Özdemir'n başını bu dosyalar mı yedi?
Abone olAnkara Emniyet Müdürü Özdemir hakkındaki tutuklama kararının ardından ortaya atılan bu iddialar çok tartışılacak...
Görevdeki bir Emniyet Müdürü hakkında tutuklama kararı çok
yaşanan bir durum değil. Ankara Emniyet Müdürü Orhan Özdemir
hakkında verilen bu karar o nedenle çok şaşırtıcı
ve tartışmalı.
Orhan Özdemir'in tutuklanma talebi gerekçesinin arkasında bir ihale
yolsuzluğu var. Ancak kulislerde başka şeyler konuşuluyor.
Özdemir hakkında hükümet üyeleriyle ilgili özel dosyalar
hazırlattığı, eski Adalet Bakanı Seyfi Oktay'ın gözaltısı için
İstanbul Emniyeti'nden gelen polisleri geri çevirmesinin yarattığı
rahatsızlıktan bahsediliyor.
Bu iddiaları bugün Radikal Gazetesi Ankara Temsilcisi Murat Yetkin
kaleme aldı.
İşte Yetkin'in Özdemir'le ilgili kulağına gelenler:
Özdemir, 1 Temmuz 2009’da Ankara Emniyet Müdürlüğü görevini
devralmasından itibaren, İçişleri Bakanlığı içinde çeşitli
tartışmaların konusu oldu. Bu gibi çetrefil konuları anlamamızda
hep yardımcı olan Taraf yazarı, Polis Akademisi öğretim üyesi
Önder Aytaç’ın 4 Ocak 2010 tarihli yazısındaki “Ben
Cumhurbaşkanının adamıyım. Başbakan, İçişleri Bakanı bana
karışamaz, diyen önemli bir ilin emniyet müdürü” ifadesi ile
Özdemir’in kastedildiği kulislerde konuşuldu. Hatta bu konunun
Başbakan Tayyip Erdoğan’ın kulağına gittiği ve bir toplantıda bu
söylentiden haberli olduğunu kendisine sitemle karışık
hissettirdiği de...
Bu nedenle, çoğunun henüz yanıtı olmasa da Ankara’daki süren yalnız
siyaset-yargı arasındaki çelişkiler değil, iktidar içi çelişkiler
bakımından da önem taşıyabilecek son birkaç haftadaki gelişme ve
soruları aktarmakta yarar var.
Önce gelişmeler:
* 31 Mayıs: Kayserispor İkinci Başkanı ve Par
şirketler grubu başkanı Türker Horoz, Kayseri Emniyeti’nin
yürüttüğü bir operasyon sonucu getirildiği Ankara’da, 12’nci Ağır
Ceza Mahkemesi Nöbetçi Hâkimliğince ihaleye fesat karıştırmak
suçlamasıyla tutuklandı.
* 1 Haziran: Eski Adalet Bakanı Seyfi Oktay,
İstanbul Özel Yetkili Başsavcıvekilliği’nce gönderilen talimat
uyarınca, Anayasa Mahkemesi ve yargı üyelerini Anayasa değişiklik
paketi kararı için etkilemek istediği şüphesiyle gözaltına
alındı.
* 15 Haziran: Oktay’ın gözaltına alınması için
İstanbul’dan özel polis ekibi gönderildiği, ancak Özdemir’in buna
karşı çıkarak, İstanbul polislerini geri gönderttiği, Milliyet
gazetesinde, Tolga Şardan imzasıyla yayımlandı.
* 19 Haziran: Özdemir, Kayseri Emniyet Müdürü
olduğu dönemde ihaleye fesat karıştırılmasına göz yumduğu,
dolayısıyla suç örgütüne ‘yardım ve yataklık’ ettiği şüphesiyle
Ankara 11’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde 4 saat sorgulandı. Savcı
Cemil Tuğtekin’in tutuklanma talebine karşın, Hâkim Selahattin İnce
tutuksuz yargılama kararı verdi.
* 24 Haziran: Savcı Tuğtekin, karara itiraz etti
ve tutuklanma istedi.
* 25 Haziran: Özdemir, yüksek tansiyon tanısıyla
İbni Sina hastanesinde tedavi altına alındı.
* 26 Haziran: Ankara Emniyeti Özel Kalem Müdürü,
İstihbarat Müdür Yardımcısı ve İstihbarat Şube Müdür Yardımcısı
görevlerinden alındı. Aynı gün AK Parti Kayseri İl Yönetimi,
haberlere göre, Merkez tarafından görevden alınmış olmamak için
topluca istifa etti.
* 27 Haziran: İtiraz süresinin dolmasına bir gün
kala, pazar günü toplanan mahkeme heyeti, 1’e karşı 2 oyla
Özdemir’in makam ve mevkisi nedeniyle delilleri karartma ihtimalini
göz önünde tutarak tutuklu yargılanmasına karar verdi. Heyetin
başkanı, kamuoyunun tanıdığı bir isimdi: 19 Aralık 2009’da Bülent
Arınç’ın Ankara’daki evi çevresinde polis tarafından iki subayın
gözaltına alınması olayı ardından Seferberlik Tetkik Kurulu kozmik
odasındaki aramayı yapan Kadir Kayan. Arada hiçbir ilgi
olmayabilir, ama hatırlayalım: ‘Arınç’a suikast girişimi’ şüphesi
iddiasıyla yapılan operasyon sonrası Başbakanvekili Arınç’a ilk
bilgi Özdemir tarafından verilmişti.
Ve sorular, sorular
Şimdi de dün Ankara gündemini bu vesileyle meşgul eden birkaç
soru:
* Özdemir’in son dönemlerde bazı hükümet üyeleri hakkında
özel dosyalar hazırlattığı yolunda AK Parti çevrelerinde duyulan
iddialar doğru mu? Bu konuda yürüyen bir soruşturma var
mı?
* Özdemir hakkında Başbakan Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e
özel bilgi notları iletildi mi?
* Hükümet açısından Özdemir bardağını taşıran damla
Oktay’ın gözaltı olayındaki tutumu mu oldu? Özdemir’in yargı süreci
Oktay için İstanbul’dan gelen polisleri geri çevirmesiyle mi
hızlandı?
* Bir yolsuzluk soruşturması olan Özdemir’in yargılanması, aynı
zamanda yargı ve polis içindeki çeşitli gruplaşmaların birbiriyle
güç mücadelesinin yansıması olabilir mi? Sorular, soruları
doğuruyor.