Özel okullara talep patladı! Bakın neden
Abone olHürriyet Eğitim Şefi Nuran Çakmakçı, özel okullar rağbetin tavan yaptığını belirterek, "70 bin öğrenci özel okula giderdi ki, bu yıl bu sayı 100 bini buldu" dedi.
İNTERNETHABER.COM
Radikal gazetesinden Ezgi Başaran, Hürriyet Eğitim Şefi Nuran
Çakmakçı'yla yüzbinlerce aileye kabus gibi bir yaz yaşatan
TEOG sınav sistemini konuştu.
Sistemden dolayı özel okullara rağbetin tavan yaptığını
belirten Çakmakçı, gayrimüslim öğrencilerin neden
imam hatiplere kayıt ediliğine açıklık getirdi.
NE OLDUYSA TERCİH DÖNEMİNDE
OLDU
TEOG sınavı Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) açısından bir
başarısızlık mı?
-Bence bir başarısızlık. Aslında başlangıçta niyet iyiydi.
Çocukları çok sınavdan çıkarıp, biraz okula bağlamak istendi. Yani
dershane dershane koşturup, özel hocalardan koparıp, dersi derste
öğretmek niyeti iyiydi. İlk zamanlar da çocuklar her şeyden
memnundu. Kendi okullarında, kendi sınıflarında sınava girdiler.
Zaten okudukları dersin farklı bir versiyonu gibiydi. Kapıda onları
bekleyen aileler de yoktu, fazla stres de. Ama ne olduysa tercih
dönemi ve sonrasında yaşandı.
Ne oldu tam olarak?
-Tercih dönemi ve yerleştirme bence bir başarısızlıktı. Çünkü daha
önce yaklaşık 600 bin çocuğu sadece Anadolu Liseleri’ne
yerleştirirken bu yıl 1 milyon 300 bine yakın çocuğu aynı sepete
koyup, hepsini bir devlet lisesine yerleştirmeye çalıştılar, sonra
o sepette özel okula gitmek isteyenleri ayırdılar. Açık liseye
gitmek isteyen, özel okula gitmek isteyenler aynı sepette yer
alınca sorun büyüdü. Öğrenci sayısı kadar devlet okulunda kontenjan
olmayınca kontenjanlar arttırıldı, onlar da yetmeyince Avcılar’daki
çocuğu Şile’ye, Erenköy’dekini Çatalca’ya verdiler. Gayrimüslimleri
imam hatiplere yerleştirdiler. Sorunlar da öyle başladı.
VELİLER YOLLARDA HELAK
OLDU
Velileri en çok çıldırtan, sıkıntıya sokan mevzular da
bunlar mıydı?
-Şikayetler uzaklık ve imam hatiplere yerleştirmede yoğunlaşıyor.
İşin ilginç yanı Avcılar’da oturup, Bakanlık tarafından Şile’deki
okula yerleştirilen veli çocuğunu oraya göndermeyeceğini belirtmek
için dilekçesini Şile’ye gidip vermek zorunda. Zaten veli gidip 4
saatlik yolda helak olunca tepki gösteriyor. Yine de tepkisi işe
yaramıyor. Oturduğu bölgedeki okulda boşluk olursa çocuk Şile’ye
gitmeyecek. Yani Avcılar’daki bölgede okullarda boşluk olmazsa, ki
olmayabiliyor çocuk orada okumak zorunda.
Yok artık!
-Gerçekten öyle. Veliye ya özel okula gitmek ya da çocuğunu okula
göndermemek seçeneği kalıyor.
E peki Bakan Avcı TEOG’da boşuna fırtına koparılıyor dedi. Bu şimdi
boşuna bir fırtına mı yani?
-Bence değil. Yaşayanlar bilir. Okullar açıldı, hala okul okul
dolaşıp, nakillerde boşluk bekleyen veliler var. Ne yapsınlar?
Başka çareleri yok. Kilometrelerce uzağa mı göndersinler?
