Onlar Emniyet Teşkilatı’nın gözbebeği, Özel Harekâtçıların en özelleri. Görenler bir kez daha dönüp bakıyor. Bakanlarda hem hayranlık hem korku uyandırıyor En tehlikeli operasyonlarda erkek meslektaşları ile birlikte canlarını ortaya koyup görev yapıyorlar. Aldıkları eğitim sayesinde hiçbir zaman “Biz kadınız” demiyor, kimi zaman erkek meslektaşlarını bile geride bırakıyorlar. Onlar, hemcinslerinin aksine zorlu bir yol seçmişler kendilerine. Çoğu erkeğin bile zorlandığı eğitimleri, kursları, testleri, sınavları başarıyla geçip öldürme, savunma, koruma sanatının en ince ayrıntılarını; dağ komandoları gibi her türlü koşulda hayatta kalmayı öğrenip mesleğe atılmışlar. 218 bin kişilik Emniyet Teşkilatı içinde, 4 bin 500 Özel Harekât polisleri içinde sayıları parmakla gösterilecek kadar az. Sadece 27 kişi. Seçtikleri yolda emin adımlarla yürürken, hiçbir zaman anne olduklarını, kadın olduklarını unutmamışlar Hem güzelliklerini hem de savaşçı kimliklerini koruyarak, erkek meslektaşlarından geri kalmıyorlar. Kimi zaman erkeklerin önünde, teröristlerle sıcak temasa giriyor, kimi zaman zorda kalan erkek meslektaşlarına el uzatıyorlar. İşte Emniyet’in gözbebeği, kadın Özel Harekât polisleri, yaşadıkları zorlukları, bilinmeyen yönlerini HABERTÜRK’e anlattılar. Şehit başkomiserin Özel Harekâtçı kızı GÖKÇEN Akyüz... Sanki bayrak yarışçısı. Şehit olan babasının anısını yaşatmak için polisliği ve Özel Harekât’ı seçmiş. Özel Harekât’ın kurucularından olan babası Başkomiser Mehmet Fethi Akyüz, 24 Temmuz 1994 yılında Sivas’ın Zara İlçesi kırsalında PKK’lı teröristlerle girdiği çatışmada şehit düşmüş Ağabeyi, babasının izinden gidip polislikmesleğini seçince, o da polis olmaya karar vermiş. Babasının şehit haberi gelince “Özel Harekâtçı olacağım” demiş. Şimdi bayrak onun elinde. O çelik gibi sinirleri, söz babasına gelince yumuşuyor, gözleri doluyor Gökçen Akyüz’ün... “Babam, daha 12-13 yaşımdayken beni Özel Harekât şubesine götürür, beresini başıma geçirdikten sonra arkadaşlarına dönüp, ‘Kızım Özel Harekâtçı olacak’ derdi. Babamın şehit düştüğü gün kafama koydum. Kendime, ‘Bir gün ben de dağlara çıkacağım’ dedim. Tüm hedefim artık bayrağı babamın bıraktığı yerden devralmaktı. Polis diplomasını alıp, Özel Harekât kursunu da tamamlayınca, babamın mezarına koştum. O gün yeniden doğdum.” Gökçen Akyüz, çocukluğunun büyük bölümünü geçirdiği Özel Harekât’ta kurslara katılınca, babasının arkadaşları, “Bu bizim kızımız” deyip acımamış; onun erkeklerden daha iyi bir Özel Harekâtçı olması için uğraşmışlar; “Sanki pestilimi çıkardılar. Ben de babamgibi solağım. ‘Babasının kızıdır, iyi Özel Harekâtçı olmalı’ dediler, en ufak hatamda ceza verdiler. Amaçları benimiyi bir Özel Harekâtçı olmamı istemeleriydi. Hatta en iyisi...” diye anlatıyor Gökçen Akyüz o günleri HEM ANALİZCİ HEM AB UZMANI Bakmayın siz onun “savaşçı” kimliğine... Babasının izinden gidip Özel Harekâtçı olsa da eğitimi bırakmamış. Hem Polis Akademisi’ni hemde Ankara Üniversitesi İngilizce Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü bitirmiş. Bu arada keskin nişancı, harita okuma ve pusu kurslarını bitirmiş. Gökçen Akyüz şimdi uzman analizci ve AB hukuk uzmanı olarak görev yapıyor ‘OKTAY’IN MANEVİ KIZIYDIM’ Gökçen Akyüz, her yıl