Özal'ın gerçekleşemeyen hayali
Abone olİsmet Berkan, Özal'ın yoğun din eğitimi talebini karşılamak için müthiş bir projesi olduğunu yazdı.
Berkan`ın gün ışığına çıkardığı sözleri, Özal bir röportajında
da ifade etmiş: "Bir sohbet sırasında, 8. Cumhurbaşkanı Turgut
Özal, Tevhid-i Tedrisat Kanunu`nu kaldırmaktan söz etmişti, "Madem"
demişti, "bu kadar yoğun bir din eğitimi talebi var, bu talebi bir
biçimde karşılamak lazım." Onun beyin cimnastiğinde, Kuran
kurslarına bir düzen kazandırmak ve onları da resmi geçerliği olan
ilkokul diplomaları verebilen eğitim kurumlarına çevirmek vardı.
Özal, bu görüşünü sadece özel sohbetlerinde değil, yanılmıyorsam
bir sefer yayımlanmak üzere verdiği bir uzun mülakatta da tekrar
etmişti. Biliyorum, Özal`ın bu sözleri bir düşünce dergisinde değil
de büyük günlük gazetelerden birinde yayımlansaydı kıyamet kopardı.
Yine yanlış hatırlamıyorsam bu mülakat da zaten ölümünden hemen
sonra yayımlandı; sağlığında değil.`` BERKAN: `İMAM-HATİP
OKULLARINA ORTA YOL FORMÜLÜ BULUNABİLİR` Berkan yazısında İmam-
Hatip okulları ile ilgili `orta yol` diye tabir ettiği bir çözümün
bulunmasından yana olduğunu da yazıyor: ``Turgut Özal`ın soruna
ilişkin tanımlamasını ve önerdiği çözüm yolunu ister beğenirsiniz
ister beğenmez. İster bu çözümü `vatan hainliği ve irtica` ile eş
tutarsınız ister toplumun önünü açma projesi olarak görürsünüz. Bu
tercihler, Türkiye`deki sorunu ortadan kaldırmaz. Evet, bence
Özal`ın teşhisi doğruydu; Türkiye`de din eğitimine yönelik ciddi
bir talep var. Zaten o sebeple 28 Şubat sonrası o yasa çıkana kadar
binlerce Kuran kursu her köşe başında çalışmaya devam ediyordu.
Zaten o sebeple, normal lise ya da ilkokul yapmak için gelen
bağışların yüz katından fazlası imam-hatip lisesi inşası için
toplanabiliyordu. Zaten o sebeple bu okullara yönelik ciddi bir
talep vardı. Şimdi iktidarda İslamcı bir geçmişten gelen ve zaman
zaman da hâlâ İslamcı olmakla itham edilen bir hükümet var. Bu
hükümet, en azından kendi tabanından gelen istekler doğrultusunda,
8 yıllık eğitimle ciddi bir darbe alan, sonra da ÖSS sınavında
getirilen katsayı uygulamasıyla din dışı alanlarda üniversite
eğitiminin önü büyük ölçüde kapatılan imam-hatip liseleri için
girişimde bulunuyor. Bu girişim önce `YÖK reformu` kılığında
getirilmek istendi ama yasa ciddi bir direnişle karşılaşınca o
girişim ertelendi. Şimdi, sorunu acilen halletmek için sadece
katsayı uygulamasını sona erdirmeyi amaçlayan tek maddelik bir yasa
değişikliği hazırlığı dün son dakikada ortaya çıktı. Burada amaç,
imam-hatiplilerin üniversitelere girmesini sağlamak. Bu aceleciliği
ve zaten baştan yanlış kurulmuş bir sistem olan imam hatiplerle
ilgili bu korumacılığı anlamaya gerçekten imkân yok. Oysa bu
hükümet baştan aşağıya çarpık olan ve gelecekte de büyük bir siyasi
çekişmenin konusu olacağı şimdiden belli imam-hatip sistemini sil
başta ele alabilir, Türkiye`yi bu sorundan kurtarabilirdi. Bence
gerçekçi olan model, ilköğretim okullarının mesela 6. sınıfından
başlayarak ve lise eğitimi boyunca da devam eden seçmeli Kuran ve
namaz derslerini koyarak, bu derslerden alınacak (ya da
alınmayacak) notların da sınıf geçmeye (ya da sınıfta kalmaya) yol
açmamasını sağlayarak kurulabilir. Böylece ne Kuran kurslarına ne
de imam-hatip liselerine ihtiyaç kalır. Belki yüzde 90`ı normal
liseye dönüştürülecek olan imam hatip binaları böylece fonksiyon
kazanır, kalan yüzde 10 ise gerçekten meslek lisesi fonksiyonu
görebilir. Ama hayır. Daha en başında, normal dışı bir durum olarak
yaratılan, daha sonra kız öğrencilerin kabul edilmeye başlanmasıyla
iyice meslek lisesi olma özelliğini yitiren, 80`li yıllardan
itibaren de ciddi bir yaraya dönüşen imam-hatip sorununun sürmesini
istiyor belli ki hükümet. Türkiye`yi din eğitimi dahil her alanda
normalleştirmeye çalışmak yerine siyasi çatışmaya götürmeyi tercih
ediyor hükümet. Yazık, çok yazık" (Radikal)