Özelleştirmenin bedeli ağır
Abone olÖzelleştirilecek tesislerin eski teknoloji ve yatırım yapılmaması yüzünden devlete maliyeti sürekli artıyor.
Özelleştirme kapsamında yer alan, ancak eski teknoloji ve
yatırım yapılmaması gibi nedenlerle üretim yapamayan kuruluşlarda
yaklaşık 1000 memur ile 6 bin 700 işçi bulunuyor. Özelleştirme
İdaresi Başkanlığı (ÖİB) yetkililerinden edindiği bilgiye göre,
özelleştirme kapsamında bulunan bazı kuruluşlarda üretim
yapılamazken, bazılarında ise çok düşük oranda üretim sürüyor. Bu
tür kuruluşlarda bazen ayda bir hafta veya 3 ayda 15 gün üretim
oluyor, geri kalan zamanda personel çalışamıyor. Bu tür
işletmelerde istihdam edilen (çalışmayan ya da yüzde 10'un altında
verimle çalışan) yaklaşık 1000 memur ile 6 bin 700 daimi ve geçici
işçi bulunuyor. Bu kuruluşlarda bulunan memurların aylık ortalama
maliyetleri 2 trilyon lirayı bulurken, işçilere de yaklaşık 8
trilyon lira ödeniyor. Böylelikle devlet herhangi bir üretim
olmadığı halde aylık 10 trilyon, yıllık da 120 trilyon liraya varan
bir rakamı ödemek zorunda kalıyor. Bu istihdam maliyetinin yanında
personelin yemek, ısınma, elektrik gibi maliyetleri de katıldığında
bu rakamın yüzde 30 daha yukarı çıkabileceği ifade ediliyor. HANGİ
KURULUŞLARDA ÜRETİM YOK? Eski teknoloji, yatırım yapılamaması,
finansman sıkıntısı ve üretilen ürünün piyasada rekabet şansı
olmaması gibi nedenlerle üretim yapamadığı halde personel istihdam
eden kuruluşlar arasında, Eti Elektrometalurji'nin 3 kuruluşu,
Sümer Holding'in 16 işletmesi ve Gerkonsan bulunuyor. Ayrıca,
SEKA'nın 6 birimi, TEKEL'in 24 tane işletme müdürlüğü veya bakım
deposu da bu kuruluşlar arasında yer alıyor. NE YAPILACAK? Bu
arada, ÖİB yetkilileri, bu tür yerler için bir an önce satış kararı
alınarak, ya satışının gerçekleştirilmesi ya da kapatılmasının
gerektiğini ifade ediyor. Yetkililer, önümüzdeki günlerde
yayınlanması beklenen 2004 yılına ait Genel Yatırım ve Finansman
Programı ile bu tür kuruluşlarda çalışanların farklı yerlerde
çalışmasına olanak sağlanmasının beklendiği belirterek, böylelikle
sorunun çözümü yönünde bir adım atılabileceğini vurguluyor.