Ozan Güven ve Deniz Bulutsuz olayında İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'nın soruşturma dosyasında tanık olarak ifade veren Erdem Lütfi Oraylı'nın ifadesi ortaya çıktı.Oraylı'nın Bulutsuz'un şiddet gördüğünü söylediği gece hakkında anlattıkları ise herkesi şaşkına çevirdi.Milliyet'ten Elif Altın'ın haberine göre, Erdem Lütfi Oraylı, sosyal medya uzmanı Deniz Bulutsuz'un kendisini darp ettiğini iddia ettiği Ozan Güven hakkındaki tanık ifadesinde oyuncunun, "Bana 'Baran'ı avucumun içiyle tokatlamak geçiyor içimden' dedi. Yemekten sonra arkadaşları Ramazan'ın evine gittiler. Sonraki gün Deniz saat 03.30 ile 04.00 arası beni aradı, sesi ağlamaklı geliyordu. Bana Ozan'la tartıştığını ve evime geleceğini söyledi. 20 dakika sonra Ozan'ın şoförü Hasan'la geldi" dedi.Bulutsuz'un geldiğinde tişörtünde yoğun kan gördüğünü ve ayakta duramadığını belirten Oraylı, sözlerine şöyle devam etti: "Şoförün koluna tutunmuştu. Eve girince titreyerek ve ağlayarak, 'Ozan beni öldürecek' dedi. Vücudunda morluklar ve şişkinlikler vardı. Elinden telefonunu almış ve üzerine kapıyı kilitlemiş. Ozan'ın alkol aldıktan sonra Deniz'e karşı ağır hakaret ve küfürler ettiğine çok şahit olmuşumdur."Deniz Bulutsuz'un İstanbul Adli Tıp Şube Müdürlüğü'nden aldığı rapor da dosyaya girdi. Raporda, Bulutsuz'un sol gözünde puslu görünüm nedeniyle bir sağlık kuruluşunda muayene olması ve içinde cam olabileceğinin belirtildiği, kollarında morluklar, cam kesiği, kalça ve uyluk bölgesinde çok sayıda morluk tespit edildi. Merdivenden yuvarlanmaya bağlı sol diz kısmında morluklar ve baş parmak altında yara nedeniyle ortopedi muayenesi yapıldıktan sonra kapsamlı bir rapor düzenlenmesinin uygun olacağı görüşü belirtildi. Ozan Güven de Amerikan Hastanesi'nden aldığı raporu dosyaya sundu. Raporda, oyuncunun yüzünde ve kollarında çok sayıda sıyrıklar olduğu belirtildi.Şiddet olayıyla ilgili Instagram hesabından açıklama yapan Ozan Güven ise bu fotoğrafının sosyal medyada da yayılıp tepki çekmesiyle şu açıklamayı yaptı: "Birkaç gündür kamu vicdanında rahatsızlığa sebep veren talihsiz olayın konusu ve merkezinde olmanın üzüntüsünü yaşadığımın bilinmesini isterim. Açıklama yapma ihtiyacım, istemeden sebep olduğum bu meşguliyete karşı duyduğum sorumluluktandır.''''Şiddet hiçbir vicdanla aklanamaz. İster fiziksel, ister ruhsal, ister sosyal olsun, kabul edilmemelidir; tepkiyi hak eder. Değerli kamuoyundan hukuki sürecin sonuçlanmasını beklemelerini, adalet kararlarını ve tepkilerini bu doğrultuda vermelerini önemle rica ederim. Ben sabrediyorum, lütfen siz de sabredin."