Özgecan Aslan'ın arkadaşından şok ifşaat
Abone olÖzgecan Aslan'ın üniversite arkadaşlarından biri, katil zanlısının kendisini de taciz ettiğini itiraf etti.
Özgecan'ın okul arkadaşları servislerin yetersiz
kaldığını, mecburen kullandıkları minibüslerde tacize uğradıklarını
söyledi. Öğrencilerden A.G, Özgecan'ın katil zanlısı şoförün daha
önce kendisini de taciz ettiğini söyledi.
ÖZGECAN ASLAN'IN KATİLİNİN EŞİ KONUŞTU OLAY
SÖZLER
SERVİSİ KAÇIRAN MİNİBÜSE BİNMEK ZORUNDA
Özel Çağ Üniversitesi'nin kampüsü Mersin-Adana çevre yolunda. Üniversitenin sabah 07.30, öğlen 13.30 ve akşam 16.30'da farklı güzergâhlarda ücretsiz servis araçları var. Ancak bu servisleri kaçıran ya da ders saatleri uymayan öğrenciler mecburen TOK minibüslerini kullanmak zorunda. Geçen hafta öldürülen Çağ Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Pskiloji Bölümü öğrencisi Özgecan Aslan da bu minibüslerden biriyle evine dönüyordu. Özgecan'ın katil zanlısının bu minibüslerden birinin şoförü çıkmasının ardından arkadaşları, zaten korku içinde kullandıkları bu araçlara artık binmek istemiyor.
"HERKES ELİNİ VİCDANINA KOYSUN"
Seslerini duyurmak için Çarşamba günü üniversite önünde büyük
bir eyleme hazırlandıklarını belirten öğrencilerden A.G, Özgecan'ı
şahsen tanımadığını, ancak okulda birkaç kez gördüğünü
hatırladığını söyledi:
"Ölümünü duyduğumda kafamı ellerimin arasına alıp tek suçumuz kadın doğmak mı diye düşündüm. Annesinin dediği gibi Özgecan'ın tek suçu otobüse mi binmesiydi? Hepimiz aynı durumu yaşadık ve bizim başımıza da aynı şey gelebilirdi. Herkesin elini vicdanına koymasını istiyorum. Herkesin bir şeylerin sorumluluğunu almasını bekliyorum. Bu bir katliam ama ilk değil. Türkiye'de her gün onlarca kadın tecavüze uğruyor, katlediliyor."
"PARA VERİRKEN ELİMİ TUTMUŞTU"
TOK minibüslerini sürekli kullandığını belirten A.G, "Ben bu
katili 10-15 defa gördüm ve onun arabasına bindim, onun tarafından
tacize de uğradım zaten. Para verirken elimi tutmuştu ve ben hemen
çekmiştim ve arabadan inmiştim. Suratını da, kendisini de çok net
hatırlıyorum. Bir gün bu adamın böyle bir şey yapacağını
bekliyordum ben. Çarşamba günü amacımız sesimizi daha fazla
duyurmak" dedi.
A.G. tacize uğradığını kimseye söyleyemediğini de belirterek, "Kime gidip kime anlatacak, kime inandıracaksın yani. Sadece okul yönetimine defalarca servislerin yetersizliğini anlatmaya çalıştım o kadar" diye konuştu.
"OKULDAN SERVİS TALEBİMİZ VAR"
Aynı bölümde üçüncü sınıf öğrencisi Hazal Dilan Sümbül de Özgecan cinayetinin oluş şekli ve ölüm tarzını aklının almadığını, çok korktuklarını, bu yüzden okul yönetiminin bir an önce servis sorununu çözmesi gerektiğini söyledi.
"Katilin açıklamalarını aklım almıyor, bunu kabullenemiyorum. Birçok sivil toplum kuruluşu, kadın örgütleri eylem yaptı, Biz de Çarşamba sabahı büyük bir eylem yapmayı düşünüyoruz. Okuldan taleplerimiz var. Normal servis saatleri dışında ulaşımı gerçekleştirebileceğimiz hiçbir araç yok. TOK'ları kullanmak zorunda kalıyoruz. Şu an kullanmayacağız ama bunun bir alternatifi yok. TOK'larda taciz gördük. Kötü muamele gördük. Okuldan dönmek isteyen ya servisi bekleyecek ya da TOK'a binecek. Okul fazla sayıda ring koysa sorun çözülür."
