunu bilen, kazanmanın-kaybetmenin sevincini ve
hüznünü yaşamış insanlara bırakın. Yapılan hataların da, kazanılan
başarıların da değerlendirmesini sporun değerlerini bilen, bu işin
gerçek sahipleri yapsınlar.
"GERÇEK SORUMLULUKLARINIZA
ODAKLANIN"
Sizler; kulüple ilgili işlerinize,
takımınıza, oyuncularınıza, onların motivasyonuna, kulüp
yöneticiliğinin gerçek sorumluluklarına odaklanın.
"ADİL OYUN İÇİN ÇALIŞIYORUZ"
Merak etmeyin,
biz de sizin gibi bu ülkede adil bir oyunun oynanabilmesi için
gerekli tüm koşulların oluşması için var gücümüzle çalışıyoruz ve
çalışıyor olacağız. Biz de bu şekilde konuşmalar yapmak yerine
kendi işimize, adil ve tüm kulüplere eşit mesafede pırıl pırıl bir
ligin oynanmasını tesis etmeye, hakemlerimizin motivasyonuna,
eğitimine, gelişimine odaklanıp ana işlerimize konsantre
olalım.
ÖZGENER'DEN HAKEMLERE VE KULÜPLERE: "BASKIYA İZİN
VERMEYECEĞİZ"
Buradan tüm futbol ailesine, hakemlerimize ve tüm kulüplerimize
sesleniyorum: Lütfen hiç kimsenin en ufak bir endişesi olmasın.
Federasyonumuz bu ülkede adil ve her kulübümüze eşit mesafede,
hakkı olanın kazanacağı, hak edenin ipi göğüsleyeceği bir ligin
oynanması için mücadelesini sürdürecek. Lütfen kendinizi güvende ve
rahat hissedin. Geçmişte olduğu gibi, sesi çok çıkanın, gazetede
sayfası çok olanın, taraftarı çok olanın bu gücünü kullanarak
futbolu baskı altına almasına izin vermeyeceğiz.
Spor Toto Süper Ligi, bu federasyon olduğu müddetçe 18 takımlı bir
lig olarak oynanacaktır."