Özdemir'den zirveye mesaj

Anavatan Partisi Genel Başkanı Ali Talip Özdemir, bugün Çankaya Köşkü'nde yapılacak zirve öncesinde, Türk askerinin Irak'a gidip gitmemesi ve sonrası için Türkiye'nin tutumunun ne olması gerektiği hakkında bir değerlendirme yaptı. Özdemir, " Milletin ve devletin menfaati değil, mukadderatı söz konusu olunca, hiçbir Anayasa maddesi ya da uluslar arası meşruiyet kavramları miletin kaderinin tayininin önüne geçemez." diye konuştu.. “Irak'ın geldiği son siyasi ve stratejik nokta, bölgedeki gelişmelerin Türkiye'nin çıkarları için çok iyi takip edilmesini ve uzun vadeli stratejilerin tespitini zorunlu kılmaktadır." diyen ANAP lideri "Bu zamana kadar hükümetin Irak'a bakışındaki yanlışlıklarının ve sadece günü kurtarmaya yönelik politikalarının bir işe yaramadığı ortaya çıkmıştır." dedi. Özdemir, "Anavatan Partisi'nin 6 ay öncesinden bugüne devam eden (birinci tezkeredeki uyarılarımız dahil) ve hükümeti doğru politikalar üretmeye davet eden çağrılarının haklılığı gün gibi ortaya çıkmıştır. Bizim 6 ay önce söylediklerimizi bugün sayın Başbakan söylemektedir." diye konuştu. Özdemir'in gerekçeleri ise şunlar: - istikrarsız bir Irak Türkiye için tehlikelidir. Bizim her şeyden önce Irak'ın istikrarı ve bölünmemesi için orada bulunmamız gerekmektedir - Irak'daki yangına bigane kalamayız, müdahil olmamız şarttır - Irak'ın yeniden imarı için Türkiye'nin orada bulunması gerekir - TBMM derhal toplanmalı ve Irak'a asker gönderme kararı çıkartmalıdır - Irak'ın siyasal olarak yeniden yapılanma sürecinde Türkiye'nin aktif katılımı ve müdahalesi için Türk askeri Irak'ta bulunmalıdır Hükümet bir tercih yapma noktasındadır. Irak'da artık hiçbir şey eskisi olmayacaktır. Bugünki Irak, Türkiye için eski Irak'dan çok daha stratejik öneme haiz bir konumdadır. Türkiye'nin bölgedeki öncelikleri ve çıkarları hayati bir noktaya gelmiştir. Bütün devlet yetkilileri meçhulleri oynamaktan vazgeçmelidir. Kesin ve kararlı olunmalıdır. Bunların aksi Türkiye'yi karanlığa götürür. Bu anlamda Türkiye Irak'a mutlaka asker göndermelidir. Bu konunun askeri ve teknik boyutları hakkında Türk Silahlı Kuvvetlerimizin hazırlıklı olduğunu görmekten memnuniyet duyuyoruz. Hükümete düşen görev, Türkiye'yi gelecekte siyasi anlamda sıkıntıya düşürmeyecek uygulamaları hayata geçirmek ve kararlı davranmaktır. Türkiye'nin bölgedeki öncelikleri tespit edilmeli, askerimizin oradaki yegane varlık nedeninin Irak'ın yapılanmasında söz sahibi olabilmek olduğu akıldan çıkarılmamalı, milli uzlaşma ve iletişim kanalları sonuna kadar açık tutulmalı, vakit kaybetmeden TBMM olağanüstü toplanmalı, bütün yetkili kurumlarımız eşgüdüm ve uyum içinde hareket etmeli ve bu koşullar paralelinde Türk askeri Irak'a gitmelidir. Bugünkü zirvede, zirveye katılanlar şunun cevabını çok net olarak vermelidirler: Türkiye Ortadoğu'da söz sahibi olacak mıdır, olmayacak mıdır? Türkiye önemli bir güç olmaya devam edecek midir, etmeyecek midir? Aleyhimize alınan uygulama kararları önlenebilecek midir? Türkiye'nin saygınlığı korunabilecek midir?”