Özel hastaneler sezaryancı çıktı!
Abone olSezanyan doğumlardaki patlama, Sağlık Bakanlığı'nı endişelendiriyor. Bakanlık bu konuda yeni önlemler peşinde.
Sezaryan doğumlarında geçtiğimiz yıllara göre büyük bir
patlama yaşanıyor. Sezanyan doğumlarının büyük bir kısmı ise özel
hastanelerde gerçekleştiriliyor. Sağlık Bakanlığı bu konuda yeni
önlemler almaya hazırlanıyor.
Sağlık Bakanlığı Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması (AÇSAP)
Genel Müdürlüğü Kadın Sağlığı ve Aile Planlaması Daire Başkanı Dr.
Rukiye Gül, geçen yıl hastanelere kayıtlı 1 milyon 126 bin canlı
doğum yapıldığını, bu rakamın yüzde 42,5'inin sezaryen, yüzde
57,5'inin normal doğum olduğunu bildirdi.
Gül,, Türkiye'nin aralarında bulunduğu birçok ülkede sezaryenle
doğum oranlarında artış olduğunun belirlendiğini söyledi.
Sezaryenin ilk başlarda anne adayının hayatını kurtarmak için
''umutsuz'' yapılan bir ameliyat, sonralarında bebeğin yaşamını
kurtaracak ''düşük riskli bir operasyon olduğunu ifade eden Gül,
şimdilerde ise tıbbi zorunluluğun dışında ''anne adayının istediği
ve hekimin hayatını kolaylaştıran bir tercih'' olduğunu
kaydetti.
Normal doğumun doğal ve fizyolojik bir süreç, sezaryenin ise
gerektiğinde kullanılması gereken bir ameliyat olduğunu ifade eden
Gül, normal doğumdan hemen sonra bebek ile doğrudan tensel ve
duygusal iletişim mümkünken, sezaryende bu ilişkinin ertelendiğini
belirtti.
Gül, annenin normal doğumdan sonra daha kısa sürede iyileştiği için
günlük yaşama geçişinin çok hızlı olduğunu, sezaryenden sonra bu
sürecin daha fazla zaman aldığını; normal doğumda annenin kanama,
enfeksiyon, organ ve doku hasarı, pıhtı oluşumu riskinin sezaryene
göre daha düşük ve ekonomik açıdan daha uygun olduğunu
bildirdi.
Sezaryenin 1960'larda doğum kanalının dar ya da plesantanın
yerleşim yerinin uygun olmaması gibi nedenlerle uygulandığını
anlatan Rukiye Gül, şunları kaydetti:
''Annenin doğum sürecinde çektiği ağrılı döneme ilişkin korku ve
endişe sezaryen isteğini artırmaktadır. Bu nedenle özellikle
gebelik dönemi izlemlerinde kadının bu endişelerini gidermeye
yönelik danışmanlık yapılmalı, gerekirse profesyonel yardım
alınmalıdır.
Ağrısız doğum olarak bilinen epidural anestezi ile yapılan
doğumları artırmak amacıyla uygulamanın yaygınlaştırılmasına
yönelik programlar düzenlenmelidir.''
''ORANI YÜZDE 25'LERE İNDİRMEK İSTİYORUZ''
Gül, tüm doğumlar arasındaki sezaryen oranlarının İngiltere'de
1990'da yüzde 11,2, 2005'te yüzde 14,1 ve 2002'de yüzde 21,6,
Fransa'da 1990'da yüzde 13,9, 1995'te yüzde 14,9 ve 2003'te yüzde
18,7, Almanya'da 1990'da yüzde 15,7, 1995'te yüzde 17,2, 2003'te
yüzde 24,8, ABD'de 2002'de yüzde 21, 2003'te yüzde 27,6 ve 2006'ta
yüzde 31 olarak belirlendiğini bildirdi.
Avrupa ülkelerinde olduğu gibi son 10 yıl içinde Türkiye'deki
doğumlarda da sezaryen oranlarının ciddi artış gösterdiğini dile
getiren Gül, şunları kaydetti:
''Her 5 yılda bir yapılan Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması
(TNSA) verilerine göre, 1998 yılında tüm doğumlar arasındaki
sezaryen oranı yüzde 14, 2003'te yüzde 21,4 iken Sağlık Bakanlığı
verilerine göre hastane doğumları arasındaki sezaryen oranı 2005'te
yüzde 40,7, 2006'da 40,3 ve 2007'de yüzde 42,5'tir.
Yıllara göre sağlık kuruluşunda doğum oranları ise 1993'te yüzde
59,6, 1998'te yüzde 72,5 ve 2003'te yüzde 78'dir.
Yine 1993'te yapılan doğumların yüzde 75,9'u, 1998'deki doğumların
yüzde 80,6'sı ve 2003'teki doğumların yüzde 83'ü sağlık personeli
yardımıyla gerçekleştirilmiştir.''
Gül, devlet hastanelerinde yapılan doğumların yüzde 36,4'ünün, özel
hastanedekilerin yüzde 59'unun ve üniversite hastanelerindekilerin
yüzde 56'sının sezaryenle yapıldığını söyledi.
Dünya Sağlık Örgütü'nün, tüm doğumlar içinde sezaryen oranı yüzde
5-15 olarak belirlediğini dile getiren Rukiye Gül, ''Sağlık
Bakanlığı olarak şu an yüzde 42,5 olan sezaryen oranını yüzde
25'lere indirmek istiyoruz. 2007 verilerine göre, 81 ilin 40'ında
sezaryenle doğum oranlarının Türkiye ortalamasının üstünde olduğunu
tespit ettik'' dedi.
''DOĞUM VE SEZARYEN PROGRAMI BAŞLATILDI''
Gül, her yıl sezaryen oranlarında artış görülmesinin tespit
edilmesi üzerine Sağlık Bakanlığınca geçen yıl ''Doğum ve Sezaryen
Programı'' başlattıklarını söyledi.
''Her gebeye normal doğum şansı'' sloganıyla hareket ettiklerini
belirten Gül, Sağlık Bakanlığı Eğitim Araştırma Hastaneleri ve
çeşitli üniversitelerdeki öğretim üyeleriyle uzman dernek
yöneticilerinin temsilcilerinin aralarında bulunduğu bir Bilimsel
Kurul oluşturarak ''Doğum Eylemi Yönetim Rehberi'' hazırladıklarını
ve 81 ilde uygulanması için genelge yayımlandıklarını bildirdi.
İllerde sezaryen ve normal doğuma yönelik eğitici çalışmalar ve
durum değerlendirmesi yaptıklarını ifade eden Rukiye Gül, Sağlık
Bakanlığı olarak tıbbi zorunluluk dışında sezaryen yapılmasını
önermediklerini, anne bebek sağlığı açısından normal doğumun
desteklenmesini amaçladıklarını dile getirdi.