Özal'ın mezarında ne çıkar?
Abone olProf. Dr. Mete Korkut Gülmen, 8'inci Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın mezarının 19 yıl sonra açılması konusunu değerlendirdi.
Uluslararası Adli Tıp Akademisi ve Çukurova Üniversitesi
(ÇÜ) Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mete
Korkut Gülmen, en fazla bir kaç kemik parçasına ulaşılabileceğini
ve bununla da herhangi bir sonuca varmanın mümkün olmadığını
savundu.
Bu yıl İstanbul'da düzenlenen Dünya Adli Tıp Kongresi'nde 'Adli Tıbbın Nobel'i' sayılan 'Uluslararası Adli Tıp Akademisi Bilim Onur Altın Madalyası'na layık görülen Prof. Dr. Mete Korkut Gülmen, Türkiye'de kemikler üzerinde inceleme yapabilecek deneyime İstanbul Adli Tıp Enstütüsi ve Çukurova Üniversitesi Adli Tıp Birimi'nin sahip olduğunu belirtti. Gülmen, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü soruşturmada kesin ölüm nedeninin belirlenmesi için 8'inci Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın İstanbul'daki mezarının açılması konusunda şunları kaydetti:
DEJENERE OLMUŞ BİR KAÇ KEMİK PARÇASI ÇIKAR
"19 yıl sonra açılacak bir mezardan, muhtemelen çok küçülmüş,
dejenere olmuş bir kaç kemik parçası çıkacaktır. Saç, tırnak ve kıl
muhtemelen hiç çıkmayacaktır. Kefen bezi bile yok olmuş olabilir.
Kemik bulunsa dahi yapılacak toksikolojik analizlerden bir şey
çıkmayacaktır.
ZEHİRLENİP, ZEHİRLENMEDİĞİNİ BEYAN EDEMEZSİNİZ
Mezardan kemik çıksa dahi yapılacak analizlere göre Turgut Özal'ın
zehirlenip, zehirlenmediği konusunda fikir beyan etmenin mümkün
olmadığını söyleyen Gülmen şöyle konuştu 19 yıl sonra bu cenazede
anlamlı bir materyal bulunabileceği mümkün görünmüyor. Böyle bir
materyal bulunsa bile yapılacak analizlerde ortaya çıkacak
değerlerin yorumlanabilmesi hususunda ileri derecede şüpheliyiz.
Bilimsel olarak anlamlı bir değerlendirmenin yapılacağı konusunda
kaygılıyız. Buradan elde edilecek sonuçlara göre zehirlenmiş veya
zehirlenmemiş diyemezsiniz. Bulduğunuz kemik parçasını makinaya
atıp, sonra cevap verebileceğiniz bir durum yok. Bizim
cenazelerimizin biran önce toprakla bütünleşmesi istenir. Bu yüzden
cenaze toprağa konulduğu andan itibaren zaten çürümeye başlar. Bazı
ülkelerde özel tabutlarda defin yapılır. 5-10 yıl sonra açıldığında
cenazenin üzerinde yumuşak doku bile bulunabilir. Ama bizde böyle
bir durum yok."
BU KONUDA DENEYİMLERİMİZ VAR
Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı öğretim
üyesi Toksikolog Dr. Nebile Dağlıoğlu ise toksikoloji laboratuarı
olmayan merkezlerin bile Turgut Özal'ın mezarının açılması
konusunda fikir beyan ettiğini söyledi. Dağlıoğlu, "Kemik ve kemik
iliği konusunda beyanda bulunulabilmesi için bu konuda çalışma
yapılmış olması gerekiyor. Biz bölgemizde tarım ilacı
zehirlenmeleri çok fazla olduğu için 2007'de feth-i kabir çalışması
yaptık. Bölgemizde en çok kullanılan tarım ilaçlarından 2'sini
seçtik ve onları tavşanlara farklı dozlarda verip, uyuttuktan sonra
gömdük. Daha sonra onlara feth-i kabir yapıp analizler uyguladık.
Bu konuda deneyimli bir laboratuarız. Ama buna rağmen dünyada en
uzun 2 yıllık çalışmalar var. 19-20 yıl sonra açılıp, analiz
yapılan feth-i kabir yok. Dolayısıyla toksikolojik buluntulara
rastlasanız bile bunu nasıl yorumlayacaksınız Çıkan sonuçlar
tartışmalı olacak. Bir değer buldunuz diyelim, ama topraktaki
mineraller de kemiğin yapısını bozuyor. Böyle bir fethi-kabirden
bir şey elde etmek zor görünüyor." dedi.