"İLKEL ARAÇLARA BİNMEK İSTEMİYORUZ"
Sümbül, "Birçok arkadaşımız şu an dile getiriyor. Biz bir arkadaşımızla tacize maruz kaldık, o anda şokunu yaşayarak gidip bölüm hocalarımıza söyledik ama bir şey yapamadık. Okula servis saatleri ve ulaşım sorunun çözülmesi için birçok kez dilekçe verdik ama hiçbir geri dönüş olmadı. Denetimden uzak bu ilkel araçlara binmek istemiyoruz" dedi.
"BABAM PLAKASININ FOTOĞRAFINI ÇEK DİYOR"
İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü hazırlık öğrencisi 19 yaşındaki Emine Yeşil de Özgecan'ın katlinin kendilerini çok sarstığını vurguluyor, ulaşım sorununa işaret ediyor:
"TOK'ları çok kullanıyorum, başıma şimdiye kadar bir iş gelmedi ama özellikle yalnız kaldığımda çok korkuyorum. Türk erkeğinin aklı kayıyor hemen, şoförlerin tavırlarından etkileniyorum. Araçlar pis, fiziki olarak da kötü. Gündüz saatlerinde bile şoförle baş başa kaldığımda yüreğim ağzıma geliyor. Benim de babam şoför. Babam 'kızım bindiğin dolmuşun plakasını çek, bana gönder' diyor. Tarsus'ta arkadaşlarım var, onların yanına gittiğimde mecburen Özgecan gibi ben de bu dolmuşlara biniyorum. Ya da dersimin saati uymuyorsa servisi saatlerce beklemektense bu dolmuşlara biniyorum."
"NELER HİSSETTİĞİNİ DÜŞÜNEMİYORUM"
18 yaşındaki psikoloji hazırlık öğrencisi Rozerin Oktay da Özgecan'ın ölümüyle dehşete düştüğünü, bunun dolmuşlar konusundaki korkusunu katladığını vurguluyor.
"Sokakta yürürken bir erkeğin yanımızdan geçerken ters bir bakışından bile korkarken, onun ne hissetiğini düşünmeye çalıştım, aklım almadı. Gerçekten vahşice bir katlediliş. İlk değil ve bu ahlak anlayışıyla son da olmayacak. Düşündüğünü aklım almıyor. Erkek egemen toplum kadını ezmeye çalıştıkça, onu baskı altına almaya çalıştıkça biz sesimizi yükselteceğiz. Çarşamba günü de bunun yolu olacak."
"İKİ SAATTE BİR SERVİS KOYMALARINI İSTİYORUM"
Psikoloji Bölümü üçüncü sınıf öğrencisi 22 yaşındaki Büşra Oğuz, Özgecan'ın kaybolduğu haberi geldiğinde sonunun bu şekilde olacağını beklemediklerini, dehşet içinde okullarına nasıl gidebileceklerini bilemediğini söyledi.
"Annesinin 'Keşke kızımı kurşunla öldürselerdi' demesi, babasının cenazede yığılıp 'Meleğimin üzerine toprak atmayın' demesi beni çok etkiledi. O günden beri gözüme doğru dürüst uyku girmiyor. Biz bu TOK araçlarına binmek istemiyoruz. Okul her iki saatte bir ring servis koysun istiyorum. Burası vakıf üniversitesi, bu çocuklar zengin, istedikleri gibi gelirler algısı var. Halbuki çoğumuz bursluyuz. Biz bu okulu yazarken 'bu servisler ücretsiz' dendi. Buna rağmen servisleri ücretli yapmak istediler, tepki görünce vazgeçtiler. Servis sorunu bir an önce çözülsün, dersim öğleden sonra olunca ben bu araçlara mecbur kalıyorum."
"ÖZGECAN'IN ÖLDÜRÜLMESİNDE BİZİM DE SUÇUMUZ VAR"
Psikoloji Bölümü üçüncü sınıf öğrencisi Yekta Karabulut da "Biz de zamanında TOK dolmuşlarında tacize uğradık. Yolcuların tacizine uğradık. Biz o zaman gerektiği kadar sesimizi çıkarsaydık belki bugün Özgecan yaşıyor olurdu. Bizim de bu ölümde kabahatimiz var. Çarşamba günü bir an önce bu sorunun çözülmesini istiyoruz" diye konuştu.