Özal'dan Öcalan'a başbakanlık teklifi
Abone olDiyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen KCK davasında tahliye talepleri kabul edilmedi.
DEP'in eski milletvekili Mehmet Hatip Dicle, KCK
davasındaki savunmasında Özal'ın Öcalan'a gönderdiğini iddia ettiği
mesaj şaşırttı. Türkiye'de iç savaş çıktması halinde NATO'nun
devreye girebileceği tehtidinde de bulunan Dicle, Kürtçe
taleplerinin kabul edilmemesi halinde duruşmalara
katılmayacaklarını söyledi.
Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmanın
öğleden sonraki oturumunda, Mahkeme Başkanı Menderes Yılmaz,
sabahki oturumda avukat Selim Okçuoğlu'nun Lozan Antlaşması'nda
sanıklara anadilinde savunma hakkı verilip verilmediği hususunun
Dışişleri Bakanlığından sorulması talebinin reddine karar
verildiğini bildirdi.
Sanıklar adına söz alan tutuklu sanıklardan kapatılan DEP'in eski
milletvekili Mehmet Hatip Dicle, davanın zor bir dava olduğunu,
Kürt halkının seçilmiş temsilcileri olarak Kürtçe savunma yapmakta
ısrar etmelerinin sebebinin de bu olduğunu söyledi.
"KÜRTÇE SAVUNMA YAPMAK İSTİYORUZ"
Amaçlarının ''üzüm yemek olduğunu'' ifade eden Dicle,
''Kürtçe savunma yapıp gençlere şunu göstermek istiyoruz,
dağa yönelmenize gerek yok. Bakın kendi dilimizde savunma
yapabiliyoruz. Ancak mahkemenin ret kararı ve tavrı tutumlarımızı
boşa çıkarmıştır'' dedi.
En doğal haklarının engellendiğini kaydeden Dicle, ''Kararınız
bizce yasal değildir. Kürtçe kimlik tespiti yaptığımızda bizi
engellemediniz. Sürece hassasiyetinizden dolayı size teşekkür
ederiz. Dava özünde siyasi bir davadır. Kürt sorunuşla ilgilidir.
Bir halkın dili onun onurudur. Onu engellerseniz o halkı küçük
düşürürsünüz. Kardeş Türk halkı, geçmiş çözülmeden ne bizi anlar ne
de insanların neden dağa çıktığını anlayabilir. Bu ülkede 30-40 yıl
kan aktı. Hepimiz acı çektik'' diye konuştu.
''İÇ SAVAŞ ÇIKARSA, NATO MÜDAHALE EDER''
Sorunun demokratik yollardan çözülmesi gerektiğini belirten Dicle,
''Bu şekilde çözemezsek NATO'nun 5/b fıkrasında 'bir ülkede iç
savaş çıkarsa o ülke bastıramazsa NATO müdahale eder'
denilmektedir. Bu noktaya gelmek istemiyoruz. Bu sorunu barışçıl
çözemezsek korkarım ki yarın BM veya NATO bu işe karışır. Hepimiz
kaybederiz. Tek kazanan uluslararası savaş tüccarları olur''
dedi.
"ÖCALAN'A BAŞBAKANLIK TEKLİFİ"
Turgut Özal'ın 1993 yılında kendisini Beka Vadisi'ne
gönderdiğini ileri süren Dicle, Özal'ın kendisine ''Git,
Öcalan'a söyle gelsin, kendini kabul ettiriyorsa başbakan da
olur'' dediğini iddia etti.
KCK sözleşmesini ilk kez burada duyduğunu kaydeden Dicle, ''Bugün
'Sayın' Öcalan'la görüşmeler yapılıyor, o zaman biz niye
buradayız'' diye konuştu.
Sorunun çözülerek gençlere dağ yolunun kapatılması gerektiğini
kaydeden Dicle, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Biz siyasi rehineyiz. 1992-1994 yıllarında güvenlik güçleri
köylere gidip 'ya korucu olacaksınız ya da köylerinizi boşaltın,
yakacağız' diyordu. Bize de devleti yönetenler 'ya devletin yanında
taraf olursunuz ya da bertaraf olursunuz' diyorlar. Başbakan da
bunları söylüyor. Bizlere siyasi koruculuk dayatılıyor. Bizi burada
tutarak PKK'ya bir şey kabul ettirmeniz mümkün değil.''