Özel okullar çocukları şişmanlatıyor

Bu durumun son derece basit bir nedeni var. Devlet okulundaki öğrenciler teneffüslerde oyuna, kolejdekiler ise İtalyan mutfağının bile olduğu kantinlere koşuyor. Pahalı okulların kantinlerinde profiterolden, kruvasana her türlü yiyecek ve gazlı içecek mevcut; beslenme sistemi yanlış. Bu yüzden kolej çocukları bile yağ aldırmaya başladı. Tüm bu veriler, ünlü zayıflama uzmanı Dr. Muzaffer Kuşhan ve Dr. Meral Ünlü’nün hazırladığı bilimsel bir araştırmaya ait. Kuşhan ve ekibi, İstanbul’un en pahalı okullarından bir vakıf koleji, orta fiyat kategorisinde bir vakıf okulu ve iki devlet lisesindeki 3 bin 634 çocuğun beslenme düzeyini karşılaştırdı. Sonuçlara göre öğrenci ailesinin sosyo-ekonomik düzeyi ne kadar yüksekse, öğrencinin kilo alma oranı da aynı derecede yükseliyor. Gelişmiş ülkelerde şişman çocuklar, genellikle dar gelirli ailelerin çocukları. Bunun nedeni ailevi problemlerin yanında maddi güçlerinin sadece çok ucuz olan şekerli, unlu ve yağlı yiyecekleri almaya yetmesi olarak açıklanıyor. KİMLER ŞİŞMANLIYOR? Türkiye’de ise devlet okullarında okuyan öğrencilerin alım gücü son derece düşük olduğundan şişmanlık sorunu yok denecek kadar az. Kantindeki 250 bin liralık simit yerine dışarıdan 200 bin liraya simit alan öğrencilerin çoğu bunu bile arkadaşıyla paylaşıyor. Bu yüzden şehir merkezindeki devlet lisesinde şişmanlık oranı tüm bunların etkisiyle son derece düşüyor. Her yüz çocuktan ancak bir tanesinde şişmanlık görülüyor. Şehir merkezinden uzak bir devlet lisesinde ise her yüz öğrenciden 1.27 tanesi şişmanlık hastası... Öte yandan A ve B grubu gelir düzeyinde çocukların eğitim gördüğü bir özel vakıf okulunda şişmanlık birden artış gösteriyor. Her yüz öğrenciden 17 tanesi obezite tehlikesi taşıyor. En üst sosyo-ekonomik düzeye mensup, eğitim ücreti 9 milyar ve üzerinde olan, yıllık yemek ücreti ise 1 milyar 200 milyon dolayındaki bir kolejde ise şişmanlık oranı yüzde 22’ye tırmanıyor. Profiterol de var hamburger de... Dr. Muzaffer Kuşhan ve ekibi, en pahalı okullar sınıfına giren kolejlerin kantinlerinde ilk görülenlerin profiterol, yaş pastalar, ithal ve yerli her çeşit çikolata, çörek, börek, yağlı kruvasan, gazlı içecekler, kola ve meyve suları, meyveli süt, sütlü kahve olduğunu sıralıyor ve ekliyor “Kişi şekerli, unlu ve kısa zamanda şekere dörüşen yiyecek maddesini yer ve derse girerse; önce kan şekeri yükselir. Ardından inisülin yükselir. İnisülin şekerin fazlasını depo şekeri ve yağa çevirir. Kan şekeri düşer. Düşük kan şekeri ile dersin sonunu zor yapan öğrenci zilin çalması ile tekrar kantine koşar, aynı maddeleri yer. Böylece yedikçe acıkan, acıktıkça yiyen ve durmadan kilo alan öğrenci tipi ortaya çıkar.” İTALYAN MUTFAĞI VAR! Ailelerin çocuklar için yıllık yemek ücreti olarak bir milyarın üzerinde ücret ödediği lüks kolejlerde, çocukların önlerine çok çeşitli yemek alternatifleri sunuluyor. Öğrenciler İtalyan mutfağından pizza, makarna, mevye ve tatlıyı seçebiliyorlar. Ya da ‘fast food’ yemek isterlerse burgerler, patates kızartması, meyve ve tatlı yiyorlar. Kuşhan’a göre çocuklar bu yemekleri yiyor ve bir müddet sonra acıkıyor. Çünkü ev yemekleri dışındaki seçenekler hem sağlıksız hem de acıktırıcı özelliğe sahip. Beslenme konusunda okullar çok cahil Araştırma; çok iyi eğitim almak üzere çocukların gönderildiği bu okulların hazırladığı şişmanlatan menülerin iki nedeni olabileceğine dikkat çekiyor. İlk neden, sağlıklarını yok etme pahasına onların sırtından para kazanmak. İkinci ve en önemli neden ise beslenme konusundaki cehalet. Dr. Kuşhan şişmanlık hastalığına yakalanan çocuklarda horlama, huzursuz uyuma, boğulma korkusuna kapılma, kalitesiz uyku nedeniyle devamlı yorgunluk şikayetlerinin bulunduğunu söylüyor. Ağır yükün genç yaşta yaptığı fiziksel arızaların başında düz tabanlık geliyor. Şişman çocukların sorunları bitmiyor, yaşa göre tansiyon yüksekliği, az da olsa kolestrol yüksekliği ve bazı erkek çocuklarında cinsel organın yeterince gelişememesi gibi ciddi hastalıklar ortaya çıkabiliyor. Bu yaşta kolesterol ve selülitleri var Dr. Kuşhan, genç yaşta şişmanlık hastalığına yakalanan çocukların kilo vermekte zorlandığını, her yüz şişman öğrencinin 80’inin ömür boyu şişman kalacağını söylüyor. Yine ünlü zayıflama uzmanlarından Dr. Ender Saraç, 10-11 yaşlarındaki bu çocuklarda kolestrol ve selülite rastlandığını belirterek ekliyor “Aileler çocuklarına refahı sunarak en büyük kötülüğü yapıyorlar. Çocuk iradesine hakim olamıyor.” Çocuklardaki şişmanlık sorununu ünlü plastik cerrah Prof. Dr. Onur Erol’un anlattıkları da doğruluyor “15-16 yaşındaki gençler ‘liposuction-yağ aldırma’ talebiyle geliyor. Tatilde bu talep yükseliyor