İstanbul’un trafiği malum. Niye veli bu kadar uğraşsın ki? Sisteme
çocukların da velilerin de güveni kalmadı. Bir arkadaşım bu yüzden
çocuğunu alıp başka bir ilde özel okula gönderdi, bu kaostan
kurtulmak için yurt dışına çocuğunu alıp götüren de oldu. Aylarca
bu konuyla yatıp kalkanları, strese girenleri yok saymamak gerekir.
Özellikle anneler günlerce ellerinde kağıtlarla bilmedikleri bir
sistemi hem anlamaya çalışıp, hem de okul okul koşturmaya çaba
harcadılar. Uzak ilçelere yerleştirilen öğrenci sayısı 10 bine
yakın deniyor. Ama bu sayı az mı? Bunu önemsemeli Bakanlık.
Ama MEB’in tüm sınav sistemleri çok karmaşık ve sıkıntılı
değil miydi zaten. Daha önceki yıllarda görmediğimiz neyi gördük bu
TEOG döneminde?
-Geçen yıl sınava giren öğrenci sayısı daha azdı. 1 milyon 49 bin
öğrenci sınava girdi. Bu yıl 200 bin daha fazla öğrenci bu yarışta
yer aldı. Bu da bir yüzdelik dilimde olan öğrenci sayısını
arttırdı. Yani geçen yıl bir yüzdelik dilime 11 bini aşkın öğrenci
girerken bu yıl bunlara 2400’e yakın öğrenci daha eklendi. Ne oldu?
Puanlar birbirine çok yaklaştı. Bir yerlerde sıkıştı. Ayrıştırmak
zorlaştı.
Ayrıca geçmişte genel lise kavramı diye bir şey vardı. O kalktı.
Bütün liseler 6 türe sığdırıldı.
ÖZEL OKULA TALEP
PATLADI
Bu ne demek tam olarak?
-Geçmiş yıllarda özel okula gidecek çocuk baştan belliydi, puanı
farklı, hedefi farklıydı. O çocuklar ayrıştırılıyordu. Yaklaşık 70
bin öğrenci baştan farklı bir yol çizerdi. Yani özel okula giderdi
ki, bu yıl bu sayı 100 bini buldu. Ve Bakanlık bu çocuklara dedi
ki, gel ben seni önce bir devlet lisesine yerleştiriyorum.
Beğenmezsen gidersin. Oysa buna gerek yoktu. Baştan farklı yol
çizecekler belirlenmeli, sonra devlette okuyacaklar
yerleştirilmeliydi. Bu yıl koleje gidecek de, iddiası olmayıp
meslek lisesi ya da imam hatipe yazılacak da, açık liseye devam
edecek de biraraya toplandı. Bütün öğrenciler tek havuza
toplandı.
İsak Haleva’nın torunu dahil birçok öğrencinin İmam Hatip’e
kaydının yapılmasının ardında ne var Allah
aşkına?
-Bence burada farklı bir niyet yok. Bu çalışmaları bilgisayar
yapıyor. Ve bilgisayarda da “din” hanesi yok. Yani yazılım
yapılırken bu çocuklar düşünülmemiş. Oysa düşünülmesi gerekirdi.
Bence iyi bir teknik alt yapı olmamasından bu kargaşa
yaşanıyor.
Bir iddiaya göre 208 kişi istemediği halde İmam Hatip’e
yazdırılmış. Bu durumdaki öğrencilerin tam rakamını bilebiliyor
muyuz?
Bakanlık yetkilileri ilk açıklamalarında “istenmeyen hiçbir okula
yerleştirilmeyeceksiniz” mesajına rağmen tercih yapmayan 134 bin
öğrencinin 40 binini imam hatip lisesine gönderdi. Bunlar arasında
gayrimüslim öğrenciler de yer aldı. Ermeni, Rum ve Musevi
öğrenciler imam hatipten ayrılmak için nakilleri bekledi ya da
kendi azınlık okullarına devam etme kararı aldı. Bakan Nabi Avcı,
istemediği halde imam hatiplere yerleştirilen öğrenci sayısının 209
olduğunu söylüyor. Elimizde bu konuda istatistik yok. Ama itiraz
edenlerin sayısı daha fazla görünüyor!