Özel sektör kaygılı
Abone olİstanbul Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Çağlar, son günlerde kamuoyuna yansıyan ve yoğun tartışmalara konu olan gelişmel...
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim
Çağlar, son günlerde kamuoyuna yansıyan ve yoğun tartışmalara konu
olan gelişmelerin, ekonomide elini taşın altında tutan özel sektör
tarafından kaygıyla ve şaşkınlıkla izlendiğini belirtti.
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Çağlar,
açıklamasında şunları kaydetti:
“Ülkemiz sergilediği ekonomik başarıyla dünyanın dikkatini çekmiş,
küresel krize bile boyun eğmemişken, birden bire kendimizi içinde
bulduğumuz bu sürecin kime ve kimlere yaradığını herkesin düşünmesi
gerekir. Biz Türkiye reel sektörünün en büyük temsilcisi, 350 bin
üyenin sesi olarak buradayız. Ülkemiz bugünkü konumuna kolay
gelmedi. Bu yolda hepimiz büyük bedeller ödedik. Çok şeylere
katlandık. Bunca emeğimizin boşa harcanmasına razı olamayız.
Milletçe büyük fedakârlıklarla, pek çok kriz ve badireleri aşarak
elde ettiğimiz ekonomik, sosyal ve demokratik kazanımları, sebebini
hâlâ tam olarak anlayamadığımız krizlerle heba etmemeliyiz. Şurası
kesin ki, oluşan bu son tabloda kazanan Türkiye değildir. İş
dünyası ve ekonomi hiç değildir. Yaşanan sürecin Türkiye’nin
bölgesel güç olmasını istemeyenlere hizmet ettiği açıktır.
BU ÜLKENİN HAYRINA DEĞİL
Tamamıyla adli ve hukuksal bir mecrada çözümlenmesi gereken
konuların siyasi ve farklı hesaplara konu edilmesi bu ülkenin
hayrına değildir. Herkesin yarınları düşünerek ve sorumlulukla
hareket etmesi gereken günlerden geçiyoruz. Hal böyleyken sosyal ve
diğer medya ortamlarında yoğun bir öfke ve bilgi kirliliğinin
yaşandığını, demeç ve açıklamalarla tansiyonun daha da
yükseldiğini, kullanılan dil ve üslupların giderek sertleştiğini
görmekteyiz. Ülkemizin istikbalini farklı beklentilerimize ve
öfkemize esir edemeyiz. Ekonomiyi sırtlayan ve yaşanan
gelişmelerden en önce ve en ağır şekilde etkilenen kesim olarak
sorumluluk makamındaki herkesi aklıselime ve dikkatli olmaya
çağırıyoruz. Çünkü yıkmak kolay, yapmak çok zordur.
Elbette ki, birbirimize yönelik eleştirilerimiz ve farklı
düşüncelerimiz olabilir. Lakin bunları birbirimizle paylaşacağımız
daha sağlıklı yol ve yöntemler bulmak, eleştirileri de hüsnü zan
içinde değerlendirmek en uygun yaklaşım olacaktır.
Ekonomimizin daha şimdiden borsa, faiz, döviz ve yatırım iklimi
bakımından risk sinyalleri verdiği bir ortamda, hepimizin aynı
gemide olduğunu bir kez daha hatırlatmak istiyorum. Biz İstanbul
Ticaret Odası olarak her zaman olduğu gibi, bu ülkede taş üstüne
taş koyan, yerli ve yabancı tüm yatırımcıların yanında olmaya devam
edeceğiz. Beklentimiz, daha iyi bir Türkiye’de birlikte yaşamak
isteyen herkesin, hukukun ve millet egemenliğinin üstün olduğu,
daha demokratik, daha özgür ve daha güçlü bir Türkiye etrafında
kenetlenmesidir. Böyle günlerde ülkemizin birlik ve dirliği, huzur
ve selameti için uyanık olmak zorundayız.
Türkiye’yi seven herkesin, bu sürecin olumlu neticelenmesi için
yapıcı katkı vermesini beklemekteyiz”.
(İHA)