Özal'ı namaz kılıyorum diye kandırmış!
Abone olMehmet Baransu'nun kitabındaki bu olay dillerde. İddiaya göre İsmail Hakkı Karadayı, rahmetli Özal'ı namaz kılıyorum diye kandırdı ve...
İNTERNETHABER (ÖZEL) - 28 Şubat
sürecinin Genelkurmay Başkanı Orgeneral İsmail
Hakkı Karadayı, rahmetli
Cumhurbaşkanı Turgut Özal ve ANAP'ı "namaz kılıyorum" diye
kandırmış ve emekli olmaktan kurtulmuş.
Bu iddia Taraf yazarı Mehmet Baransu ve Tuncay Opçin'in birlikte
kaleme aldıkları PİRUS adlı kitapta yel aldı. İddiaya göre, Turgut
Özal isteseydi bir değişiklikle onun Genelkurmay başkanı olmasının
yolunu kapatırdı. Ancak Karadayı o dönem çok akıllıca bir strateji
izlemiş ve kulaktan kulağa yayılan "seccade seren komutan" algısını
yaratmıştı.
MESAİ SAATİNDE NAMAZ YASAK
Mehmet Baransu'nun kitabındaki o bölüm şöyle;
Türk Silahlı Kuvvetleri ile RP arasında ilk sürtüşme bir genelge
yüzünden yaşanmıştı. Jandarma Genel Komutanlığı 1996 yılı
başlarında bir İç Disiplin Genelgesi yayınlamıştı. Bu genelgede
kışlalardaki mescitlere rütbeli personel ile sivil memur ve
işçilerin giremeyeceği,
kışla içinde ve dışında yapılacak ibadetlerin mesai saatleriyle
sınırlı olacağı açıklanmıştı.
NAMAZ KILAN GENERALLER
Asker uzun yıllardan sonra ilk defa böyle bir genelge yayınlıyordu.
Bu, gelecek olan günlerin
göstergesiydi. Oysa bu genelge öncesinde kışlalarda mescitler
herkese açıktı. Giden personel de hangi rütbede olursa olsun saygı
görüyordu. Türk Silahlı Kuvvetleri'nde namaz kılan, cuma
namazlarına giden, orucunu aksatmayan binlerce subay, astsubay,
askeri öğrenci hatta
general vardı.
Silahlı Kuvvetler kendisini büyük bir gururla "Peygamber Ocağı"
olarak tanımlıyordu. Hatta dönemin Jandarma Genel Komutanı Org.
Teoman Koman'ın yanında görev yapan iki subayın namaz
kılacakları zaman seccadelerini serdiği konuşuluyordu
Ankara
kulislerinde.
SUYUN BU TARAFINDAN GENELKURMAY BAŞKANI
Yine dönemin Genelkurmay Başkanı Org. İsmail Hakkı Karadayı'dan,
muhafazakar muhitlerde hep sitayişle bahsediliyordu. Anlatılanlara
göre Karadayı, "Suyun bu tarafı"ndan yani
Anadolu'dandı. Dindar-muhafazakar kesimler Anadolulu olmayı her
zaman çok
önemsiyordu. "Suyun öte yakası" diye tarif
ettikleri Trakya dini anlayış ve yaşayışta Anadolu'ya göre
lakayttı. Bu yüzden Karadayı'nın Genelkurmay Başkanlığı
önemseniyordu.
ÖZAL "DİNDAR" DİYE EMEKLİ ETMEDİ
Özal, Karaday'ı için Aktulga ekibini emekliye sevk etmedi Yine
Turgut Özal'a cumhurbaşkanlığı yıllarında içinde daha sonra
orgeneral rütbesine yükselecek olan Doğu Aktulga'nın da bulunduğu
bir grup generali emekli etmesi tavsiye edilmişti. Aktulga ve
ekibinin askeri müdahale yanlısı olduğu Ankara kulislerinde hep
konuşuluyordu.
Bundan rahatsız olan isimler de Turgut Özal'la görüşüp, Aktulga ile
birlikte hareket edenlerin tasfiyesini istemişti. Özal onlara
"Hayır" yanıtını vermişti. Özal da Aktulga'dan hazzetmiyordu ama
ileri sürdüğü gerekçe ilginçti:
-"Terfi sırasını bozarsam İsmail Hakkı Karadayı da
emekli olur."
Özal ve ANAP çevresinde bu algının oluşmasının nedeni ise
Karadayı'nın da Albaylığından başlayarak, yere seccade sermesinin
konuşulmasıydı. Hatta Karadayı'nın, bazı generallerin seccadesini
serdiği, onlarla birlikte namaz kıldığı haberi Özal'ın aile
çevresinden ortalığa
yayılmıştı.
HAT SERGİLERİNİ İMAJ İÇİN Mİ GEZDİ?
Karadayı da hakkında konuşulanları haklı çıkarmak için elinden
geleni yapıyor, İstanbul'da galerileri dolaşıyordu. Ancak Karadayı
Paşa resim galerileri yerine hat sergisi açan galerileri tercih
ediyordu. Hatta hattatları buluyor, onlarla tanışıyordu. Bir
keresinde tanıştığı bir
hattata yaverinin numarasını vermiş, askerlik görevini rahat
yapması için yardımcı olmuştu. Bu da kısa sürede muhafazakar
çevrelerde yayılmıştı: "Karadayı suyun bu tarafından" yani
muhafazakar cenahtandı!
Refah Partisi'nin iktidara gelmesiyle birlikte şimdi aynı isimler,
haklarında oluşan genel kanaati birer birer boşa
çıkartıyorlardı.