mutlaka bir bayram babasının Malatya’daki mezarını ziyaret ediyor. Hâlâ ölümü tartışılan, Özel Harekât’ın simge ismi Behçet Oktay’ı da ‘baba’ gibi biliyor.Malatya’ya her gidişinde babasının mezarının yanında bulunan Behçet Oktay’ınmezarı başında da dua ediyor. Komiser Gökçen Akyüz, “Behçet Başkan annemin kuzenidir. Bende büyük emeği vardır. Babam şehit olduktan sonra ‘Benim artık iki kızımvar’ derdi. İntiharı bizimiçin ikinci yıkım oldu” diyor. Gökçen’in tek arzusu babasının adını yaşatmak: “Bir gün evlenirsem, gelinliğim Özel Harekâtçı elbisesinden oluşacak. Eğer bir gün Allah nasip eder de oğlum olursa babamın adını vereceğim.” NASIL YETİŞTİRİLİYORLAR FİZİKİ güce sahip, soğukkanlı, disiplinli, atıcılıkta üstün başarılı olan adaylar arasından seçilenler 3 aylık Özel Harekât kurslarına alınıyor. Eğitimde kadın-erkek ayrımı yapılmıyor. Arazi operasyonu, nehir, köprü geçişleri, karda intikal, mevzi, keşif, gözetleme, pusu, kamuflaj, baskın, sızma operasyonu, etkisiz hale getirme, sığınak baskını, arama kurtarma, iz takibi, sabotaj, beslenme, harita, dağcılık, helikopterin yönlendirilmesi, helikopterden inme ve binme, el hareketleriyle haberleşme, gece eğitimi, kara mayınları, her türlü silahlarla atış, keskin nişancılık, hayatta kalma, yakın savunma ve insan hakları eğitimlerinden sonra göreve başlıyorlar ‘BANA BABAMI ANLATIN’ ŞİMDİ komiser olarak babasının mesai arkadaşlarının amiri konumunda Gökçen... “Babamın mesai arkadaşlarıyla çalışmak zor” diyor. Onlarla sohbet ederken, babasıyla yıllarca birlikte çalışmış, ellerinde büyüdüğü polis memurlarına sık sık babasını anlattırıyor. Arkadaşlarından dağlarda neler yaptığını dinledikçe, sanki babasıyla dağlarda dolaşıyor.. 5 günlük polisken çatışmaya girdi 28 teröristi yakaladı 1994’te Özel Harekât’a katılan Hatice Hikmet, soğukkanlılığı ve keskin nişancılığıyla tanınıyor. Eşi de kendisi gibi Özel Harekâtçı AFYONLU Hatice Hikmet... Balıkesir Polis Okulu’nda eğitim aldığı sırada seçmeleri geçerek, Özel Harekât kursuna katılma hakkı kazandı. Önce okuldan mezun oldu, ardından kursu başarıyla tamamladı. Kursu bitirdikten sonra 1994 yılında Adıyaman’da Özel Harekât mensubu olarak göreve başladı; . 5 günlük Özel Harekâtçı olduğu sırada operasyona girdi ve 28 teröristi gözaltına alan ekipte yer aldı. Soğukkanlığı ile tanınan 3 çocuk annesi Hatice Hikmet, uçak operasyonu, keskin nişancı, rehine kurtarma operasyonu kursu almış. Eşi de kendisi gibi Özel Harekâtçı. Anne baba polis olunca doğal olarak çocuklar da polis olmak istiyor. Nitekim Hatice Hikmet de buna kendisini alıştırmış olacak ki, çocuklarının giydiği üniformaya çok özendiğini belirtip ekledi: “Onlar da yarı polis olmuş durumdalar. Benim gibi üniforma giymek istiyorlar. Ama buna kendileri karar verecek. Eğer benim gibi, babaları gibi bir polis olmak istiyorlarsa, tabii ki olacaklar. O zaman ben de çocuklarıma her türlü desteği vereceğim...” Hatice Hikmet’i diğer meslektaşlarından ayıran en önemli özelliği, Türkiye’nin ilk keskin nişancı kadın harekâtçısı olması. Çoğu Özel Harekâtçı gibi o da her iki eliyle silah kullanabiliyor. Hatice Hikmet, Özel Harekât kurslarını çok az kadının tamamlayabildiğini, kurslarda kadınların erkekleri teşvik edici unsur olarak kullanıldığını söyledi