Özdoğan, gereksiz haberleri izletti
Abone olAbdullah Özdoğan'dan haber programlarına sitem. Haber programlarının sıradan olayları ele aldığını belirten Özdoğan'a göre ciddi konular sürekli es geçiliyor.
Yeni Çağ Gazetesi yazarlarından Abdullah Özdoğan, haber
programlarına çattı. Haberlerde işlenen konuların gereksizliğine
değinen Özdoğan,diyerek bize haberleri izletti.
Maçta istedikleri skoru alamayan futbolcuları taraftarlar
dövüyor….
Futbolcular, yenildikleri maçın Şnalinde sivil polisi dövüyor….
Bir baba, eve zincirlediği çocuğunu dövüyor….
Cinnet getiren gelin kaynanasını kesiyor….
Aralarda bilmem ne cumhuriyetinin güzellerini Türkiye''de seçen
gazeteci jüri üyelerinin görüntüleri var….
Haberleri izliyoruz….
Kaçırılıp zorla tecavüz edilen kızın ailesi adliye kapısında
şikayetçi olduğu için dövülüyor….
Araba hırsızlarının işine müdahale eden doktor hem dövülüyor, hem
de arabası gasp ediliyor….
Kaynana Semra ve gelin adayları arasındaki polemik giderek
büyüyor….
Hasta bir genç, girdiği yarışmadan sonra devam etmeyen şöhreti için
kafasında bardak kırıyor….
Haberleri izliyoruz….
Haberlerde yoksulluk yok….
Haberlerde vatan meseleleri yok….
Biz haber izlediğimizi sanıyoruz….
Onlar da haber yaptıklarını….
Haberleri izliyoruz gözlerimiz kapalı….
Fonda bir siren sesi, sokaklarda kapkaç çığlıkları….
Sokaklarda adaletsizlik kol geziyor….
Ekranlarda ise Tülin ile Caner aşkı….
.
Milli bir meselemiz kaldı mı?.
.
Milli meselelere sahip olmak için önce milli bir duruş
gerekir….
Duruşunu kaybetmiş bir ülkenin milli meselesi nasıl olabilir
ki?.
Kıbrıs konusunda duruşumuz nedir?.
ABD''nin Irak ve İran politikaları karşısında tavrımız
nasıldır?.
AB dayatmalarına karşı duracak noktamız neresidir?.
Bunlar belli mi?.
Nasıl olacak peki?.
"Biz buyuz" diyebileceğimiz nokta neresidir ki oraya kadar taviz
verip orada "hop! Bir dakika" diyebilelim?.
Şimdi din hanesi kalkacak nüfus cüzdanlarından, sonra belgenin
başlığı….
Vatandaş inancını yitirdi….
Bir toplumun en son kaybedeceği şeyi biz kaybediyoruz şu anda….
İnanmayan bir topluma ne yaptırabilirsin ki?.
Son kalemizi de yitirmeye başladık artık….
Müzik bizim değil, söz bizim değil?.
Niye bu kadar coşkuyla söylüyoruz bu şarkıyı?.
Milli sayılabilecek her konuda zaten teslim olmuş bir devletin
duruşu mu olur?.
Olur, ama o duruş biraz yamuk olur.
Aynen şimdiki gibi….
*
Benim bulutlarım sarıdır….
Benim bulutlarım sarıdır kimse karışamaz….
Gökyüzüm pembe….
Ve ağaçlarım mavidir….
Ve toprağım beyaz….
Onlar benimdir kimse karışamaz….
Benim nehirlerim yeşildir….
Okyanuslarım kırmızı….
Kendi dünyamda renkleri ben boyarım….
Gün olur geceleri beyaz, gün olur gündüzleri siyah yaparım….
Gözlerimi kapattığımda gördüklerim açıkken baktıklarımdan daha
gerçektir hem de….
Ben güneşimi batıdan doğarken görürüm bazen….
Ve bazen de gün ortasında ay doğar….
Benim gözlerim kapalıdır gördüğümde….
Ve açmayan çiçek yoktur düşlerimde….
Hep doğmayı düşlerim geceleyin düşlerimde….
Ve çoğu zaman da en mutlu anımda ölmeyi beklerim gülüşlerinde….
AYRINTILAR.
Karnın doydu, ya beynin?.
Yaşamak yemekse bir şekilde herkes yaşar….
Yaşamak sevmektir aynı zamanda….
Yaşamak uğrunda ölmek bir şeyin….
Yaşamak yemekse böcekler de yaşar….
Yaşamak gülmektir aynı zamanda….
Yaşamak, ne için yaşadığını bilmek….
Yaşamak yemekse herkes yaşar….
Yaşamak gerekirse yaşamdan vazgeçmektir….
Yaşamak nefes almak değildir sadece….
Ölmek gerektiği zaman gülerek ölmektir….
YAZI:Abdullah ÖZDOĞAN
YENİ ÇAĞ